Politika
Giriş Tarihi : 05-03-2019 02:19

Kılıçdaroğlu: Mutfakta yangın var! Erdoğan vatandaşın umurunda bile değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, "Çiftçi niye malını pahalıya mal eder. Keyfinden mi? Mazota, benzine, ilaca, gübreye, fideye zam yapıyorsun. Çiftçiye diyorsun ki 'eski fiyattan satacaksın', adam üretemiyor. Cennet gibi ülkeyi cehenneme çevirdiler bunlar" dedi. Kılıçdaroğlu, CHP'nin 'Mart'ın sonu bahardır' sloganının nasıl ortaya çıktığını da açıkladı.

Kılıçdaroğlu: Mutfakta yangın var! Erdoğan vatandaşın umurunda bile değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk’te gazeteci Didem Arslan Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın mitingleriyle ilgili olarak sorulan bir soruya, “Meydanlada mitinglerde aslında ağırlık vermiyorum. Aslolan mitinge gelmeyen vatandaşlarla, kanaat önderleriyle birlikte olmak. Nabız çok iyi. Çok güzel bir ilgi var. Vatandaşların ekonomik açıdan şikayetleri var özellikle. Hatta birisi bugün ‘aç olsan projeyi ne yapacak’ diyordu. Bunu söyleyen bir banka müdürüydü. Baktığınızda nabız fena değil, bizim açımızdan iyi. Vatandaş çok dertli. ‘Bunları niye dile getirmiyorsunuz?’ diyorlar. Biz de Meclis’te, sokakta söylediğimizi belirtiyoruz. Pendik’te, Sultanbeyli’de kanaat önderleriyle beraber olduk. Onların sorunlarına nasıl çözüm ürettiğimize onlara anlatmak gibi çabamız oldu. Mitingleri ihmal etmiyoruz. Günde bir miting yapmak yerine günde dört toplantı yapmak. O toplantılara CHP’liler gelmiyor, bize mesafeli olanlar, oyunun rengini değiştirmek isteyenler geliyor. Bize arzu ettikleri her soruyu soruyorlar. Biz onlara samimi olarak cevap veriyoruz” yanıtını verdi.

“MUTFAKTA YANGIN VAR”

Ekonomiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Devletin parasıyla, imkanlarıyla kalkıyorsunuz propaganda yapıyorsunuz. Bu çok ahlâklı bir şey değil. Bunun da adil olduğunu söylüyorsunuz. Ama ne yaparsa yapsın, şuradan söylüyorum, insanların içi yanıyor, mutfakta yangın var. Efendim Erdoğan çıkmış, konuşmuş, vatandaşın umurunda bile değil” ifadelerini kullandı.

“AK PARTİLİ VE ÜLKÜCÜ KARDEŞİM GELİP BİZE OY VERECEK”

Kılıçdaroğlu ittifaklar ve oy potansiyeli ile ilgili ise, “İttifakla ilgili yasa çıktı. Millet İttifak ile, Cumhur İttifakı gerçekleşti. Yasal altyapısı vardı. Şimdi siyasal partilerin yenel yönetimlerde ittifakın söz konusu değil. Yasal altyapısı değil. Burada İYİ Parti ile aramızda oturup işbirliği yaptık. Saadet Partisi’yle temasımız var. Biz asıl ittifakı sandıkta yapıyoruz. Eğer bir ittifak olacaksa bu ittifakı sandıkta yapacağız. Yönetim, ekonomi, mutfaktaki yangından, işsizlikten şikayeti olan vatandaşlarla sandıkta ittifak yapacağız. AK Partili kardeşlerim, ülkücü kardeşlerim oy verecek. Sonuçta bizim adaylarımızın lehine her görüşten insanların oy vermesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

“NEDEN HERŞEY İTHAL EDİLİYOR?”

Hükümetin tarım politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Çiftçi niye malını pahalıya mâleder. Keyfinden mi? Mazota, benzine, ilaca, gübreye, fideye zam yapıyorsun. Çiftçiye diyorsun ki ‘eski fiyattan satacaksın’. Adam üretemiyor. Cennet gibi ülkeyi cehenneme çevirdiler bunlar. Bu ülkede ne yetişmez? Fasülye, nohut yetişir, mercimek yetişir. Canlı hayvanı olur bu ülkenin. Şimdi bütün bunların hepsini ithal ediyoruz. Su var, güneş var, hangi gerekçeyle ithal ediyoruz. Ben çiftçiyi desteklerdim. Tarım Kanunu hiç uygulanmadı. Kanun yüzde 1’ini vereceksin diyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Tarım Bakanı Fransa’ya gitsin. Fransız tarımına yaptığı katkı yüzünden şovalye madalyası alsın” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle;

“ESNAF, BAKKAL NE ZAMANDAN BERİ TERÖRİST OLDU”

“Ben parti yöneticilerini eleştirim. Ona oy veren insanların ne günahı var. İnsanları karşı karşıya getirmeyiz, kutuplaştırmayız. Geldiğimiz nokta şu, demokrasiden yana olanlarla demokrasiye karşı olanların seçimi bu seçim. Biz demokrasiden yanayız. Mutfaktaki yangını giderilmesinden yanayız. İnsanları terörist ilan etmekten yana değiliz. Hal esnafı, bakkal ne zamandan beri terörist oldu. Soğan üreticisi ne zamandan beri terörist olmaya başladı.”

“BİZİM İŞ BİRLİĞİMİZ ÇIKARSIZ BİR İŞ BİRLİĞİDİR”

“Geçmişte AK Parti’ye veren vatandaşlarımızın çoğunun huzurdan, barıştan, sevgiden yana oy kullanacağını düşünüyorum. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na oy vereceklerini düşünüyorum. Tabanımız açısından oturup, konuştuk. Türkiye’nin yaşanan krizi aşmak, tıkanan demokratik kanalları aşmak gibi, vatandaşın bir görevi var. Demokrasiden yana olanlar bir araya geldiğine göre, oturduk uzun uzun konuşuldu. Onlardan iki genel başkan yardımcısı bizden genel başkan yardımcıları kendi örgütlerimizin nabzını tuttuk, güzel bir işbirliğini gerçekleştirdik. Bu iş birliği çıkarsız bir iş birliğidir.”

“KARŞI TARAFTA DAHA BÜYÜK GÜRÜLTÜLER OLDU ASLINDA”

“Biz bir yerde belediye başkan adayımızı belirledik diyelim. Sonra işbirliği içerisinde geri çekmek zorunda kaldık. Elbette o arkadaşımızda teşkilatımızda burukluk olacak. İnsani bir şey bu. Ancak neden geri çektiğimizi arkadaşlarımız da gayet iyi biliyorlar. İşbirliği demek zaten fedakârlık yapmak demektir. İYİ Parti de fedakarlık yaptılar. Ankara’da çok ısrarlıydılar. Mansur Bey CHP’den aday oldu. Bursa’yı istedik. Sorunu bir anlamda çözdük. Sonuçta belki de bizim demokrasi tarihimizde örnek olacak bir işbirliğini gerçekleştirdik. Karşı tarafta bir panik havası esti. Alelacele toplandılar ve kendilerine göre bir şeyler yaptı. Öbür tarafta daha büyük gürültüler oldu aslında.”

“GARİBANLAR İÇERİDE SIRTI KALINLAR NİYE DIŞARIDA?”

“Bu bir çıkar olayı değil Türkiye’de demokrasi olayıdır. Düşünceyi ifade özgürlüğü olmadığı bir ülkede sizin partinizin ne değeri var? İnsanların üniversitelerden atıldığı bir dönemde sizin partinizin ne önemi var? Bunları söyleyecek bir güç, otorite, örgüt lazım. Bunu siyasi partiler söyler. Efendim kazanacak mıyım, kaybedecek miyim? Türkiye farklı bir noktada şu anda. Uluslararası istatistiklere bakın, Türkiye’nin standartların uzağına düştüğünü görmemek için kör olmak gerekiyor. Birisi hukuk devleti diyor. Garibanlar niye hapiste? Sırtı kalınlar dışarıda.”

“12 EYLÜL’DE HANGİ KURALLAR VARSA ŞİMDİ AYNISI VAR”

“15 Temmuz’la ilgili parlamentoda bulunan bütün partiler karşı çıktı. Bir 15 Temmuz yok. Halkın 15 Temmuz’u var. Halk darbeye karşı direndi. 16 Temmuz’da hukukun üstünlüğü çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini söyledim. 15 Temmuz’u fırsat bulup 16 Temmuz darbesi yaptılar. Şu anda sivil darbeyi yaşıyoruz. 12 Eylül’de hangi kurallar varsa şu anda Türkiye’de o kurallar uygulanıyor. Bunları kim vali yaptı? Vergi müfettişi yaptı? KPSS sorularını kim çaldı? Bunları gündeme getirdiğimizde kıyameti koparıyorlardı. Boğaziçi Köprüsü’nde gencecik birinin boğazı kesildi. Onu öldürenlerle ilgili kanun hükmünde kararnameler çıkarıldı.”

“HİÇ VİCDAN YOK MU? YAKALAR MAHKEME ÖNÜNE ÇIKARIRSINIZ”

“Sayın Erdoğan’la görüştüğümde, Binali Bey de, Bahçeli de oradaydı. O boğazı kesenlerle ilgili yargılama yapılmasını istedim, hepsi evet dedi. Sonra KHK çıkardılar. Vicdan yok! Yakalarsınız mahkemenin önüne çıkarırsınız adil yargılanır. Hiç kimsenin sesi çıkaramaz. Birilerini dışarı çıkarıyor ihale veriyorsunuz, parası olmayan gariban içeride kalıyor. FETÖ olayının siyasi ayağı çıktı mı? Çıkmadı…”

“BU PARANIN YARISINI ÇİFTÇİYE VERSENİZ TÜRKİYE’Yİ BESLER”

“Türkiye’de neler yapılması gerektiğini 13 madde olarak saydık. Kalktılar beni suçladılar. Neden krizden çıkışın yol haritasını bize gösteriyorsun diye. Akıl alacak şey değil. Türkiye’yi kim borçlandırdı? Trump kalkıp, Erdoğan’a şunu mu söyledi: Ey Erdoğan tüm ihaleleri dolarla yap. Köprü geçişler, tüp geçişler, bunları dolarla belirlemesini Trump mı söyledi. Trump A söyler B söyler. Ben kendime bakarım. Londra’daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 149 milyar. Çiftçiye bunun yarısını yarısını verseniz bütün dünyayı besler.”

“TRUMP’A BEN TEPKİ VERDİM”

“Türkiye’nin beka sorunu yok, yöneticilerin beka sorunu var. Dışarıdan gelecek teröre karşı Türkiye’nin önlem alması kadar doğal bir şey var mı? Rahmetli Ecevit, Turgut Özal, Demirel zamanında yok muydu? Ne bekası? Bir sorun var, Türkiye’yi emperyal güçlerin oyuncağı hale getirdi. Erdoğan’ın söylediği güzel bir laf var ‘borç alan emir alır’ demişti. Şimdi emir alıyor. Trump ‘Türkiye’yi mahvederim’ dedi. Kim tepki verdi? Ben tepki verdim. Erdoğan tepki verdi mi? Hayır! Bahçeli tepki verdi mi? Hayır.”

SEÇİM SLOGANINI VATANDAŞ BULMUŞ

“Bizim medyaya kapalı toplantılarımız var. O toplantılarla görüşüyoruz, tartışıyoruz. Bunlar sayısal olarak ciddiler, bir anlamda kanaat önderleri durumundalar. Kent yoksulları var. Bunlar düne kadar AK Parti’ye oy veriyorlardı. Bunların hepsi belirleyici olacak. İzmit’te kahvede otururken canı yanan bir vatandaş ‘Martın sonu bahardır’ dedi. Bu çok güzel bir ifadeydi. Hepsinin canı yanmış vaziyette. düne kadar rahat geçinen bu insanlar geçinemiyorlar.”

“SAYIN ABDULLAH GÜL İLE 6-7 AY ÖNCE GÖRÜŞTÜM”

“Sayın Gül zaten bu konuda açıklama yaptı. Yakın zamanda değil 6-7 ay önce belkide. Taşeron işçileri Türkiye’nin gündemine getiren kim, onlara kadro verilmesinin yolunu açan kim? Biziz. Asgari ücretin 2 bin 200 lira olması söyleyen kim biziz. Asgari ücretlilerin sorunlarını dile getiren kim? Biziz. Onun dışında emekliler var. Emekliye 2 maaş ikramiye verilmelidir diyen kim? Biziz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sokak ekonomisi çalıştayı düzenledik. Bunlar sahipsiz insanlar.”

“BİZ ÜRETİMDEN HERKESİN KAZANMASINDAN YANA BİR PARTİYİZ”

“CHP sosyal demokrat bir partidir. Halktan yana, fakirden, ezilenlerden yanadır. Üretimden yana bir partidir. Herkesin üretmesinden, kazanmasından yana olan bir partidir. Biz bunları her yerde söylüyoruz. Sağa mı kaldı, sola mı kaydı? Hiçbir yere değil. Sol denince dinsiz diyorlar. Ne dinsizi kardeşim? Sağ deyince varlıklı insanlar deniyor, böyle bir şey yok.”

“İSTANBUL’U ALACAĞIZ, EKREM BEY SICAK MESAJLAR VERİYOR”

“İstanbul’da onların hayal edemeyeceği şeyi yapacağız. Çok güzel, mutlu bir İstanbul, yeşil İstanbul. İstanbul’u alacağız. Herkesin oyuyla alacağız İstanbul’u. Ekrem Bey’in toplumun her kesimine sıcak mesajlar veren bir arkadaşımız. AK Partiliyi, MHP’liyi, HDP’liyi, Saadet Partiliyi, DP’yi, DSP’yi rahatsız eden bir demeci var mı hayır! Toplumun her kesimini kucaklaşıyor.”

“BEYLİKDÜZÜ’NDE YEŞİL VADİ’Yİ GÖRÜNCE BELEDİYECİLİK BU DEDİM”

“Ekrem Bey, Beylikdüzü’de büyük başarılara imza attı.Ben Yeşil Vadi’yi görünce ‘işte belediyecilik budur’ dedim. Her tarafta ağaçlar var. Çevrede insanların oturup, yeşilli seyredecek kafeler var. Şimdi insanlar eğlenmeye de, dinlenmeye de oraya gidiyor. İnsan kıt kanaat imkanlarıyla burayı böyle yaptıysa, devasa bütçeyle İstanbul’a ne yapılmaz, her şey yapılır.”

“MUHARREM BEY’İN BELEDİYE BAŞKANLIĞI YOK”

“Muharrem Bey’in belediye başkanlığı yok. Ekrem Bey’in belediye başkanlığı var. Beylikdüzü’nden gelip Ekrem Bey, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Bursa Nilüfer, Konyaaltı, Seyhan belediye başkanlarımız oradaki büyük şehirlere belediye başkanı oldu. Seferhisar Belediye Başkanı Tunç Bey, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Belediyeciliği yaşayacak, görecek, başarısını kanatlayacak ve bir üste talip olacak.”

AdminAdmin