Erdoğan: Dünyanın en büyük 11 ülkesi arasındayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni'nde konuştu. Erdoğan, "Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye" ifadelerini kullandı.

Gündem - 3 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni'nde konuştu. Erdoğan, "Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Biz hiçbir ülkeyle gerilim istemiyoruz. Kriz, kavga, çatışma istemiyoruz. Komşularımız için huzur ve istikrardan başka bir şey murad etmiyoruz" dedi. "Şu anda savunma ihracatında dünyanın en büyük 11 ülkesi arasındayız" diyen Erdoğan, "Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye" ifadelerini kullandı.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları:

Bugün Türk tersaneciliği ve donanması açısından bir gurur anına, hem de çok büyük bir gurur anına hep beraber şahitlik ediyoruz. Öncelikle bizlere bu gururu yaşatan İstanbul Tersane Komutanlığımızın işçisinden mühendisine bütün mensuplarını canı gönülden tebrik ediyor, kendilerine şahsım ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Tersanelerine güvenmekte ne kadar haklı olduğumuzu bugün bir kez daha görüyoruz. Malumunuz, Pakistan Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyacını karşılamak üzere Eylül 2018 tarihinde dört adet MİLGEM inşa sözleşmesi imzalamıştık.

İlk gemi PNS Babür'ü 24 Mayıs 2024 tarihinde Pakistan'a teslim ettik. Bugün de her türlü test ve tecrübe faaliyetlerini başarıyla tamamlayan PNS Hayber'in teslimini yapıyoruz. Projenin üçüncü ve dördüncü gemileri Karaçi Tersanesi'nde inşa ediliyor. En son teknolojiyle donatılmış bu gemilerin, kardeş Pakistan Donanması'na şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Kökleri ortak tarihimizin derinliklerine uzanan ve asırlar boyunca sınanarak bugünlere gelen Türkiye-Pakistan dostluğu, Allah'ın izniyle kıyamete kadar devam edecek, serpilecek ve güçlenecektir.

Bugün burada denize uğurladığımız ve bayrak çektiğimiz platformlar; alın terinin, aklın, emeğin, cesaretin ve adanmışlığın eseridir. Başında, havadan bağımsız tahrik sistemi ve gelişmiş sonar yetenekleriyle sessiz derinliklerin milli bekçisi olacak TCG Hızır Reis Denizaltı'mız vardır. Hızır Reis Denizaltı'mızı bugün hizmete veriyoruz.

Hizmete aldığımız bir başka platformumuz, Yeni Tip Çıkarma Gemimiz Ç-159'dur. Bu platform, hem askeri harekatlarda hem de barış dönemindeki insani yardım operasyonlarında fırtınalı sularda görev yapacaktır.

ULAQ silahlı insansız deniz aracımız, bir diğer kıvanç kaynağımızdır. Dijital dönüşümün, yapay zeka tabanlı otonom sistemlerin denizlerdeki sembolü olacak ULAQ, geleceğin harekat sahasının ölçülerindendir.

ULAQ SİDA'nın bir başka özelliği ise Türk mühendislerinin geliştirdiği, yüzde 90 yerlilik oranına sahip marin motorunu kullanmasıdır. Her üç deniz platformunun da hayırlı olmasını temenni ediyorum.

TCG Koçhisar karakol gemimiz, Mavi Vatan'daki hak ve hukukumuzu koruma irademizin nişanesidir. Barış zamanında milletimize hizmet edecek, kriz zamanlarında ise caydırıcı gücümüz olacaktır. Koçhisar'ı Mayıs ayı sonunda Donanmamıza katacağız. Son olarak, bugün ayrıca açık deniz karakol gemimiz Seferihisar'ın saç kesimini gerçekleştireceğiz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum.

Havada güçlü olmadan denizde, denizde etkin olmadan karada caydırıcı olamazsınız

Türkiye olarak savunma sanayi alanında yürüttüğümüz her projede yalnızca ürün geliştirmekle kalmıyor; ekosistemi, insan kaynağını ve teknoloji üretim kapasitesini de büyütmeyi hedefliyoruz. Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde aldığımız kararları, "önce millet, önce devlet" anlayışıyla ilgili kurumlarımızın koordinasyonunda tek tek hayata geçiriyoruz.

Şurası bir gerçektir ki savunmada başarı ancak bütüncül bir strateji ile elde edilir. Havada güçlü olmadan denizde, denizde etkin olmadan karada caydırıcı olamazsınız. Hamdolsun, biz tüm bu alanlarda çok güçlü bir varlık gösteriyoruz. Kapasitemizi günden güne artırıyor, imkan ve kabiliyetlerimizi aralıksız geliştiriyor, kendi teknolojimizi yine kendimiz üretiyoruz.

Savunma ihracatında dünyanın en büyük 11 ülkesi arasındayız

Savunma sektöründeki 3500 aşkın firmamız ve yüz bini aşkın insan kaynağımız, varını yoğunu Türkiye'nin güvenli yarınlarına vakfediyor. Araştırma-geliştirme çalışmalarından tasarıma, yazılımdan seri üretime kadar tüm süreçleri yerli ve milli kaynaklarımızla yönetiyoruz.

Şu anda savunma ihracatında dünyanın en büyük 11 ülkesi arasındayız. Son 11 aylık dönemde savunma ve havacılık ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artarak 7 milyar 445 milyon dolara ulaştı. Sadece Kasım ayı ihracatımız, önceki Kasım ayına kıyasla yüzde 22 artışla 742 milyon dolar oldu. Bu sabah itibarıyla ise 8,6 milyar doları aşmış bulunuyoruz

Kendimize inandık, Türk savunma sanayine güvendik. Kısa sürede işte bu rakamları yakaladık. Elbette burada durmayacağız.

2028 senesi için belirlediğimiz hedef; 11 milyar dolarlık ihracat rakamıyla savunma ve havacılık ihracatında dünyada ilk ona girmektir. Bu hedefe doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz.

Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye

Şunu da burada büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye'dir. Türk tersaneleri bugüne kadar dünyanın birçok ülkesine, farklı ebatlarda 140'ın üzerinde deniz platformu ihraç etti.

Güvenlik kuvvetlerimiz, kendi ürettiğimiz araç, ekipman ve mühimmatlarla havada, karada ve denizde adeta destan yazıyor. Sahadan aldığımız verileri titiz bir şekilde analiz ediyor, geri bildirimler ışığında mevcut teknolojimizi daha da ileri noktalara taşıyoruz.

Tüm bunları yaparken doktrin ve pratik arasındaki dengeyi, birbirlerini besleyecek şekilde en verimli surette temin ediyoruz.

Başkanı olduğum Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde aldığımız kararlar çerçevesinde başlayan projelerimizin meyvelerini birer birer topluyoruz. Bakınız, dört ay önce "sistemler sistemi" ÇELİK KUBBE'yi envanterimize kattık.

Geçen ay insansız savaş uçağımız Kızılelma, dünya havacılık tarihinde bir ilki başardı. Ana muhalefetin "balıklar rahatsız oluyor" diyerek testlerimizi eleştirdiği Sinop'ta, Kızılelma'mız jet motorlu bir hedefi görüş ötesi hava-hava füzesiyle vurarak etkisiz hale getirdi.

Bir diğer stratejik projemiz olan Bayraktar TB3 envantere girdi. TCG Anadolu'nun abisi olacak 300 metre uzunluğundaki uçak gemimizin inşa süreçlerini başlattık.

İnsansız araçlardan fırkateyne kadar tüm deniz platformlarında hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de dost ve müttefiklerimizin taleplerini karşılıyoruz.

Savunma Sanayi Başkanlığımız, askeri tersanelerimiz ve sivil tersanelerimiz uyum içinde, iş birliği ve güç birliği içerisinde çalışıyor; imal ve inşa ediyor, ürettikleri ürünleri dünyanın farklı ülkelerine ihraç ediyor.

Buradaki başarıyı görmek için uzaklara gitmeye hiç gerek yok. Türkiye'nin savunma sanayinde son 23 senede kat ettiği mesafeyi görmek için öyle 70'leri, 60'ları deşelemeye de gerek yok. Bunun için, geçtiğimiz haftalarda kamuoyumuzla paylaşılan projelere ve çalışmalara bakmak fazlasıyla kafidir.

Füzelerden tüfeklere, insansız araçlardan roketlere, deniz toplarından elektronik harp sistemlerine kadar sektörün tamamında büyük bir dinamizm, üretkenlik, maşallah heyecan ve gayret vardır.

Moralimizi bozmaya çalışanlara aldırmayın

Buradan, kamu-özel ayrımı yapmadan Türk savunma sanayinin gelişmesi ve güçlenmesi için ter döken tüm firmalarımıza, oralarda çalışan tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Sizlerin şahsında, sektördeki tüm kardeşlerimden şunu rica ediyorum: Moralimizi bozmaya çalışanlara lütfen aldırmayın. Cesaretimizi kırmak için uğraşanlara lütfen prim vermeyin.

Sosyal medyada ve gazete köşelerinde sağa sola karamsarlık aşılayan felaket tellallarına lütfen kulak asmayın.

Biz bugüne kadar ne yaptıysak, unutmayın, bunlara rağmen yaptık. Yüzde 20 yerli sermayeyle başlatıp şu anda yüzde 80 yerli sermayeye ulaştık. Eğer biz çalışırsak, hedeflerimizden kopmadan mücadele edersek, evelallah bunların hiçbiri bizim önümüzü kesemez, şevkimizi kıramaz.

Bizi yolumuzdan çevirmeye çalışanlara inat, hep beraber omuz omuza verecek, çok daha kararlı bir şekilde hedeflerimize yürüyeceğiz.

İşte bugün hem Mavi Vatan'ımızın güvenliği hem de Pakistan'ın savunma kapasitesi açısından çok stratejik adımlar attık. Yakın gelecekte inşallah başka müjdelerimiz olacak.

Başarılarımıza yenilerini ekleyecek; karada, denizde, havada ve elbette siber vatanda caydırıcılığımızı artıracak projeleri tek tek devreye alacağız. Kendimizle birlikte komşularımızın, müttefiklerimizin ve kardeşlerimizin güvenliğine katkı sunmaya devam edeceğiz.

Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok

Burada her fırsatta vurguladığım bir hususu tekrar hatırlatmak istiyorum: Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Biz hiçbir ülkeyle gerilim istemiyoruz. Kriz, kavga, çatışma istemiyoruz. Komşularımız için huzur ve istikrardan başka bir şey murad etmiyoruz.

Türkiye olarak herkesin emin olabileceği, güven duyabileceği, en zor, en sıkıntılı günlerinde sırtını yaslayabileceği bir ülkeyiz. Bununla birlikte biz, hak ve hukukunun çiğnenmesine müsaade etmeyen ve asla etmeyecek olan bir ülkeyiz. Hayata geçirdiğimiz bütün bu yatırımlar, savaşa hazırlanmak için değil; barışı, istiklali ve istikbali korumak içindir.

 

Günün Diğer Haberleri