Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü açmış bulunduğu yüksek lisans sınavlarını geçtiğimiz günlerde yaptı. Nihayet sonuçları açıklandı. Önceki yıllardan farklı olarak sadece kazanan isimlerin ilan edilmesi nedeniyle meydana gelen şüphe üzerine gazeteci olarak sınavlarda başarılı olan isimlere bir göz attık, bazı soy isimlerin tanıdık olması şüphemizi artırdı ve bu isimleri araştırdık. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcı Doç. Dr. Fatih DERVİŞOĞLU' nun kızının da Eğitim Bilimleri, Eğitim Programları ve Öğretim bölümünde yüksek lisans sınavında başarılı olması üzerine durumu kontrol etmek için bir Eğitim Fakültesi çalışanına ulaştık.
Edindiğimiz bilgiler şüphemizde ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Neden diye soracak olursanız; Çünkü Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Sayın Canan Koç’ un kendisine yapılan baskılara boyun eğerek Gökçe DERVİŞOĞLU' nun sınavda başarılı olmasını sağladığı iddialarına ulaşılmıştır. (Gökçe DERVİŞOĞLU 'nun ALES notu ise sadece 76,477 olmakla beraber, ALES 2010 Bahar Sınavı? oysa sınava giren bazı öğrencilere ulaşabildik ve çok daha yüksek ALES puanlarına sahip olduklarını bildirdiler) diğer jüri üyesi olan ve ilkeli duruşu ile tanınan Sayın Suna KÜÇÜK' ün itiraz etmesi nedeniyle ile tüm Fakültede konuşulan bir kavganın yaşanmasına neden olduğu, bu kavgadan sonra da Sayın Canan Koç’un Bölüm Başkanlığından istifa etmek zorunda kaldığı duyumlarına ulaşılmıştır.
Sınavı kazanan diğer adayların ise alınan duyumlara göre birisinin Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Babacan’nın eşinin olduğu, bir diğerinin ise Eğitim Fakültesinde görevli Yrd.Doç.Dr. Ahmet Turan Orhan’ın olduğunu öğrendik! Şimdi! Soruyoruz?
Neden sınav sonuçları alınan puanlarla ve yapılan değerlendirmelerin ışığında açıklanmadı?
Daha Yüksek puan aldığını iddia edenlerin şikayetlerinin değerlendirilmediği ve sınav sonuçlarına ilişkin listenin 2 veya 3 kez değiştirildiğine dair duyumlar doğrumudur? Daha önceki dönemlerde bu sınavlar kamera gözetiminde yapılıyormuydu yapılmıyormuydu?
Şeffaflık ilkesine olan bağlılık nerede kaldı? Alınan duyumların doğruluğu kanıtlanırsa?
Cumhuriyet Üniversitesinin hali ile Eğitim Fakültesi başta olmak üzere haklarında birçok şaibe ve suçlama bulunan diğer birimlerin haklarında soruşturma açılacak mıdır?
Sorularımızı sorduk! Şimdi bir gazeteci olarak merak ediyoruz?
Ulaştığımız bilgiler ve duyumlar ışığında Eğitim Fakültesi Dekanı ve Rektör bu iddialar hakkında nasıl bir açıklama yapacak.
