Bir eğitim yılı daha açıldı. Eğitim bir milletin geleceğini ilgilendiren en önemli devlet görevlerinin başında gelmektedir. Bu eğitim yılında tepki olarak hazırlanmış bir eğitim sistemi ile karşı karşıyayız.umarım iyi olur.Ancak tepkisel eğitim sistemlerinin her zaman bir başka tepkisel durumla karşılaşma ihtimalinin olduğu gerçeği unutulmamalı .Anayasanın yapılış sistemi gibi hepimizi ilgilendiren konuda, geçmişten ders alıp geleceğe tartışma konuları yaratmadan, bir sistem oluştutulabilirdi.Anlaşılan o ki, iktidarın gelecekten daha fazla önemsediği şeyler var.Kendi konumlarını koruyacak,kendi düzenlerini sürdürecek sistemler oluşturmak.
Başbakan eğitim yılın Denizli’de açarken, CHP’lierin imam hatipe karşı olduklarını belirterek, CHP tarihinde geçmişte hep dine karşıtlık olduğunu ifade ederek, dolaylı olarak CHP üzerinden cumhuriyetimizin kurucusuna kara çalma, dil uzatma cüretinde bulunmuştur.
Öncelikle şunun bilinmesi gerekir ki, bağımsız olmayan ulusun ne dini kalır elinde ne de donu. Atatürk ve arkadaşları bu milletin bağımsız olması yolunda uğraş vererek, alın teri dökerek cumhuriyeti var etmişlerdir.Bardak kırıldığında içerisinde nasıl su kalmaz ise bağımsız olunmadığında da, en başta dinin tehlikeye gireceğini bilmek lazım.Atatürk, bugün kü anlamda bazılarına dini açıdan ters gelen uygulamalar yapmış olabilir.Ancak Atatürk ve arkadaşları ve onun partisi dine karşı olsalardı, diyanet işleri başkanlığı gibi bir birimi oluştururlar mıydı?Yine Atatürk Kuran’ın tecrümesini yaptırır mıydı.Meclisin
açılışını dualar ile yaptırır mıydı?islam dininin en son ve gelişmiş bir din olduğunu,dinin milletler için zaruri bir ihtiyaç olduğunu söyler miydi?İlahiyat fakultelerini açarmıydı?Peygamberin mezarını kaldırmak isteyen suudi kralına askerimi alır gelir taçını başına yıkarım dermiydi?
Atatürk din ile bilimi birleştirmiş ve İslamın bilimden uzak kalamıyacağını söyleyen sözlerini eylemleri ile göstermiştir. Ezan elbetteki aslına uygun okunmalıdır da. Ama ezan türkçe okundu diye kimse dinden çıkmaz.Nitekim birçok yerde,Avrupa da Amerika da müslümanlar ezan okunmayan camilerde ibadet etemktedirler.Onların namazı namaz değil mi?Esas olan namazdır.Ezan, namaza çağrı aracıdır.Ezan’ın metni ve okunuş şekli ile
ilgili kuran’da bir ayet yoktur. Kaldı ki, bu memleket bağımsız olmasaydı, acaba bu ezanlar okunabilecek mi idi? Bu kadar çok cami açılabilecek mi idi?
Kimse imam hatibe karşı değil.İmam hatipler ilk kez 1946-1950 döneminde iktidardaki CHP tarafından açılmıştır.Açıldığında imam hatiplere karşı olanlar aslında bugünkü iktidarın öncüleri olanlar idi..eğe Çünkü o zamanda imamların ve hatiplerin medrese benzeri yerlerde tekkelerde yetiştirilmesini istiyorlardı.Bugünde hala öyle düşünenler yok değil.Üstelik AKP destekcisiler.
Bu ülkede eskiden imam hatipler ksıtılanmış ise şimdiki iktidardakilerin çoğunluğu imam hatip kökenliler. Bunlar başka ülkede okumuşlarda Türkiyeye mi gelmişler.Başbakan imam hatipte 12 mart 1971 askeri müdahalesinin gölgesinin olduğu dönemde okumuştur.Bu nasıl engelleme imiş ki, okumuş ve üniveristeye gitmiş.
Karşı olunulan imam hatipler değil, imam hatiplerin ihtiyaçtan fazla açılmasıdır. En önemlisi imam hatip okullarının, imam hatip yetiştirmekten çok, bir parti için siyasi devşirme alanı olarak kullanılmasıdır.
Bu memleketin teknik alanda meslek okullara da gereksinimi var. Bu ihtiyaç görmezden gelinip sadece imam hatipler üzerinden eğitim mesajı
verilmesi yanlıştırtartışma yaratmaya, hedef şaşırtmaya yönelik amaçlıdır.
İmam önder demektir. İmam her yaştan insanın bulunduğu cami cematinin gereksinimleri bilebilecek kadar pedogojiyi ve psilolojiyi bilmesi gerekir. Başka dilleri de bilmesi gerekir. İmamlık yapacak kişinin kalitesini artırmak yerine, saldım çayıra mevlam kayıra cinsinden ihtiyaçtan fazla imam hatip okullu yetiştirirsen, o gerçek bir eğitim ve dini ihtiyacı görmek değil, apacık siyasi militan yetiştirme amacıdır ki, bu durumda elbetteki birileride karşı çıkmak durumunda kalır.
İktidar, politikalarında bocaladıkca, kolayını bulmuş. Sayın başbakanın geriye değil önüne bakması gerekir. Önünde terör var.Önünde suriye var.Başkasının yanlışı ile kendi yanlışlarını,görevlerini ötele gayretindeki başbakan şunu artık bilmesi gerekir.Başörtüsü bahanenizdi, bitti.İmam hatip bahaneniz de bitecek. Terör artarak devam ediyor. Artık birer birer değil, onar onar şehit cenazeleri geliyor. Denemediğin yol kalmadı. Hatta öncesinde şerefsizlik olarak değerlendirdiğin, sonrasında devlet yaptı dediğin daha sonrasında da benim bilgim dahilinde yapılmıştır itirazı olan var mı dediğin
Oslo görüşmelerini dahi yaptırdın. Açmadığın paket kalmadı. Müzekere dedin.Müdahale dedin.Artık analar ağlamasın dedin.her zamankinden daha çok analar ağlar duruma geldiler.Unutma ki, Anaların gözyaşlarını İmah hatiplerini açmakla silemezsin, dindiremezsin.