Bu gelişme 2017 yılında hepimizi heyecanlandıran ve sevindiren bir durumdu. Bilindiği üzere hukuk bir ülkenin temelidir. Hukukunuz ne kadar iyi işler ve adalet mekanizması ne kadar doğru çalışırsa ülkede yaşayan insanlar da o kadar mutlu ve güven içinde hisseder. Dolayısıyla devlete güvenin temeli de hukuktur adalettir. O halde bunu sağlayacak hukukçuların doğru ve donanımlı şekilde yetiştirilmesi de üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur.
2017’de kurulan Cumhuriyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi bu sene öğrenci almaya başladı. Peki geçen 5 yıllık süre zarfında hukukçu yetiştirmek için yeterli bir fakülte haline geldi mi? Hayır!" dedi, sözlerine Fakültenin dekanı Edebiyat Fakültesinden bir felsefe profesörü. Neden mi? Çünkü fakültede bir hukuk profesörü yok diyerek devam eden Karasu "Fakültenin akademik kadrosunda bulunan 49 isimden 44’ü araştırma görevlisi. Bu elbette umut verici. İleride öğretim kadrosu geniş bir fakültemiz olacağının habercisi. Fakat bugün sadece 4 Dr. Öğretim Üyesi ve sadece 1 Doçentle öğrenci alan daha doğrusu hukukçu yetiştirmeye başlayan bir fakülteden bahsediyoruz.
Üstelik hocalardan hiçbiri birinci sınıf derslerinin hocası değil. 1. Sınıf dersleri kendini kanıtlamış hukuk fakülteleriyle karşılaştırıldığında da son derece yetersiz. Hukuk fakültelerinin çoğunda hiç bulunmayan bulunsa bile 3. Veya 4. Sınıfta seçmeli ders kategorisinde bulunan İslam Hukuku dersi burada 1. Sınıfta, haftanın ilk dersi ve üstelik zorunlu! Acaba bu durum rektör beyin ilahiyatçı olmasıyla mı alakalı, yoksa 1. Sınıfta olması gereken dersleri verecek öğretim üyesinin bulunmamasıyla mı alakalı.
Yine 1. Sınıfta okutulan hukuk felsefesi ve sosyolojisi dersleri yerine dekan hocaya uygun olarak felsefe ve sosyoloji dersi konulmuş. Dahası 1. Sınıflarda muhakkak yer alan Roma Hukuku dersi bizim programımızda yok! Kazanıp gelen öğrenciler için tam bir hayal kırıklığı." diyerek Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi hakkındaki endişelerini dile getirdi. Son olarak da "Eminiz ki fakültedeki hukukçu hocalarımız öğrenci alımını doğru bulmamışlardır. Acaba fakülte 5 yılda neden yeterli duruma getirilemedi ve bunca yetersizliğe rağmen neden öğrenci almakta ısrar edildi? Görünen o ki eğitim kalitesi ve bilhassa Hukuk Fakültesinin önemi rektörlükçe idrak edilememiş!" cümleleri ile açıklamalarına son verdi.
