Üniversite bünyesinde faaliyet gösteren bu sistemin aktif olarak çalışıp çalışmadığına dair sorular, son günlerde yeniden gündeme taşındı.
Bugün, üniversitede yapılan başarılı çalışmaları kamuoyuna aktarmak amacıyla üniversite araç parkına giden heyet, beklenmedik bir tavırla karşılaştı. Gazetemizin kurucusu ve aynı zamanda üniversitenin Üst Yönetim Danışmanı olan Uzm. Oğuz Demirkaya ile İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Halil Şaşmaz’ın yer aldığı ekip, araç takip sistemine dair bilgi almak ve yapılan yatırımların kamu yararına işleyip işlemediğini yerinde gözlemlemek üzere garaj alanını ziyaret etti.
Ancak ziyaret sırasında, üniversite araç garajı sorumlusu Kürşat Baloğlu’nun sergilediği tutum dikkat çekti. Geçmişte üniversite vakfında görev yapan ve çeşitli olumsuz haberlerle anılan Vakıf Finans Müdürü Nuran Baloğlu’nun eşi olan Kürşat Baloğlu’nun, heyete karşı sergilediği nezaketsiz ve dışlayıcı tavırlar, “bir şey mi saklanıyor?” sorusunu akıllara getirdi.
Üniversite yönetiminin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket ettiği bir dönemde, kamu kaynaklarıyla hayata geçirilen projelerin denetlenmesi ve kamuoyuna doğru şekilde aktarılması büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, araç takip sisteminin durumu ve garaj yönetimindeki yaklaşımın üniversite yönetimi tarafından değerlendirilmesi bekleniyor.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde yapılan güzel işlerin gölgelenmemesi adına, tüm birimlerin aynı hassasiyetle kamuya açık ve saygılı bir iletişim dili benimsemesi gerektiği vurgulanıyor.
mrt
Sayın Rektörlük,
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi lojmanlarının tahsisine ilişkin uygulamalarda uzun süredir adaletsizlik ve mevzuata aykırılık bulunduğuna dair iddialar üniversite personeli arasında ciddi rahatsızlığa yol açmaktadır.
Lojmanlarda aynı kişilerin yıllardır oturmaya devam ettiği, buna karşın sıra bekleyen personelin hak kaybına uğradığı belirtilmektedir. Hâlbuki Kamu Konutları Yönetmeliği’nin 23. maddesi uyarınca, sıra tahsisli konutlarda oturma süresi dolanların tahliye edilmesi ve boşalan konutların puan sırasına göre yeni hak sahiplerine tahsis edilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, uygulamada bu hükmün uzun süredir fiilen uygulanmadığı, hatta emekli olan, görev yeri değişen veya üzerine tapu kaydı bulunan bazı kişilerin hâlen lojmanlarda ikamet etmeye devam ettiği iddia edilmektedir. Kamu konutlarından yararlanma hakkı bulunmayan bu kişilerin lojmanlarda oturmayı sürdürmesi, hem Kamu Konutları Yönetmeliği’ne hem de kamu kaynaklarının verimli kullanılması ilkesine açıkça aykırıdır.
Ayrıca, lojman tahsis süreçlerinin şeffaf yürütülmemesi, puan sıralarının ve tahsis listelerinin personele açık biçimde ilan edilmemesi de eşitlik, hesap verebilirlik ve hakkaniyet ilkelerini zedelemektedir.
Bu nedenlerle;
1.Lojmanlarda oturma süresi dolmuş, emekli olmuş veya üzerine tapu kaydı bulunan kişilerin tespit edilerek tahliye edilmesi,
2.Yeni tahsislerin Kamu Konutları Yönetmeliği ve Üniversite iç yönergelerine uygun biçimde, puan sırasına göre yapılması,
3.Tüm tahsis süreçlerinin şeffaflık ilkesi gereği personele duyurulması,
4.Mevcut uygulamaların Rektörlük, İç Denetim Birimi ve gerekirse Sayıştay denetimine açılması,
5.Haksız biçimde lojmandan yararlanan kişiler hakkında gerekli idari işlemlerin başlatılması gerekmektedir. 1 ay önce
...
Lojmanlar da kimlerin kaldığını da araştırın. Mesela babasını ve annesini oturtanlar. Mesela sevgilisini oturtanlar. Mesela boşanmış olmasına rağmen eşine tahsisli lojmanda oturanlar 1 ay öncedr.
Nuran Baloğlunun geçmişteki olumsuzluklarını haberleştrirseniz seviniriz googledan biraz öğrendim tüm ayrıntıları hatırlatırsanız seviniz zahir bakıcının kliniğinde çalışmış sonra vakıfın paralarının başına getirilmiş 1 ay önceB.B
Kurumumuzda son dönemde yaşanan bazı uygulamalar, kamu vicdanını derinden yaralamakta ve kurumsal disiplini hiçe sayan bir anlayışın ürünüdür. Bahsi geçen şahıs, sadece bağlı bulunduğu daire başkanını mahcup etmekle kalmamış, tüm kurumun saygınlığına gölge düşürmüştür. Eski yönetimin, liyakat ve etik değerleri yok sayarak kurum dışından getirdiği bu kişinin, hiçbir yasal dayanağı olmaksızın lojmana yerleştirilmesi ise tam anlamıyla bir skandaldır. Bu durum, açıkça görevi kötüye kullanma ve kamu imkanlarını kişisel menfaat uğruna istismar etme anlamına gelmektedir. Bu kişinin görevde tutulması, sadece hukuka değil, akla ve vicdana da aykırıdır. Derhal görevine son verilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bu kişiyi görevde tutmakta ısrar edenlerin, oluşacak kamuoyu tepkisinden ve idari soruşturmalardan ciddi zarar göreceği aşikârdır. Sayın Rektör’e açık ve net bir çağrımız vardır: Ya gereğini yapar, kurumu bu yükten derhal kurtarırsınız ya da bu şahsın yol açtığı her olumsuzluğun vebalini şahsen üstlenmiş olursunuz. 1 ay önce