BAŞBAKANA SORULAR

26-04-2022 01:49

Ne marjinal, ne de çapulcu…

Sayın başbakanım gezi parkına gitmemiş olabilirsiniz,

keşke gitseydiniz de oradakiler sahipsiz olmadıklarını, kendilerine,

sözlerine değer veren, doğru veya yanlış bulsanızda, dertlerini soran

bir başbakanlarının olduğunu görüp dışlanmadıklarını hissetselerdi.

 

Öyle yapmadığınız gibi siz kendini dışlanmış yok sayılmış sayan

bu insanlara bir de çapulcu dediniz, üç, beş marjinal ve birilerinin

topladığı insanlar dediniz

.

Sayın başbakanım, ben üç beş arkadaşımla program yaptığımda bile

içlerinden bazılarının şartları yeri geliyor el vermiyor iptal ya da erteleme yapıyoruz.

Taksimde bir avuç protestocuyla başlayıp, önce tüm istanbul'a

sonrasındaysa ülkenin büyük bölümüne yayılan hareketi sizce

bugüne kadar pasif ve zayıf olduğunu vurguladığınız anamuhalefetin

organize edip sokaklara dökmesi mümkün mü?

Anamuhalefetin yapamadığını bir diğer partinin ya da

marjinal gurubun yapabilmesi mümkün mü?

Bugün Fatih Altaylı'nın konuk olduğunuz programında

bu ülkenin insanının değerlerinden söz ettiniz.

Sizce bu değerlere sahip bu kadar büyük bir kitle marjinal bir örgütün,

grubun peşine takılıp onlara destek verir mi?

Yine aynı programda toplumların belirleyici genlerinden söz ettiniz.

Türkler malum orta asyada göçebe bir toplumdu ve birliklerini

kaybetmemek için lidere bağlılıkta esastı.

Ama aynı şekilde otağ(çadır) mahremiyeti de o kadar güçlüydü.

Batıdaki derebeyleri gibi kimse oraya izinsiz giremez,

içerdekilerin haklarına ve mahremiyetine dahil olamazdı.

Kısacası biz Türklerde batıda çok uzun yıllar sonra yapılacak

magna kartadan once haklar, sınırlar karşılıklı belirlenmişti.

Bu yüzden de kolay kolay sınırlar aşılmaz, lidere de topluluğun bekası için

hemen anlık tepkilerle karşı konulmaz, liderin her yaptığını ölçer biçer

ve kredisini ona gore azaltır ya da çoğaltırdı.

Kriterlerde bizim canımızı, namusumuzu, onurumuzu koruyabilirmi,

dirliğimizi birliğimizi devam ettirebilirmi?

Ki bunlar hemen hemen de tüm toplumların olmazsa olmaz kriterleridir.

Özellikle çalma çırpma, ahlaksızlık, tecavüz büyük suçtu,

hakanların bile yargılanabildiği töre hukuku ve kararlarını alırken

danıştığı bu günkü parlementoya benzer toy meclisi vardı.

Yani kısacası Türklerin genlerinde söylediklerinizden hariç bunlar da hep vardı.

Aslında genlere çok da takılmamak gerek ama madem konuyu açtınız

bende aklıma gelenleri paylaşmak istedim

 

İşte o Gezi parkında bu genlerinde sahipleri vardı.

 

Marjinal dediniz ya…

Keşke o bela dediğiniz twittera, sosyal medyaya bakıp da ellerinde

tencere kaşıkla sesini duyurmaya çalışan teyzelerimizi, amcalarımızı görseydiniz…

Yıllardır şehir, apartman hayatı deyip birbirine yabancılaşmış mutsuz, umutsuz,

şüpheci somurtuk yüz ifadeleriyle selamlaşmayı neredeyse unutmuş insanlar,

ellerinde tencere kaşık gördükleri insanları, kornalarını çalarak geçen sürücüleri

gördükleri yerlerde kırk yıllık dostunu görmüş insanların ifadesiyle

gözleri ışıl ışıl selamlayıp alkışlıyorlar.

Çapulcu dediğiniz o insanlarımzın hiç tanımadığ insanlarla suyunu,

limonunu nasıl paylaştığını, oraya giden insanların kendilerinden

önce gitmiş olanlara yiyecek, ilaç taşmasını, gazdan kaçanlara evlerini

nasıl açıp içeri alıp ağırladıklarını,vandalist yakıp yıkıcı diye tanıtılmaya

çalışılan o insanların, insana değer verilmeyen o ortamda gazdan

etkilenen hayvanlara nasıl sahip çıktığını görseydiniz.

O sosyal medya ki nerde sıkışmış ilaç, doktor, ambulans, avukat ihtiyacı

olan varsa oraya gitmek, çağırılmak ve yönlendirilmek için tam bir

seferberlik örneği gösterdi.

O çapulcular ki toplandıkları yerleri gün içersindeki kullanımdan ötürü

çöplüğe dönmesin diye arkadan çöplerini topladıılar.

Keşke o sosyal medyaya, aslında daha da iyisi etrafınızdaki halka

bir bakıp dinleseniz.

Eminim siz de milyonların söylediği ve duyduğu şeyi görür, duyardınız.

“Hiç bu kadar gurur duyduğumu ve umutlu olduğumu hatırlamıyorum.”

Son olarak,çoğunluğun ve kalabalıkların her zaman doğruyu

gösterdiğini düşünmem.

Hatta çok zamanda benim için ters ölçüdür.

Ama bu olayda bu kadar insan bu kadar iyi duygularla her canlının

yaşama hakkı ve onuru için seslerini duyurup, bir şeyler yapmaya çalışırken

ve bu kadar desteği arkalarına almışken kendi ayaklarına kurşun sıkacak

çevreyi yakıp yıkıp etrafa saldırıp zarar verme, yağmalama işine girip olayın

doğasına ve eylemlerine sizce zarar verirlermi?


DİĞER YAZILARI ŞAH VE MAT ! 01-01-1970 03:00 ALİ İSMAİL KORKMAZ... 01-01-1970 03:00 GEZ'İNMEK 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ ! ÇOK TEHLİKELİ ! 01-01-1970 03:00 ARTERİA CAROTİS COMMUNİS 01-01-1970 03:00 MHP’NİN YÜKSELEN YILDIZI 01-01-1970 03:00 BUGÜN 6 MAYIS... 01-01-1970 03:00 MUSA’NIN ASASI 01-01-1970 03:00 ÜÇ PORTRE, ÜÇ ANALİZ 01-01-1970 03:00 BİR TORPİL YAZISI 01-01-1970 03:00 ONAYLANMAK 01-01-1970 03:00 ORTAYA KARIŞIK 01-01-1970 03:00 BİR ÖRGÜT YAZISI 01-01-1970 03:00