ÜNİVERSİTEYE BAK ÜNİVERSİTEYE !

26-04-2022 01:49

                    Geçen hafta üniversitelerin başarı sıralaması açıklandı. Birçok insanımızın dikkatini çektiğini sanmıyorum. Dahası bilinen bir durumdu da onun bilimsel ve medyatik açıklaması ile bir şeyi daha doğruladık ki bizim kuruluşu kırk yıla yaklaşan üniversitemiz 48 inci sırayı yakalayabilmiş. Dua edelim ki ilerleyen yıllarda bu yerini koruyabilsin.

                    Devlet ve özel üniversitelerle birlikte 125 üniversite içerisinde 48 inci sıra ne düzeyde Cumhuriyet üniversitemize yakışıyor onu biraz irdelemek lazım gibi geliyor.

                    Birçokları benim üniversiteyi eleştiren yazılarımı değişik noktalara çekebilirler. Ama bu eleştirimin altında ne siyasi ne de her hangi bir ekonomik kaygı bulunmamaktadır. Sadece anlamı yerinde ise sivasi kaygılardan kaynaklanan bir eleştiridir. Eski rektör Bakır döneminde de eleştirdim şimdiki rektör Dökmetaş döneminde de eleştiriyorum. Ne o zaman özel bir beklentim vardı. Ne de şimdi bir beklentim var. Sadece kuruluşu yarım yüzyıla yaklaşan üniversitemiz neden bu kadar gelişemiyor. Neden büyüyemiyor kaygımız, üzüntümüz onadır. Eleştirimizin kaynağı da budur.

                   Eğer üniversitemizi Hacettepe, ODTÜ, Ankara, İstanbul ve Bilkent üniversiteleri ile bir kıyaslama yapıp eleştirsem elbette ki üniversitemize haksızlık yapmış olurum.Ama Cumhuriyet üniversitesi ile aynı yıllarda kurulmuş Samsun,Kayseri ve Malatya üniversitelerinin çok gerisinde kalmışsa ortada eleştirilecek haklı nedenler var demektir.Kayseri Erciyes Üniversitesi 16. sırada,Samsun on dokuz mayıs üniversitesi 26. sırada ve Malatya İnönü Üniversitesi 25. sırada ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi 48 inci sırada ise ortada haklı olarak eleştirilecek bir durum var demektir.Bu konumdan daha kötü olanı Sivas Üniversitesinden yıllar sonra ayrılmış ve üniversitemizin bünyesinden kopmuş Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi 41.inci sırada ise Cumhuriyet üniversitesinde yöneticilik yapmış olsun olmasın öğretim üyesi olan herkesin yüzünün kızarması,başını önüne eğmesi ve başını ellerinin arasına alıp biz nerede yanlış yaptık diye düşünmesi gerekmez mi?

                  Üniversitemiz genel puanlamada 48 inci sırada ama diğer puanlamada daha gerilerde. Yayın puanlamasında 79 uncu sırada. Öğretim üyesi öğrenci puanında ise 55.sırada.

Şimdiki rektör bunu kırk yıla yükleyebilir. Ama şimdi üniversitemizi temsil eden kişi olarak bu geriliğin haklı nedenlerini korkmadan çekinmeden, eğmeden ve bükmeden açıklamak durumundadır. Bunda sorumluluk siyasilerinse onu da açıklamalıdır. Sivas Sivil toplum kuruluşlarınınsa onu da belirtmelidir.

                  Ama ben kendimce gördüğüm bir nedeni kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde yönetim de Tıp tekeli sürdüğü müddetçe üniversitenin genişlemesi büyümesi ve atılım göstermesi mümkün olmayacaktır. Çünkü şimdiye kadar üniversitemiz hep Tıp tekelinde yönetilmiştir. Sanıyorum ki yarında böyle olacak. Benim gibi bu konuyu gündeme getiren birkaç kişi ise ya siyasi ya da başka nedenlerden yazıyor denilip dikkate alınmayacak.

                     Şimdi bakıyorum. AKP kesimi üniversitenin bu durumuna ses çıkarmıyor. Çünkü kendi dönemlerinde atadıkları bir rektör iş başındadır. Ne söylüyorlarsa canla başla yerine getiriliyor. Belediye de suskun. Çünkü rektörün atanmasında BBP etkisi ve katkısı var deniliyor. Bizden mantığı adamı sağır, dilsiz hatta kör edebiliyor. Tabi MHP için de durum aynı bakış açısında. CHP konuşamaz çünkü geçmişte desteklediği rektörlerin başarısı da ortada. Bu sonuç da sizinde payınız var. Denilip susturulacak ve etkisizleştirilecek.

                      Sivil toplum kuruluşlarından STOS başkanı Zara tutkunluğu nedeniyle bazı ticari kaygılarla susmaktadır. Esnaf odalarımız ise “şükür ki üniversite var. Öğrenciler olmaz ise Sivas’ta ticaret olmazdı” şükrüne yatıp suskun kalmaktadır.

                      Bu durumda herkes durumdan memnun ki ses veren yok. Sızlanan yok. Sessiz gemi olmuş Sivas kamuoyumuz. Bense arada Niyazi örneği yine kalkıyorum eleştiriyorum. Kim dinleyecekse. Kim tınlayacaksa. Bana mı kalmış fincancının katırlarını ürkütmek. Ya da çirkinlere ayna tutmak Kusura kalmayın okurlarım. İşte ne diyelim huy edinmişiz.

 

Kaynak:  Sivas Postası Gazetesi


DİĞER YAZILARI RAMAZANDA GÖRÜLEN UYGULAMALAR 01-01-1970 03:00 NEREDEN NEREYE GELDİK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE VE SİVAS’IN GELECEĞİ 01-01-1970 03:00 SUVAS’DAN SİVAS’A 01-01-1970 03:00 SİVAS SINIR İLİ Mİ OLUYOR? 01-01-1970 03:00 SİVAS’IN KIŞ FAKİRLİĞİ 01-01-1970 03:00 KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN 01-01-1970 03:00 DİKKATLERİ BAŞKA YÖNE ÇEVİRMEK 01-01-1970 03:00 BAŞKANLIK SİSTEMİNİN AYAK SESLERİ 01-01-1970 03:00 SU PAYLAŞIM SAVAŞI 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’E DOLAYLI YOLDAN SALDIRMAK 01-01-1970 03:00 SİVAS’IN YİTİK MEZARLARI 01-01-1970 03:00 BU YAPILMADIĞI TAKDİRDE 01-01-1970 03:00 ASIL GÖRÜLMESİ GEREKEN 01-01-1970 03:00 SIVAS’ IN ADI YOK 01-01-1970 03:00 BİR YILLIK ŞİKE YOLCULUĞU‏ 01-01-1970 03:00 BÖYLE OLACAĞI BELLİ İDİ 01-01-1970 03:00 BAKARKÖR MÜYÜZ YOKSA NANKÖR MÜ? 01-01-1970 03:00 UCUBE OLAN SADECE HEYKEL Mİ? 01-01-1970 03:00 ÖRTÜLEN NE? 01-01-1970 03:00 REFERANDUMUN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 YELLENEN İNSAN 01-01-1970 03:00