Deaflympics 2017’nin en özel sporcularından üçü Türkiye İşitme Engelliler Karate Milli Takımı’nda yer alıyor. Arzu – Tayyar Işık çiftinin üç kızı Rezzan, Zeliha ve Kader kardeşler milli takımın madalya beklediği isimler. İstanbul’da zor şartlar altında yaşayan yedi çocuklu çiftin 12 yıl önce karateye başlayan doğuştan işitme engelli üç kızı zorlukları karate ile aşmayı başarmış durumda.
“OLİMPİYAT ÜNİVERSİTEDEN ÖNEMLİ”
Ülkemize Deaflympics 2013’te bronz madalya kazandıran 24 yaşındaki Rezzan Işık, hem okulunu hem de karateyi bir arada götürmeye çalışıyor. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde mimarlık okuyan Rezzan, “Olimpiyatlara odaklandığım için ben üniversiteye gidemedim. Eskişehir’e gidip gelmekte zorlanıyorum. Şu an üniversitenin benim için bir önemi yok, olimpiyat çok daha önemli. Oyunlar bittikten sonra 2018’de üniversiteye tekrar devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
İLK KEZ BERABER KATA YAPACAKLAR
Üniversiteye gitmeyen diğer iki kardeş ise karateye odaklanmış durumda. İlk defa kardeşler olarak tatamide kata yapacaklarını söyleyen 22 yaşındaki Zeliha, “Daha önce Bulgaristan’da gerçekleşen olimpiyatta bize onay çıkmadı, üzüldük. Rezzan omuzunu kırmıştı. Sonrasında geçen sene dünya şampiyonasında birçok ülke gelmediği için müsabakalar iptal oldu. Şimdi ilk defa takım olarak maç yapmak istiyoruz” sözleriyle ilk kez Deaflympics’te bir arada yarışacaklarını belirtti.
“MİLLİ TAKIMA SEÇİLİNCE AKLIM BAŞIMA GELDİ”
Deaflympics 2013’te kardeşlerinin aksine madalya alamayan 20 yaşındaki Kader, başlarda karateyi sevmediğini belirtirken “Ben önceden karate nedir bilmiyordum. İşim ve maaşım vardı. Milli takımda olmak istemiyordum. Ailemden gelen baskıyı anlamadım. Milli takıma seçildim, aklım başıma geldi. Artık çalışmalarıma devam ediyorum” diyerek artık daha iddialı olduğunu söyledi.
“HER ZAMAN YANLARINDA OLDUK”
Üç kardeşin yanlarında ise her zaman ailesi var. Arzu – Tayyar Işık çifti üç kızını da hiçbir zaman yalnız bırakmıyor. Sadece antrenmanlarda veya maçlarında değil, kardeşler kampa girdiklerinde bile onlarla beraber kampta kalıyorlar.
Kızlarını ve diğer sağır çocukları işitme engelli olarak değil, özel çocuk olarak nitelendiren anne Işık, Deaflympics’te de ailece sporcuların yanlarında olacaklarını söyleyip, “Gerçekten ben ve eşim bu yola zor günlerden çıktık. Onların her zaman yanında olduk. Çocuklar arasında hiçbir zaman ayrım yapmadık. Her zaman onların eğitim almalarını istedik. Her gittikleri kampa da gidiyoruz, yanlarında oluyoruz. Bütün özel çocuklarımızdan ümitliyim. İnanıyorum. Çok güzel bir kadroları var. Hepsinden madalya bekliyorum” ifadeleriyle tüm karate milli takımına destek oldu.