CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Devlet Dersim’den özür dileyecekse, buyursun dilesin. Ancak Sayın Başbakan’ın yaptığı iş bu değil, özür dilemiş falan değildir. Eğer siz özür dilecekseniz, adam gibi özür dileyin. Diyor ki, bu CHP’nin tarihidir. Peki kardeşim senin tarihin hangisi. Sen ağaç kovuğundan mı çıktın” dedi.
-AMELİYAT GEÇİREN BAŞBAKAN'A "GEÇMİŞ OLSUN" DEDİ-
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına ameliyat geçiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a geçmiş olsun diyerek başladı. CHP Genel Başkanı, “Sözlerime başlarken Sayın Başbakan’a acil şifalar diliyorum. Umarım kısa süre içinde sağlığına kavuşur, görevinin başına döner. Bizim elimizden gelen sadece kendisine acil şifalar dilemek” dedi.
-“İNSANLARIN SOYUYLA MEŞGUL OLMAYI SİYASET ZANNEDENLER KENDİ SOYUYLA PROBLEMİ OLANLARDIR”-
Başbakan’ın, kendisine “Hangi aşirete mensup olduğunu açıkla, hangi inanç sistemine mensup olduğuna açıkla” dediğini belirten CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
“İnsanların soyuyla, sopuyla, inancıyla meşgul olmayı siyaset zannedenler kendi soyuyla, sopuyla problemi olanlardır. Biz büyük imparatorluğun mirasçılarıyız. Çanakakele’de, Sarıkamış’ta, Dumlupınar’da beraber yatanların evlatlarıyız. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, böyle bir ulusun çocukları arasına nifak sokmaya, kin tohumları ekmeye nasıl cüret edebilir.
Ben Sayın Başbakan’ın devlet adamı sorumluluğundan uzak bu sorularına cevap vermeyi ulusumuzun tarihsel mirasına hakaret sayarım. Koyun koyuna yatan şehitlerimizin ruhaniyetine hakaret sayarım.”
-“BEN DERSİMLİYİM, BEN KONYALIYIM, İZMİRLİYİM, DİYARBAKIRLIYIM”
“Recep Tayyip Erdoğan unutmasın. Ben sadece Dersimli değilim” diyen CHP Genel Başkanı, “Ben Konyalıyım, İzmirliyim, Uşaklıyım, Diyarbakırlıyım, Hakkariliyim, Trabzonluyum” dedi.
Erdoğan’ın unutmaması gereken bir şey daha olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Yunan kuvvetleri Polatlı’ya geldikleri zaman top sesleri Ankara’dan duyuluyordu. Bir yiğit adam kürsüye çıktı. Biz kaçmaya değil, ölmeye geldik, dedi. Bu mükemmel adam adam Dersim milletvekiliydi. Ama sen kalkıp diyorsun ki benim dedem, babam, tavuk kümesine girer nasıl saklandıklarını anlatırlar. Ben sana ne söyleyeyim” dedi.
“Biz insanların mezhepleriyle ilgilenmeyiz” diyen CHP Genel Başkanı, “Biz Sayın Başbakan’ın soyunu, sopunu, neye inanıp inanmadığını da merak etmiyoruz” dedi.
Başbakan’ın derdinin farklı olduğunu savunan CHP Genel Başkanı, “Onun derdi ben bu ülkeyi nasıl bölerim, kardeşi kardeşe nasıl düşürürüm, onun derdi de o. Biz ülkeyi, o kendisini düşünüyor. Biz vatandaşın cebini, o kendi cebini düşünüyor” şeklinde konuştu.
-“YERİ GELİRSE KUBİLAY OLACAĞIZ”-
“Senin o korku imparatorluğuna teslim olmayacağız” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “Yeri gelirse Nene Hatun olacağız direneceğiz, yeri gelirse Sütçü İmam olacağız, direnceğiz, yeri gelirse Kubilay olacağız, Uğur Mumcu olacağız” dedi.
9 yılda görülmemiş partizanlık yapıldığını kaydeden CHP Genel Başkanı, “Başta Dersimliler olmak üzere kendisine oy vermeyen herkesi ötekileştirdiler” dedi.
-“SİYASİ AHLAKSIZLIK”-
Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Sayın Erdoğan, 73 yıl önce Dersim’de yapılan bir başka zulmü, bugün yaşıyan Dersimlilere ettiği zulmü Dersimli’nin ölüleri arkasına gizlemeye çalışıyorsa bu hepimizin görüp bileceği en büyük siyasi ahlaksızlıktır. Senin Dersim’de yaşanmış olanlara zerre kadar için yansaydı o acıları yaşamış insanların çocuklarına beşinci sınıf vatandaş muamelesi yapmazdın. Sen milleti aptal mı zannediyorsun. Dersim cayır cayır yansa senin yüreğin sızlamaz. Senin Dersim diye bir derdin yok. Senin Cumhuriyete karşı hesapların var. Biz onu çok iyi biliyoruz.”
-YÜZLEŞME POLEMİĞİ-
“Bu CHP’nin tarihidir, diyor, CHP tarihi ile yüzleşsin. Bu ülkede o dönemi sadece CHP’nin tarihi olarak görmek için cahil olmak gerekir ama sadece cahil olmak yetmez Recep Tayyip Erdoğan olmak gerekir” diyen CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
“Senin reddettiğin o tarih Cumhuriyetin tarihi. Senin reddettiğin o tarih hepimizin tarihidir. Günahıyla sevabıyla hepimize aittir. Bize aittir. Tarihin içinden iyi sayfaları yırtıp, kötü sayfaları ayıramazsınız. İlla diyorsan bu Cumhuriyetin tarihidir, evet CHP buna sahiplensin diyorsan evet, bu Cumhuriyetin, bu CHP’nin tarihidir. Biz tarihimizden korkmayız, tarihimizle yüzleşmekte bize onur verir. Biz tarihten korkmayız. Ders alırız.
Recep Tayyip Erdoğan unutma, Dersimlilerin tarihinde ilk defa Cumhuriyet döneminde birinci sınıf yurttaş konumuna gelmişlerdir."
-“SENİN BU ÖZÜR ZİNCİRİNİN NEREYE VARDIĞINI BİLİYORUZ”-
“Senin bu özür zincirinin nereye vardığını çok iyi biliyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, “Seni yalakaların, yandaşların nereye götürdüklerini de çok iyi biliyoruz. Hodri meydan diyoruz. Gücün yetiyorsa yap. Ama 9 yıldır adam yerine koymadığın Dersimlileri kendi oyununa alet etme” diye seslendi.
-ÖZÜR POLEMİĞİ-
Demokratik devletlerde tarihle yüzleşme olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı, “Hatta özür dileme de olur. Devlet Dersim’den özür dileyecekse buyursun dilesin. Ancak Sayın Başbakan’ın yaptığı iş bu değil, özür dilemiş falan değildir. Siz bakmayın yalaka medyanın özür dilediği lafına. Özür dileme söz konusu değil. Devlet böyle özür dilemez. Devlet yaraları sararak özür diler. Vatandaşın gönlünü okşayarak özür diler. Onu yücelterek özür diler. Eski hataları tekrarlamayarak özür diler. Okuduklarını anlamayan yalaka korosuna şunu da söylemek isterim ki devlet hukuki prosedür içinde özür diler. Böyle özür dilenmez” dedi.
Gerçekleri Araştırma Komisyonu kurulması için önerge verdiklerini, ancak AKP tarafından reddedildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Onu reddeden birisi nasıl oluyor da bunu yapabilir. Unutmasınlar cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşenir” dedi.
-“EĞER ÖZÜR DİLEYECEKSENİZ ADAM GİBİ ÖZÜR DİLEYİN”-
“Eğer siz özür dilecekseniz, adam gibi özür dileyin” diyen CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"İnsanları devletine karşı kışkırtarak, toplumun bağrında yeni yaralar açarak kardeşi kardeşe düşman ilan ederek özür dilenmez. Herkes Başbakan’ın üslubuna bir baksın. Orada kin, nefret ve intikam duygusundan başka bir şey görmeyecektir. Diyor ki, bu CHP’nin tarihidir. Peki kardeşim senin tarihin hangisi. Sen ağaç kovuğundan mı çıktın? Senin kökün, kökenin yok mu, gerçi sen kendi kişisel tarihinin yükünü bile taşıyamıyorsun, kendi geçmişinden utanan birisisin sen. Cumhuriyetin sorumluluğunu taşımak zaten sana ağır gelir.
Sen onu taşıyamazsın. Buradan sesleniyorum. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Tarih siyasetçiler arasında günlük siyasi polemik konusu yapılmamalıdır. Sayın Başbakan’ın tarzı ve üslubuyla da tarihle yüzleşilmez. Tarihle yüzleşme mi istiyorsun CHP'nin teklifini kabul edersin, bir komisyon kurulur. Devletin arşivlerini açarsın, saygın tarihçilerı oraya görevlendirirsin, gerçekler nedir anlatırlar, kitaplar yazılır, tarihle yüzleşilir. Recep Tayyip Erdoğan senin bütün hayatın da okuduğun kitap sayısı 3’ü 5’i geçmez. Sen bir de kalkmışsın bu millete tarih dersi veriyorsun, sen kim tarih kim.
AKP’ye ve Erdoğan’a ders verelim. Okuduğu 3-5 kitap vardı, umarım bizim konuşmaları da okur ders alır.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Meclis'ten kaçmakla suçlayarak, “Kendisini Meclis kaçkını ilan ediyorum. Meclis’e gelme yürekliliğini göstermiyor çünkü. Adam gibi adamsan iddianın arkasında durursun, kaçmayacaksın, yürekli olacaksın. Senin deyiminle sürçülisan ettinse çıkacaksın özür dileyeceksin. Hem kaçacaksın, gensorudan kaçacaksın hem iddianın arkasında durmayacaksın açıkça yalan söyleyeceksin. Sonra kalkıp bu ülkede başbakanlık yapacaksın. Yalancı adamdan başbakan olmaz” dedi.
-“TÜRKİYE’DE TUZUN KOKTUĞU BİR SÜRECİ YAŞIYORUZ”-
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, AİHM’den bir yargıcın basında yer alan konuşmalarını hatırlatarak, “Eğer bunu ben söyleseydim. AKP’nin bütün kadrosu, artı yalaka medya 'vay efendim bunu nasıl söylersin', derdi. Bunu söyleyen bir yargıç. AİHM’de görevli bir yargıç” dedi.
Hukukun olmadığı yerde adalet ve demokrasi olmayacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Yani hukukun olmadığı yerde tuz kokar. Türkiye’de tuzun koktuğu bir süreci yaşıyoruz" dedi.
-“KAPALI KAPILAR ARDINDA KARAR ALINIYOR, YARGIÇ ALTINA İMZA ATIYOR”-
Hukukun siyasallaştırıldığını ifade eden CHP Genel Başkanı, “AKP’nin eline verildi. Birileri kapalı kapılar ardından karar alıyor, yargıç onun altına imza atıyor. Bu süreç tuzun koktuğu süreçtir. Ne yapıyorlar; önce kişiyi belirliyorlar, iktidara karşı, terör örgütü üyesi ya da terör örgütüne yardım ve yataklık yapma, savcıyı da buluyorlar” dedi.
“Yargıya hep özenle yaklaştık, özenle eleştirdik” diyen Kılıçdaroğlu, “Yargı hepimiz için son başvuracağımız yer ama kendisini siyasi otoritenin emrine veren yargıçları da deşifre etmek bizim boynumuzun borcu, onları deşifre edeceğiz” dedi.
-TBMM BAŞKANI’NI GÖREVE ÇAĞIRDI-
Uzun tutukluluk süresinden Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, bakanlar olmak üzere herkesin şikayet ettiğini ifade eden CHP Genel Başkanı, “Herkes şikayetçi, niye çözülmüyor? Bir kişiyi ikna edemiyorlar. Recep Beyi. Onu ikna edemiyorlar. Onun için hukuk yok. Onun ağzından çıkan zaten hukuk oluyor” dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i göreve davet eden CHP Genel Başkanı, “Ya görevini yap, şikayet ettiğin konuda girişimde bulun ya da o koltuğu bırak arkadaş. Parlamentonun itibarını zedeliyorsun. Avrupa söylüyor, Uganda bile söylüyor. Sen de kulaklarını aç. Sen de söylüyorsun olmaz. O zaman niye girişimde bulunmuyorsun” dedi.
AKP ile CHP arasında imzalanan mutabakat metnini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Komisyon kuruldu, başkanı da sendin. Protokol imzalandı. İnsan verdiği sözün arkasında durmaz mı, bizim kitabımızda söz namustur mu, evet bizim kitabımızda söz namustur. O sözün arkasında duracaksın. Efendim biz bir protokol imzaladık o bir temenniydi, altındaki imzalar kimin peki, onları dışarıdan ithal mi ettik. Senin başkan yardımcın, senin grup başkanvekilin altına imza attı. İnsan biraz sıkılır.”
-“SİLİVRİ TOPLAMA KAMPI TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK DÜŞÜNCE ÜRETİM KURULUŞLARINDAN”-
“Silivri toplama kampında” adaletin gerçekleşmeyeceğini kaydeden CHP Genel Başkanı, “Orada bir siyasi mahkeme var. Orada suçlular yargılanmıyor. Orada yargılananlar AKP iktidarına karşı olanlardır. Silivri Toplam Kampı şu an da Türkiye’nin en büyük düşünce üretim kuruluşlarından bir tanesi. Silivri toplama kampı sonrasında da özel bir edebiyat özel bir sinema oluşacaktır” dedi.
-İZMİRLİLERE SESLENDİ-
Mustafa Balbay’ın 999 gündür hapiste olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yarın bininci gününü dolduracak. İzmirli kadınlara ve gençlere sesleniyorum. Yarın elinizde kırmızı karanfillerle Gündoğdu Meydanı'nda Cumhuriyet Ağacı Heykeline birer karanfil bırakın ama sessizce bıraksın. Sizin sessizliğinin birilerinin yüzüne şamar gibi insin” dedi.
-“AVUÇLARINI YALAR ONLAR”-
“O kadar ileri gittiler ki bizim grup başkanvekilimiz Sayın Muharrem İnce, hükümeti eleştirdi diye hakkında fezleke düzenlendi. Böyle bir anlayış olabilir mi?” diye soran CHP Genel Başkanı, “Onların muhalefet anlayışına göre biz hükümete öveceğiz, sabah öveceğiz, akşam öveceğiz. Avuçlarını yalar onlar” dedi.
-“BAŞBAKAN KAÇTI, KENDİSİNİ MECLİS KAÇKINI İLAN EDİYORUM”-
Başbakan’ın, “CHP’li bazı belediyeler Alman vakıflarından aldıkları kredileri müteahhitler aracılığıyla PKK’ya aktarıyorlar” iddiasında bulunduğunu belirten CHP Genel Başkanı, Başbakan hakkında gensoru verdiklerini, ancak görüşmelerin Meclis TV’nin yayın yapmadığı Cuma gününe denk getirildiğini söyledi. CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
“Başbakan kaçtı gelmedi. Kendisini Meclis kaçkını ilan ediyorum. Meclis’e gelme yürekliliğini göstermiyor çünkü. Adam gibi adamsan iddianın arkasında durursun, kaçmayacaksın, yürekli olacaksın.
Senin deyiminle sürçülisan ettinse çıkacaksın özür dileyeceksin. Hem kaçacaksın gensorudan kaçacaksın hem iddianın arkasında durmayacaksın açıkça yalan söyleyeceksin. Sonra kalkıp bu ülkede başbakanlık yapacaksın. Yalancı adamdan başbakan olmaz.”
-CHP’Lİ BELEDİYELER BAŞBAKAN HAKKINDA DAVA AÇACAK-
CHP’li belediyeler tarafından Başbakan hakkında tazminat davası açılacağını açıklayan Kılıçdaroğlu, “Son bir görevimiz kaldı. Recep Tayyip Erdoğan hakkında belediyelerimiz tazminat davası açacak, gitsin mahkemeye, mahkemede ne konuşacak” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşanıyor. 30 bin liran varsa, bastır parayı, al tezkereyi. Paran yoksa doğru askere” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bedelli askerlik düzenlemesini hatırlatarak, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşanıyor. 30 bin liran varsa bastır parayı al tezkereyi. Paran yoksa doğru askere. Bu nasıl bir anlayıştır. Parayla tezkere alacaksın, 21 gün bile askere gitmeyeceksin” dedi.
“Burdurlu esnafın 21 günü istiyoruz" dediğini ifade eden CHP Genel Başkanı, “O esnaf arkadaşlara sesleniyorum. İlk seçimde görevinizi yapın. Size yalan söyleyen AKP iktidarına teslim olmayın” dedi.
Anayasa’nın güzel bir hükmü olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Diyor ki, 11. madde; hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Bu ne? 30 bin lirayı bastırıyor, tezkereyi alıyor” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce bedelli askerlik konusunda “Ben böyle bir şey yapmam, yaparsam da referanduma giderim” dediğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, “AKP ülkenin çıkarlarını savunan bir parti değil. Çünkü AKP lideri ülkesini pazarlamakla görevli” dedi.
MİNE AHSEN KURT / BALKAN HABER AJANSI(BAHA)
Bir firma düşünün; şirketinizin profesyonel anlamda her türlü gereksinimde yanınızda olsun...'Lojistik Kurye' hizmetleri ile, her türlü iletinizi; taahhüt edilen zamanda, yerine ulaştırsın...Yetmesin; üretiminizin, hizmetinizin; aynı dağıtım ağı ile, ulaşacağı yerlere, eksiksiz ve yine taahhüt edilen zamanda ulaşmasını sağlasın...Yine yetmesin, her türlü web tasarımınızı; en son tekniklerle; tüm dünya ile paylaşsın, yeni doğacak ekranınıza siz bile şaşırın...Yetmesin, her türlü araç kiralama ve benzeri ihtiyaçlarınızda; yine oldukça profesyonel bir mantık ve süreç çerçevesinde, bu ihtiyacınızı da eksiksiz yerine getirsin...Böyle komplike bir şirket, olsa olsa; genç ve girişimci işadamı Yaşar Karakelle'nin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı YKK HAN GRUP olabilir...www.ykkhangrup.com
