Başbakan Erdoğan’ın “ucube” dediği Kars’taki “İnsanlık Anıtı”nın yıkımını engellemek için ünlü isimlerin de katıldığı eylem yapıldı. “Kars’a sahip çık, boyun eğme” sözü, anıtın önündeki eylemin sloganı oldu.
“Sanatçıysan boyun eğmeyeceksin, boyun eğeceksen sanatçıyım demeyeceksin.” “Kars’a sahip çık, boyun eğme” Böyle yazıyordu Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın önünde bekleyen kalabalığın elindeki pankartlarda...
Neredeyse bin kişi toplanmış, anıtın yıkım kararını protesto ediyor. “Yıktırmayız” diyorlar.
Anıta doğru yürürken sizi önce bir tabela karşılıyor. İlk satırda İnsanlık Anıtı’nın kaldırılması” yazıyor, sonra “İhale tarihi: 7.03.2011, sözleşme tarihi: 23.04.2011 ve ihale bedeli 272 bin TL.” “Keşke o tepeye varana kadar geçtiğimiz balçıklı yollara harcasalar o 272 bin TL’yi” diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Sanatçılar da katıldı
Karşımızda duruyor İnsanlık Anıtı. Sapasağlam bir insanı son kez görenlerinkine benzer bir hüzün var üzerimizde. Belki bir dahaki gelişimizde bu tepede bir apartman yükseliyor olacak, belki de bomboş kalacak bu alan. Eğer “enseyi karartmayacaksak“ da biz kalkıp geldiğimiz için bir dahaki, bir dahaki gelişlerimizde yine bu anıtı göreceğiz. Üstelik tamamlanmış haliyle...
Kalabalık heyecanlı. Biraz kızgın, çokça coşkulu. Ne zamanki anıtı yaratan heykeltıraş Mehmet Aksoy, ona destek olmak için İstanbul’dan kalkıp gelen Mehmet Güleryüz, Tarık Akan, Rutkay Aziz, Umur Bugay, Arif Keskiner, Suavi, Fuat Saka, Menderes Samancılar, Edip Akbayram’la birlikte alana geliyor; alkıştan inliyor ortalık.
Her yaştan, her mahalleden Karslı var burada. Kimileri heykelin yıkımına karşı olduğu için gelmiş, kimi “sanatçıları görmeye geldiğini” itiraf ediyor. Hatta aşağı mahalleden bir hanım kenara oturup örgüsünü örmeye devam ediyor. “Evimden bu heykeli görüyorum, çok da hoşuma gidiyor. Yıkmasınlar” demeyi de ihmal etmiyor. Komşusu Gülperi Hanım ise “O kadar emek var, yazık değil mi?” diye soruyor. 11 yaşındaki Ömer de “Heykele bakınca insanlığı görüyorum” deyip kızıyor yıkıma.
Köşede bekleyen türbanlı kızlar ise yıkımdan yanalar. Neden? “Çünkü Ermenistan’da da aynısından var” diyor üniversitede matematik okuyan Sema, “Bence yıkılsın.” “O zaman neden buradasınız?” diye soracak oluyorum, yanındaki arkadaşları çekiştirip götürüyor Sema’yı.
En büyük alkışı ise bu sırada Mehmet Aksoy’un yanına gelen eski savcı İlhan Cihaner alıyor. Karslılar hemşehrilerine büyük tezahürat yapıyorlar. İlk konuşmayı Kars’ın eski belediye başkanı Naif Alibeyoğlu yapıyor. Yedi yıl önce İçişleri Bakanlığı’na bu heykelin yapımı için dilekçe gönderdiklerini düşüncesini hala savunduğunu söylüyor: “Dünyada yeni acılar çekilmesin, kan dökülmesin.” Konuşmalar alkışlar ve sloganlarla bölünüyor. Ne var ki slogancıların bir miktar “kafası karışık.” “Türkiye laiktir laik kalacak” ile “Yaşasın hakların kardeşliği” aynı ortamda söyleniyor.
‘Kafayı ucubeden kurtarır’
Mehmet Aksoy, “Heykelin ve sanatın onurunu, özgür düşünceyi korumak için buradayız” diye başladı söze; “Biz ‘Sanat kafanızı ucubelerden kurtarır’ demek için buradayız. Sanatta sansüre, yasaklamalara, sahnelerin kapatılmasına, kitapların toplatılmasına, heykellerin yıkılmasına hayır!”
Bu protesto gösterisi için İstanbul’dan üç otobüsün önceki gece Kars’a hareket ettiğini, ancak birinin yolda lastiğinin patladığını söyleyince kalabalıktan bir ses yükseliyor: “Patlatmışlardır!..”
Bu cümle, İnsanlık Anıtı’nın önünde toplananların halet-i ruhiyesini çok iyi özetliyor.
İlan ediliyor ki; Muazzez İlmiye Çığ, hastanede tedavisi süren Bedri Baykam ve aynı saatlerde İstanbul Beşiktaş’ta YGS’nin iptali için eylem yapan öğrenciler selam gönderiyorlar İnsanlık Anıtı’nın önünde toplananlara.
‘Çok büyük bir leke bu’
Ardından Mehmet Güleryüz, öfkeli bir sesle konuşuyor: “Bir sanatçının ve bir halkın iradesiyle burada yükselen bir anıtın yıkımı için buradayız, çok büyük bir leke bu!”
Rutkay Aziz ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hitaben yazdıkları ve orada bulunan sanatçıların imzaladığı mektubu okuyor: “Bu yıkım kararıyla biz insanlığımızdan utandık ve size gerçeği anlatma kararı aldık. Bize Taliban ayıbı yaşatacaklar, Türkiye bu görüntüyü hak etmiyor. Buna seyirci kalmayın.”
İlhan Cihaner de “Bu siyasi iktidar sadece sanat, heykele değil derelere de, hukuka da düşman” diyor, Karslılara sesleniyor: “Bir hemşehriniz olarak sizden ricam, anıta sahip çıkmanız.”
‘Görev Karslılara düşüyor’
Son söz hakkı Tarık Akan’da: Dünyanın en önemli heykellerinden birinin bu duruma gelmesi dünyanın en büyük facialarından biri. Yıkılmaya başladığında görev Karslılara düşüyor.”
Ve bitiyor konuşmalar, çocuklar ellerindeki uçurtmaları göğe bırakıyorlar. Heykeller de uçurtmalar kadar özgür olabilsin diye...
Bakanlık Kars Belediyesi’ne durun dedi
Mehmet Aksoy’un vekili avukat Turgut Kazan, 21 Nisan’da Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a bir mektup göndermiş ve bu yıkıma seyirci kalmamasını istemişti. İnsanlık Anıtı’nın önünde konuşan Turgut Kazan, mektubu yolladığı gün Bakan Günay’ın kendisini aradığını ve “anıta ne kadar saygı duyduğunu söylediğini” anlattı.
Kazan; aynı gün Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun da Kars Belediyesi’ne bir yazı gönderdiğini açıkladı. Bölge Kurulu Müdürü Lokman Kemaloğlu’nun imzasını taşıyan bu yazıda Kurul, belediyeye henüz anıtın mülkiyet probleminin çözülmediğini ve Kurul değerlendirip karar verene kadar alanda herhangi bir uygulanmaması gerektiği bildiriliyordu. Mehmet Aksoy’un avukatları, Kars Belediyesi’nin uyarıları dinlemediğini dikkate alarak, yazının bir kopyasını Kars Valiliği’ne de gönderdiler.
Aslında yıkımı üstlenen inşaat firmasıyla yapılan sözleşme gereği yıkımın 23 Nisan’da, yani bu protestonun yapıldığı gün başlaması gerekiyordu. İskele kurulmuş, hazır bekliyordu. Ancak vincin beklendiği gerekçesiyle yıkım başlamadı.