HİÇBİRYERDEKİ HERYERLİLER: ÇEPNİLER

........

Kültür-Sanat - 28-07-2013 13:38

HİÇBİRYERDEKİ HERYERLİLER: ÇEPNİLER

Dünyanın dört bir yanında varolan, ancak millet ya da halk olarak adlandırabilecek bir ülkeleri  bulunmayan en kalabaık  ırklardan biri olan Çepniler, özellikle son yüzyıldır; geçmişlerine yabancı bir seyir izliyorlar.
Çepni boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre yirmi iki Oğuz bölüğünden Divân-ı Lügati't-Türk'de; yirmibeşinci boy olarak adlandırlırlar.
 
Günümüzde Rumeli ve Anadolu'da yaşayan Oğuz-Türkmen boylarından biri olna Çepniler, dil açısından da çok zengin bir lehçe ve şive çeşitliliğine sahiptir. Karadeniz bölgesindekiler çoğunlukla sünni olmakla birlikte, nesturi, Keldani ve Alevi olan gruplara da rastlanır. Prof. Dr. Irene Melikoff, Hacı Bektaşi Veli hazretlerinin ve onun İlk müridlerinden olan Kadıncık Ana ve Abdal Musa'nın da Çepni Olduğunu yazmıştır.
Ayrıca Prof. Dr. Faruk Sümer Oğuzlar/Türkmenler isimli eserinde Çepnilerin, Hacı Bektaşi Veli'nin müridlerinden olduklarını ve Anadolu'nun değişik yerlerinde yaşadıklarını, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Trabzon, Bayburt olmak üzere Karadeniz Bölgesi'nde yoğun olarak yaşayan Çepnilerin ise çoğunlukla Sünni olduğunu,ancak zamanında Alevi olan gruplarında Sünnileştiğini yazar.

Yapılan araştırmalarda, bir zamanlar Atatürk'ün yakın fedailiğin yapan Giresunlu çete reisi Topal Osman'ın ve tüm çetesinin Çepni olduğunu ortaya koymuştur.

Anadolu'ya gelmeden önce Türkistan ve Horasan'da öbür boylarla birlikte yaşayan Çepniler, Selçuklular'a katılıp Anadolu'ya geldiler.

Başta Karadeniz olmak üzere Anadolu'nun Türkleşmesinde önemli rol oynadılar.  1515 yılındaki tahrir defterlerine göre Şimdiki Giresun ve civarındaki iller Vilayeti Çepni isimli bir idari bölge olarak gösterilmişti. Yine o dönemde tüm Çepniler Alevi'ydi, sonraları bir kısmı korku ile, bir kısmı ise canı gönülden sünnliği tercih etti. Yapılan araştırmalar, Gürcüler dışında, bugün yerli Giresun halkının tamamının Çepni olduğunu ortaya koymuştur.

Vilayet-nameye göre Kırşehirin Suluca Kara-Hüyük köyüne gelen Hacı Bektaş-ı Veli'nin ilk müridleri Çepni'den idiler. Bu husus aynı zamanda bu boyun mensuplarından mühim bir kısmının niçin Alevi olduğunu izah edebilir. Çepni'lerin mühim bir kısmı 1240 daki Baba İshak Türkmenleri'nin isyanına katılmıştır.

Çepniler; Oğuz, Türkmen Çepni boyu, Üçoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Gök Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir. Çepniler, Doğu Karadeniz'in Türkleşmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Çepniler; 1071'de Anadolu'nun, 1277 yılından itibaren de Sinop'tan Trabzon'a kadar olan Karadeniz Bölgesi'nin fethedilmesinde başta Güvenç Abdal hazretleri olmak üzere çok aktif görevler üstlendiler. 1277 yılında Sinop'a saldıran Rum Pontus İmparatorluğu'nun ordusunu bozguna uğrattılar. Güvenç Abdal hazretlerinin makamı Gümüşhane,Kürtün, Güvendi yaylasında bulunur. Cepnilerin mühim bir kısmın 1277 yılında Sinop Yöresinde yaşadığı görülüyor. 1404 yılında Timur a giden İspanyol elçisi Clavijo Ordu ve Giresun'un 10.000 kişilik bir Çepni kuvvetine Sahip Hacı Emir beyin oğlu Hacı Süleyman beyin elinde olduğunu yazar.
Çepni boyunun özelliği "nerde yağu görse orda savaşır" olarak anlatılmaktadır. Onların haksızlıklara karşı gelen ve savaşçı karakterleri, önemlerini günümüze yansıtacak kalıcı sanatsal ürünler meydana getirmelerini engellemiştir. Çepniler'e ait kabileler, değişik tarihlerde farklı cephelerde savaşmışlar ve ordu ile gittikleri bölgelere yerleşmişler. Savaşlarda nüfusları azalmıştır.

Türkmen safevi İmparatoru Şah İsmail'in şahsi muhafızlarının Çepnilerden olduğu gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de özel muhafızlarının Giresunlu Topal Osman ve diğer Çepnilerden olması ilginç bir tesadüf olup, bu durum bu boyun daima cesur, mert ve güvenilir olduğunun en çarpıcı örneğidir.

Bu arada Çepni ailelerin; kızlarını; erkeklerine sonsuz itat ve hizmet mantığı ile yetiştirmeleri de ilginç ir başka gerçeği ortaya koyar. Çin-Doğu Türkistan Elmini boyları ile çok önceleri yakın ilişki içinde olan Çepniler, bu boylardan; kadının erkeğine sonsuz itat ve hizmetkar olarak yaratıldğı mantalitesini benimsemiştir. bu mantaliteye göre, Çepni kadınları, erkeğine seks kölesi, hizmetçi ve itatkar olarak hediye edilir. Erkek ise, kadının tüm ihtiyaçlarını karşılamak mecburiyetindedir.

Çepnilerin, Bektaşi ve Sabetayistlerle ilişkileri de yatsınamayacak ölçüde ilginç seyir izlemiştir.

Osmanlı devleti kurulmadan önce Sarı Saltuk ve İzzeddin Keykavusla birlikte Deliorman ve Dobruca bölgelerine geçen Türkmenler Çepni boyundandır. Deliorman ve Dobrucadaki bu Çepniler hem yerel Kıpçak ve Peçenek halklarıyla hem de daha sonra gelen diğer Türkmen boylarıyla karışmışlar ve Çepnililik bilincini yitirmişlerdir. Ancak Çepni inancı olan Bektaşi'liği devam ettirmektedirler. Birçoğu'da Batı Anadolu'ya geri göçerek bugünkü Batı Anadolu Çepnilerini oluşturmuştur. Dobruca'da bulunan Türkler kendilerinin Türkmen olduklarını ve inanç önderlerinin Sarı Saltuk olduğunu söyleyerek bu gün bile Camilerde ve Tekkelerde onun adına dualar ederler.

Romanya ve Moldovadaki İzzeddin Keykavus taraftarı bir grup Çepni ise Hristiyanlığa geçmiştir. Keykavustan dolayı bu Çepnilere Gagavuz dendiği ileri sürülür. İlginç olanı Gagavuz Türklerinin Giresun ağzıyla konuştuğu tespit edilmiştir. Örnegin geçen sene yerine Giresun ağzında kullanılan Bıldır kelimesi kullanılır. Daha bunun gibi birçok örnek kelime bulunmaktadır.


Çepniler, bununla birlikte; Rum ve Ermeni Çetecilere karşı mücadele edip, Doğu Karadeniz'de asayişi sağlamışlardır.

Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıktığında Giresun Çepnilerinden olan Topal Osman Ağa ve arkadaşlarını milli mücadeleye davet etmiş ve Kazım Karabekir'in de tavsiyesiyle de kendisine Giresun Çepnilerinden oluşan bir muhafız kıtası seçmiştir. Bunların her biri Çepni'dir.  Topal Osman ve Giresun Çepnileri bu şerefli görevi başarıyla yerine getirmiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar Atatürk'ün en yakın silahlı unsurları olmuşlardır.
Sivas kongresinden sonra Atatürk'e karşı Padişah yanlısı muhalefet artınca Kazım Karabekir Topal Osman ve arkadaşlarından oluşan Muhafız kıtasının sayısının artırılmasını ve Atatürk'e karşı olan muhalefetin kuvvetle bastırılmasını emretmiştir.

Şöhreti belli Çepni muhafızları gören muhalefet sinmek zorunda kalmıştır.

Giresun'lu Çepnilerden oluşan Mustafa Kemal Atatürk'ün muhafız kıtası bugunkü TBMM deki muhafız bölügünün ve Cumhurbaşkanlığı muhafız alayının temelini oluşturur.

Kurtuluş savaşı esnasında TBMM deki localarında oturan Giresunlu Muhafızların yerinde bugün askeri erkan oturur.

Kürtün, Ordu, Mesudiye, Gürgentepe, Koyulhisar, Suşehri, Akıncılar, Canik, Giresun, Beşikdüzü, Çorum ili Kargı ilçesi Göletçetmi,Kargı köyü, Şalpazarı'nda yoğun olarak Çepni boyları yaşamaktadır.

Bu bölgedeki Çepnilerin önemli çoğunluğu Sünnîdir , ancak Alevi olanlarda hatırı sayılır sayıdadır. Ayrıca önceleri Alevi olup da, Osmanlılar zamanında sunniliğe geçen gruplarda vardır. Bugün bile Rize ve Trabzon'da Çebi, Çep soyadı ile anılan kalabalık sülaleler vardır ve bunlar Çepni Oğuzlarından olduğu ileri sürülmektedir. Öte yandan; Gümüşhane, Giresun, Dereli, Espiye, başta olmak üzere birçok yüksek köyde Alevi Islam inancına bağlı Çepniler yaşamaya ve geleneklerini sürdürmeye devam etmektedir. Batı Karadeniz'de Kastamonu'nun Tosya ve çatalzeytin ilçesinde "Çepni" adında bu boydan gelen insanların yaşadığı köyde bulunmaktadır.Karadeniz Çepnileri makamı, Gümüşhane Kürtün,Güvendi yaylasında bulunan Güvenç Abdal Ocağına bağlıdırlar.

Çepniler ayrıca; Ege bölgesinde Çanakkale, Manisa, İzmir; Marmara'da Balıkesir'de yaşarlar. Ayrıca Sivas, Gaziantep'te de Çepni köyleri vardır. Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Manisa ve Gaziantep çepnilerinin tamamı alevidir. Çanakkale Küçükkuyu'da bulunan Büyük Çetmi ve Küçük Çetmi köylerinin ve civar köylerin halkının önemli bir bölümü Çepni Kökenlidir.Bolu Merkez ve Mudurnu ilçesinde de birer tane Çepni köyü bulunmaktadır.

Orta Anadolu'da Amasya, Ordu Tokat gibi bölgelerde de Alevi Çepni grupları vardır.

Çepniler, Karadeniz Mutfağı'nın temelini oluşturan birçok yemeğin de mimarıdır. Kaygana, Kuymak ve Pazı Dolması ile Kara Lahana yemeklerinin tamamına yakınının, Çepni kültüründen geldiği kanıtlanmıştır.
 

 

 

 

 

TUNÇDAL IŞIN / KARMA HABER AJANSI

 

 

Advert Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Rihanna'dan yeni albüm için ipucu

Rihanna'dan yeni albüm için ipucu

21-12-2023 - Kültür-Sanat

'Rihanna, Türkiye'ye geliyor' iddiası

'Rihanna, Türkiye'ye geliyor' iddiası

13-12-2023 - Kültür-Sanat