Seneler, seneler önce; CHP’nin genel başkan adayı olan Bülent Ecevit’e, ‘Karaoğlan’ sıfatı takılmıştı…
Bu sıfat, Ecevit ölene dek onunla yan yana gitti, hemen beş haberden birinde, bu sıfat kullanıldı…
Bugünlerde benzer bir kelime oyunu ile, yepyeni bir sıfat; HDP Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş’a takılmış duumda…
‘Cicioğlan’…
Bunu yapan, sadece örgüt desekli ya da örgüt sempatizanı aşırı Kürtçü gazeteler değil, yalakalıkta, kıç yalayıcılıkta ve yavşaklıkta sınır tanımayan basında da, müthiş bir Selahattin Demirtaş aşkı doğmuş durumda…
Yok insancıllığı mı dersiniz, güleryüzü mü; ılımlı kişiliği mi, halkı kucaklaması mı; sımsıcak konuşması mı; artık aklınıza ne gelirse, hani ‘Sen neymişsin be abi’ şarkısını aratmayacak ölçüde mhteşem bir adam ilan edildi Cicioğlan Selahattin…
Hani başımızda görmek isteyen kalemlerin sayısı hiç de yatsınacak rakam değil…
‘Pe Ke Ke’ telaffuzuyla, Öcalan’a özgürülk isteyen Selahattin gitti, Cici’si geldi; niye; çünkü halk kış uykusu ile zihinsel engellilik arasında bir yerlerde ya, ne versen sormadan alıyor ya; işte öyle bir şey…
GÜLÜNÜN SOLDUĞU AKŞAM
Yine bir ‘Kral Çıplak’ diyememe durumu…
Geçen hafta tüm gün, hem TBMM’de, hem AKP Genel Merkezi’nde, basına çizilen sınırlar ölçüsünü biraz da aşarak, milletvekilleriyle ir hayli dein sohbetler gerçekleştirdik, birçok iftarda bir aradaydık çoğuyla…
Şu bir gerçek ki, müthiş bir kaygı var AKP’de, en azından vekillerde…
‘Ne olacak?’ sorusu ana başlık, ‘Ne olacak seçimler sonrası?’…
Erdoğan, kıl payı seçimleri kazanıp, cumhurbaşkanı seçilirse, üç ihtimal var…
En geç Ekim ortası bir genel seçime gidilir, partinin başına silik bir vasi atanır; ardından hatırı sayılır bir anayasal değişiklikle, Erdoğan yarı başkan olur…
Yok, ikinci ihtimal olur, seçimler Ocak’ta yapılırsa; partide dengeler altüst olur, zira başta ekonomi ve açılım olmak üzere, görüş ayrılığı çok fazla AKP’de; dağıma noktasına gelinir…
Lakin geel seçimler 2015 ta vaktinde olur ise, Abduhhal Gül partinin başına geçer ama asıl sorun o zaman; zira Gül; asla ve asla Erdoğan’la yetki paylaşımına gitmez; ikinci bir Demirel-Çiller kaosuna gebe kalır Türkiye…
Zaten Tayyip’siz AKP’nin oyu, yüzde 32’lere inecek, bu kaygı hkim partide…
Ancaaaaak, hiç kimse Erdoğan’ın kaybedebileceğini hesaba katmıyor…
Bu işte AKP’nin tam bitmesi demek; zira Ali Babacan ekibi, bu ihtimalle tam kazan kaldırır; b unedenle de gideayak Babacan’ın görevden alınması an meselesi gibi…
Anlayacağınız Gül; hem kilit, hem değil…