YELLENEN İNSAN

26-04-2022 01:49


Referandumda görünen o ki son dönemece girmiş bulunmaktayız. Partiler az veya çok birbirleri hakkında söyleyeceklerinin temel noktalarını ortaya çıkarmak üzereler.

Anayasa değişikliğinin konuşulmadığı başka şeylerin konuşulduğunu öne sürenler öncesinde bu değişiklikleri neden getirdiklerini açıklamalılardır.

Anayasanın bütünü sorunken birde bunun yanında ekonomik başarısızlık ve terör devam ederken kimsenin öyle kalkıp anayasaya bakacağı da yoktur. Evi yanmış adama ferahla diye pervane getirmeye benzer bir değişiklik ne terörden içi yanan kitleleri ne de işsizlikten bunalmış insanları ilgilendirir.

Hükümetin başı sertleşti. Aslında buna sertleşmekte denemez Giderek geçmiş siyasi yaşamımızda görülmeyen çirkinlikte bir üsluba bürünerek kitleleri birbirine düşürecek ve devletin temel dinamiklerini bozacak aşırırlıklara gitmeye başladı. Boy soy türü nitelemeler ise başbakanın ve yandaşlarının demokratlıklarını hatta inançlarını dahi sorgulatacak şekilde bir yanlışlık olarak siyaset arenasında yerini almıştır. Bu soy tartışması AKP’nin bütün açılımlarının maskelenmiş bir aldatmaca olduğunu açıkça ortaya koymuştur.

Bu bir kızgınlığın yansımasıdır aslında. Başbakan işin kolay olmadığını görmüştür. Artık toplumun kendisine eskisi kadar inanmadığını ve güven kaybına uğradığını fark etmektedir. O nedenle Hayır diyen her kişi, kuruluş onun gözünde düşman görülmeye başlamıştır. Hayır’dan o kadar korkar oluşlardır ki hayırla başlayan her sözden alınganlık duymaya başlar olmuşlardır. Ramazan mahyalarından ”hayırlı ramazanlar” sözünü kaldırmışlardır.

Bir yanda Roman-Alevi-Kürt-Ermeni-Rum açılımları adı ile paketler açacaksın. Diğer yanda faşistlikle özdeş söylemler sergileyeceksin. Bir yanda Müslümanlığı kimseye bırakmayacaksın, diğer yanda insanları soyuna göre ayırt edeceksin.

Başbakandan cesaret alan Melih Gökçek ise ayağının altından kayan zeminin vermiş olduğu korku ve başbakana yaranma güdüsü ile daha da ileri giderek CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun annesi hakkında çirkin sözler sarf etmiş bulunmaktadır.

Şimdi başbakan eğer bu sözleri kendi gözetiminde söylenmemiş olduğunu göstermek istiyorsa ve de siyasi üslubun çirkin olmasından gerçekten yakınıyorsa en başta Melih Gökçek’i disipline vermelidir. Melih Gökçek’in ifadesi, Rize belediye başkanının terörün çözümüne ilişkin yorumundan daha tehlikeli ve çirkindir Melik Gökçek’in sözleri, hava gelsin diye yellenen insanın tavırları ile özdeş bir harekettir.İnanıyorum ki bu sözler AKP’ye düşündükleri yetkili kurumlar nazarında saygınlık kaybına uğrayacaktır.

Aslında birçok kişi fark etmiyor. Ama referandum örtüsü altında aslında Türkiye’nin enerji alanındaki özelleştirmeleri tamamlanıyor. Kalabalığa getirilerek muhalefet meşgul edilerek Türkiye’nin geleceği haraç mezat satılıyor. Yargı üzerindeki baskının kaynağı söylenildiği gibi Başbakanın kendisinin geleceğini yargı yolu ile de garantiye almak çok da önemli değildir. Asıl önemli olan geleceğin enerji kaynakları olan bor madenlerimizi yargı engeline takılmadan küresel güçlerin tekeline vermektir. Plan buna göre yapılmıştır.

Orta doğuda istediklerini kolaylıkla elde edemeyen ABD artık darbelerden vazgeçmiş şimdi de demokratik görüntülü diktatörlük yaratacak bir yapılanmayı adım adım sahneye koymaktadır.12 Eylülü yapanlara bizim çocuklar diye sahip çıkan ABD şimdi de yine bizim çocuk dedikleri insanların eli ile yeni bir 12 Eylülde amacına ulaşmak istemektedir.

Egemen Bağış Hayır diyenlerin aklından şüphe ederim diyor. Aklımızdan şüphe edebilir Sayın Bağış. Ama şundan emin olsunlar. Hayır diyenlerin vatanseverlikleri şüphe edilemeyecek kadar açık ve nettir.

Dün Mandaya, işgale, işbirliğine Hayır diyenlerin ardılları bugün de aynı duygu ve düşüncelerle hayır demektedirler.

Bu da böyle biline…

 

DİĞER YAZILARI RAMAZANDA GÖRÜLEN UYGULAMALAR 01-01-1970 03:00 NEREDEN NEREYE GELDİK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE VE SİVAS’IN GELECEĞİ 01-01-1970 03:00 SUVAS’DAN SİVAS’A 01-01-1970 03:00 SİVAS SINIR İLİ Mİ OLUYOR? 01-01-1970 03:00 SİVAS’IN KIŞ FAKİRLİĞİ 01-01-1970 03:00 KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN 01-01-1970 03:00 DİKKATLERİ BAŞKA YÖNE ÇEVİRMEK 01-01-1970 03:00 BAŞKANLIK SİSTEMİNİN AYAK SESLERİ 01-01-1970 03:00 SU PAYLAŞIM SAVAŞI 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’E DOLAYLI YOLDAN SALDIRMAK 01-01-1970 03:00 SİVAS’IN YİTİK MEZARLARI 01-01-1970 03:00 BU YAPILMADIĞI TAKDİRDE 01-01-1970 03:00 ASIL GÖRÜLMESİ GEREKEN 01-01-1970 03:00 SIVAS’ IN ADI YOK 01-01-1970 03:00 BİR YILLIK ŞİKE YOLCULUĞU‏ 01-01-1970 03:00 BÖYLE OLACAĞI BELLİ İDİ 01-01-1970 03:00 BAKARKÖR MÜYÜZ YOKSA NANKÖR MÜ? 01-01-1970 03:00 UCUBE OLAN SADECE HEYKEL Mİ? 01-01-1970 03:00 ÖRTÜLEN NE? 01-01-1970 03:00 ÜNİVERSİTEYE BAK ÜNİVERSİTEYE ! 01-01-1970 03:00 REFERANDUMUN ARDINDAN 01-01-1970 03:00