Habertürk yazarı Umur Talu Balçiçek İlter'le Söz Sende programında Fehmi Koru'nun Yeni Şafak gazetesinden ayrılışını değerlendirdi.
Umur Talu Koru'nun Yeni Şafak gazetesinden ayrılışını şöyle değerlendirdi: “Kendisi ne düşünüyor bilmiyorum ama bir kere şu haksızlık. Fehmi Koru Edelman aleyhine en çok yazanlardan biryidi. Ben ve İbrahim Karagül gibi. Bence bu bir Abdullah Gül -Tayyip Erdoğan çatışması."
WIKILEAKS BELGELERİNDE ADI GEÇEN GAZETECİ FEHMİ KORU MU?
Talu Edelman'ın çok kritik bir dönemde Büyükelçilik yaptığına dikkat çekti ve Wikileaks ayağının gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi:
“Wikileaks ayağı var bence. Yine Wikileaks belgeleri arasında Edelman olmayan bir büyükelçi zamanında daha yakın tarihlli Wilson zamanı sanırım. Kritik bir dönem, Abdullah Gül aday oluyor o engelleniyor, genel seçim süreci başlıyor, aday olacak mı olmayacak mı tartışmaları sürüyor. Onunla ilgili Büyükelçiliğin bir belgesi var. Bir gazetecinin yorumları var. Bir gazeteciden aldıklarıyla “çok iyi bir Abdullah Gül portresi” çiziyorlar.
Gazetecinin ismi yok. Yalnız sonunda bu gazetecinin Gül ailesine çok yakın olduğuna dair bir not var. Buradaki olay şu: Erdoğan pragmatik, Gül radikal. Buna karşılık o gazeteci Gül'ün daha batı yanlısı daha demokrat anti-semit olmadığını da söylüyor fakat adı yok. Ben buraya Fehmi Koru'nun adını koydum.
EDELMAN'IN BELALISIYDIM
Umur Talu kendisinin de aleyhine yazılar yazdığı Edelman'la sık sık karşı karşıya geldiğini anlattı. Talu “Edelman'ın en belalılarından biri bendim.. Zaman gazetesi yazarları Edelman'a çok çanak sorular sordular. Edelman da benim o sıra yazdığım “ABD'deki tsunami erken haberalma sistemi Hhindistan ve Sri Lanka'ya haber vermedi” yazısına köpürdü. Ama bunu Zaman sütunlarından yaptı” dedi...
DOLMABAHÇE'DE NE KONUŞULDU?
Umur Talu "ben ısrarla Tayyip Erdoğan, Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasını istemiyor ve Dolmabahçe mutabakatı denen şey budur demiştim. Hala da ısrarlıyım. Son ana kadar zorlanan bir adaylık süreci vardı” dedi..
HaberTürk yazarı Umur Talu Edelman'ın çok özel bir gruba ait olduğunu anlattı. Eski Büyükelçi adeta “tezkereyi reddeden Türkiye'yi cezalandırmak ve aşağılamak üzere” buraya yollanmıştı şeklinde konuştu
