Politika
Giriş Tarihi : 16-11-2011 12:06

AYGÜN'DEN SAVUNMA ALINACAK

CHP MYK, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün bir gazeteye verdiği demeçte Atatürk, 'Dersim' ve CHP ile ilgili sözlerine ilişkin savunmasının alınmasına karar verdi.

AYGÜN'DEN SAVUNMA ALINACAK

CHP MYK, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün bir gazeteye verdiği demeçte Atatürk, 'Dersim' ve CHP ile ilgili sözlerine ilişkin savunmasının alınmasına karar verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sona erdi.

Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler yaptığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Güler, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün bir gazeteye verdiği demeçte Atatürk, 'Dersim' ve CHP ile ilgili sözlerinin MYK’nın gündemine geldiğini belirterek, “Bu yazı Zaman Gazetesinde 10 Kasım günü çıkmış bir yazıydı. O gün biz MYK olarak toplantı halindeydik. Dolayısıyla MYK gündemine gelmemişti, görmemiştik, değerlendirmek o yüzden mümkün değildi.

Bugün ilk toplantımızı yaptık ve buna yönelik çeşitli değerlendirmelerimiz oldu. Hüseyin Aygün arkadaşımızın yaptığı bu açıklamaya ilişkin savunmasının alınmasına karar verildi” dedi.

Güler, Aygün’ün açıklamalarının “kuşkusuz” partinin resmi görüşü olmadığını ifade ederek, “Arkadaşımızın kendi görüşlerini dile getirdiği orada, açık. Yaptığı açıklama da çeşitli rahatsızlıklar verdiği için zaten MYK kendisinden savunmasını talep ediyor” dedi.

-“TANRIKULU’NUN VİCDANİ RET KONUSUNDAKİ KANUN TEKLİFİNİ GÖRMEDİK”

Güler, Vicdani ret konusundaki bir soru üzerine de "Vicdani ret konusu ordu örgütlenmeleriyle de doğrudan ilgili bir konu bildiğiniz gibi. Bazı açıklamalar yapılıyor ki 'zorunlu askerlik sistemine aykırıdır' şeklinde. AİHM'nin açık kararları var. Bizde uygulanan askerlik sisteminin ortadan kaldırılmasını gerektiren bir uygulama değil, dolayısıyla niteliği ve sınırları kuşkusuz çok tartışma konusu.

O tartışma yapılarak vicdani ret konusunda genel olarak, partimizin bakışı olumlu. Ancak bir kez daha söylemek isterim, bu askerlik sisteminin değiştirilmesi gibi bir sonuca götürülürse tartışma değişir. Niteliği ve sınırları itibariyle tanımlaması söz konusu olduğunda tartışma oldukça heyecanlı hale gelir” dedi.

Güler, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun ve birkaç milletvekilinin bir kanun teklifi metni hazırladığını da belirtirken, “Bu kanun teklifi metnini görmedik” dedi.

CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, Güler, CHP olarak tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmamasına karşı 4 aşamalı bir protesto süreci yaşadıklarını belirterek, AKP ile CHP arasında imzalanan mutabakat metnini hatırlattı. Güler, “Herkes verilen sözü, hele söz yazılmışsa, yazılı hale gelmiş sözü namus sayarız. Dolayısıyla sözün namusunun yerine getirme beklentimiz, dün yapılan o talihsiz açıklamaya rağmen hala sürüyor” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sona erdi. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler yaptığı basın toplantısında MYK’da görüşülen konulara ilişkin bilgi verdi.

Van depremine değinen Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın ‘evlerin az hasar görmüş olanlarına girilebilir’ şeklindeki açıklamalarına daha önce de parti olarak tepki gösterdiklerini kaydederek, “sorumsuz” açıklamaların dünkü TBMM Genel Kurulu’nda da devam ettiğini belirtti.

Van Valisi’nin de dünyaya “yardıma ihtiyacımız var” şeklinde seslendiğini ifade eden Güler, “Sayın Bakanlardan biri de kapıları açıp depoları gösteriyor, ‘bakın depolarda çok eşya var’. Yardım için gerekli ihtiyaç malzemeleri gerçekten yeterli mi? Yeterliyse dağıtımı yeterli mi? Bunu bir kez daha Türkiye’nin gündemine taşımak istiyoruz” dedi.

Güler, CHP Genel Merkezinin deposunda toplanmış olan, kadınlara ve çocuklara yönelik yardım malzemelerin CHP kadın kolları aracılığı ile önümüzdeki günlerde Van’a götürüleceğini kaydederken, Erciş’in il olması yönündeki kanun tekliflerinin de yasalaşmasını arzu ettiklerini ifade etti.

-“4 AŞAMALI PROTESTO SÜRECİ YAŞADIK”-

Yasama organında bazı sorunların yaşandığını belirten Güler, CHP olarak tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmamasına karşı 4 aşamalı bir protesto süreci yaşadıklarını söyledi. İlk olarak, “bu tutuklamalar haksızdır” diye, söz konusu milletvekillerini aday gösterdiklerini belirten Güler, “Aday gösterdiğimiz milletvekillerine seçmen mazbatasını verdi, mazbata verildiğine göre milli iradenin gereği yerin getirilecek ve milletvekilleri serbest bırakılacaktı, ama Hükümet bunu duymazlıktan gelmişti” dedi.

Daha bunu dünya ve Türkiye kamuoyuna daha etkili bir şekilde duyurabilmek için bir yemin boykotu yaptıklarını hatırlatan Güler, “Bu boykoto başlarken açıklamamız şuydu, ‘tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılma yolu açılıncaya kadar yemin etmeyeceğiz.’ Bu açıklamamız ‘serbest bırakılıncaya kadar yemin etmeyeceğiz’ şeklinde ne yazık ki çok amaçlı bir şekilde saptırılmıştı.

Biz sözümüzü tuttuk, serbest bırakılma yolu açılıncaya kadar, sözümüzün gereği olarak AKP'yi bir mutabakat metni imzalamaya zorladık” dedi. Üçüncü adımlarının ise bu ortak mutabakat metninin imzalanması olduğunu söyleyen Güler, mutabakat metninin bir örneğini gazetecilere gösterdi. Metinden “Tüm siyasi partilerin ve milletvekillerinin, milletimizin kendilerine verdiği bu onurlu görevi yerine getirmeleri için TBMM'de olmaları gerektiğine inanıyoruz” cümlesini okuyan Güler, şöyle devam etti:

“Bu metnin altında CHP'nin 3 temsilcisinin imzası var. Bir de AKP'nin 3 milletvekilinin imzası var. Ama doğrusu sıradan, yalnızca milletvekillerinin değil; Nurettin Canikli Giresun Milletvekili AKP Grup Başkanvekili, Haluk İpek Ankara Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı ve Ahmet Aydın Adıyaman milletvekili AKP Grup Başkanvekili. İki Grup Başkanvekili ve partinin bir Genel Başkan Yardımcısı'nın imzaladığı bir basın açıklaması yapmıştık. Bu metni de iki partinin Genel Başkanları onaylamışlardı.”

Güler, dün Başbakan Erdoğan’ın protokol metnini inkar ederek, “Ne protokolü, biz protokol yapmadık ki” dediğini ifade ederek, “Sayın Başbakan'a sesleniyorum; İşte buydu. AKP ve CHP milletvekillerinden 3'ü. Üstelik de yöneticilik görevi olan üçer milletvekili tarafından imzalanmış bu bir sayfa ve artı bir paragraflık protokol metni. O zaman ‘mutabakat metni’ olarak diye adlandırılmış olan metin, basın açıklaması olarak da tüm kamuoyuna duyurulmuştu. Herkes verilen sözü, hele söz yazılmışsa, yazılı hale gelmiş sözü namus sayarız.

Dolayısıyla sözün namusunun yerine getirme beklentimiz, dün yapılan o talihsiz açıklamaya rağmen hala sürüyor” dedi. Güler, sorunun TBMM’de çıkarılacak bir kanunla çözülebileceğini herkesin bildiğini kaydeden Güler, “Bu tavrı son günlerde yaşadığımız TBMM’yi fonksiyonsuz bırakma, işlevsiz bırakma tavrının bir parçası olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.

-“TBMM TARİHİNDE YAŞANMIŞ EN BÜYÜK TALİHSİZLİK”

TBMM İdare Amiri AKP’li Salim Uslu’nun, parlamento kürsüsünden CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’i tartaklamasına da değinen Güler, “Biliyorsunuz, Salim Uslu kürsüdeyken Sayın Genç’e fiziki olarak fiilen saldırdı. Bunun üzerine kınama cezası verilmesi ve bir daha böyle eylemlerin tekrarlanmaması güvence altına alınmalıydı. Ne yazık ki Uslu’nun KKTC’ye AKP’yi temsilen gönderildiğine tanık olduk.

Ve Sayın Başbakanın bu vandalizmi, bu kaba kuvveti, üstelik parlamento kürsüsündeki bu şiddeti bir daha olamaması gerekir diye kendi parlamenterlerine tembih aracı yapacağına Salim Uslu’nun şiddetine arka çıktı. Bunu son zamanlarda TBMM tarihinde yaşanmış en büyük talihsizliklerden biri olarak değerlendiriyoruz” dedi.

-“AKP PARLAMENTOYU BY-PASS ETTİ”-

Güler, Kanun Hükmündeki Kararnamelere işaret ederek, “TBMM öyle görünüyor ki şimdi şiddet aracılığı ile ama 28 Mart gününden bu yana yasama organının kanun çıkarma yetkilerini hükümetin üstlenmesi aracılığı ile de uzun süredir by-pass ediliyor” dedi.

Parlamentonun 1 Ekim’den bu yana iş başında olduğunu söyleyen Güler, “Bütün bu çalışır halde olma gerçeğine karşın 23. dönem parlamentosundan alınmış olan yetki kanunuyla Türkiye’nin bütün idari bünyesini değiştirme girişimini, biz parlamentoyu AKP’nin by-pass etmesi olarak görüyoruz. Başka nasıl açıklanabilir? Başka açıklama varsa bu açıklamayı da doğrusu muhataplarımızdan ve ilgililerden talep ediyoruz” dedi.

Güler, Meclis televizyonlarının yayınlarının sınırlandırmasını da “Halkın parlamentoyu denetleme yollarını tıkamaya ilişkin bir uygulama” olarak değerlendirdi. Güler, “Bu basit bir yayıncılık değildir. Parlamentodan yapılan tartışmaları halkın birebir izlemesi, halkın parlamentoyu denetlemesinin en etkili araçlarından birisidir. AKP bir yandan yasama organının gücünü hükümete devrederken, bir yandan da halkın yasama organını denetleme haklarına el koydu” diye konuştu.

-SURİYE KONUSU: “TÜRKİYE OLASI BİR SAVAŞIN YÜKSEK MALİYETLERİNİ KALDIRAMAZ”

Güler, MYK’da dış politika ve Suriye'deki gelişmelerin de değerlendirildiğini ifade edereken, “Türkiye sıcak bir savaşın içerisinde olmamalıdır. Türkiye olası bir savaşın yüksek maliyetlerini kaldıramaz. Türkiye'yi böyle bir ağırlığın altına sokmaya AKP'nin hakkı yoktur. Hem Suriye hem de diğer bütün ülkelerle ilişkiler konusunda AKP'nin bağımsız bir dış politika yürütme zorunluluğu vardır. Daha başka güçlerin taşeronu olarak davranmak Türkiye gibi büyük bir ülkenin Hükümetine yakışmaz.

Bu nedenle uyguladığı, izlediği politikayı AKP'nin bir kez daha gözden geçirmesi gerektiği kanısındayız. Bu çerçevede bize yöneltilen Esad rejiminin savunuculuğu gibi değerlendirmeleri yalnızca hedef saptırma olarak görüyoruz” diye konuştu.

 

Bir firma düşünün; şirketinizin profesyonel anlamda her türlü gereksinimde yanınızda olsun...'Lojistik Kurye' hizmetleri ile, her türlü iletinizi; taahhüt edilen zamanda, yerine ulaştırsın...Yetmesin; üretiminizin, hizmetinizin; aynı dağıtım ağı ile, ulaşacağı yerlere, eksiksiz ve yine taahhüt edilen zamanda ulaşmasını sağlasın...Yine yetmesin, her türlü web tasarımınızı; en son tekniklerle; tüm dünya ile paylaşsın, yeni doğacak ekranınıza siz bile şaşırın...Yetmesin, her türlü araç kiralama ve benzeri ihtiyaçlarınızda; yine oldukça profesyonel bir mantık ve süreç çerçevesinde, bu ihtiyacınızı da eksiksiz yerine getirsin...Böyle komplike bir şirket, olsa olsa; genç ve girişimci işadamı Yaşar Karakelle'nin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı YKK HAN GRUP olabilir...www.ykkhangrup.com

Metin BOSNAKMetin BOSNAK