DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Kürsat TECEL
Kürsat TECEL
Giriş Tarihi : 26-04-2022 01:49

DEVELET BAHÇELİNİN ÇAĞRISINA KAYITSIZ KALANLARI TARİH AFFETMEYECEKTİR.

Geride bıraktığımız Pazar günü Ankara’da bir büyük umut dayanışması yaşandı, umudun eyleme dönüştürülmesi bundan sonraki süreçte gerçekleşecek gibi, zira toplantı hafızalarda tazeliğini korurken gelen haber, bunun en büyük göstergesidir. Ülkücü hareketin Lideri; her ne sebeple olursa olsun, hareketten uzak kalmış ülkücüleri göreve çağırmıştı. İlk olarak “ Ben de varım” diyen 57. Hükümetin Bakanlarından Koray Aydın oldu. Bahçeli ile Koray Aydın yaptıkları görüşmede Ülkücülerin birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğinin altını bir kere daha çizidiler. Ardından Prof.Dr. Ümit Özdağ ve Özcan Yeniçeri de varız dediler.

 Ankara’dan gelen haberler bunun bir başlangıç olduğunu, önümüzdeki günlerde Ülkücülerin kalbinde yer etmiş birçok değerli dava adamının da çalışmak için kolları sıvayacağını gösteriyor.

 Şu aşamada isim vermek yerinde olmayabilir, umutların gereksiz yükselmesine neden olabilir ama söylenen o ki; 1967 yılından bu güne kadar hareketin birçok safhasında görev yapmış çok kıymetli insanlar “Devletin ve Milletin bekası için güç birliği” etme noktasında hemfikirdir.

 Ülkücü hareketin yeniden heyecanlanması, yetişmiş değerlerin yeniden mobilize olması için Ankara’daki toplantı tarihi öneme sahiptir. Türkiye’nin en yetişmiş akademik ve gençlik topluluğuna sahip olan Ülkücü Hareket, önümüzdeki dönemdeki stratejisini; “Daha yükseğe sıçrayabilmek için daha çok geri çekilmek “ üzerine kurmuş gibi görülüyor. Devlet Bey’in konuşması bu Yüce davanın mazisini herkese bir kere daha hatırlatmak açısından çok isabetli olmuştur.

 Devlet Bey’in o coşkulu konuşmasına baktığımızda ve toplantının adını da bununla paralel olarak yorumladığımızda Ülkücülerin artık o “Tarihi Amaca” yeniden yöneldiğini görüyoruz.

 “Ulusalcı oldular” iftiracılığına karşı, “Türk İslam” Ülkücülüğünün sesi yükseldi Ankara’dan. Ulusalcılıktan kasıt; Türk Milliyetçiliğine eş bir anlam taşısaydı, Ülkücüler bundan gocunmaz şeref duyarlardı. Ne var ki, bu kara propagandayı yürütenlerin amacı, bu söylemle birlikte, Ülkücülerin yollarının, Apo’yu Kandilde ziyaret edenlerle kesişmekte olduğunu yaymaya çalışmaktır.

 Dünün Türkiyesinde, Allah için, Vatan için gözünü kırpmadan sehpalara yürüyen “Altın nesli” o günün kaçkınları, bu günün rantçıları “Dinsizlikle eşit Laik” olmakla suçlamaktan imtina etmediler, yüzleri kızarmadı.  Oysaki Ülkücüler; Yüce dinlerinin emrettiği doğrultuda, din üzerinden yürütülen siyasetin topluma, devlet yapısına ve her şeyden önce İslam’ın kendisine büyük zararlar vereceğinin bilinciyle hareket etmek zorundaydı, yıllardır bu çizgilerinden taviz vermediler.

  Salya sümük konuşmalarda; “Kafatasçı” “Kurda tapanlar” “Bölücü-terörden nemalananlar”, “Eli kanlı katiller” gibi haysiyetsizce saldırılara maruz kaldılar, Millet ve Devlet bekası için sineye çektiler, çatışmacı siyasetten mümkün olduğunca uzak durmaya çalıştılar.

 Siyaseten getirisi olan her değerin, istismar edilebileceğine cevaz veren mevcut “Kanaat Önderleri” her platformda, salvolarla, Ülkücüleri; “Muhafazakâr” toplumdan ötekileştirmeye çalıştılar. Anadolu’nun ortasında yer alan, Milli ve Manevi değerlere bağlı, Selçuklu ve Osmanlı’nın imar ettiği şehirlerde yaşayanların gözünde, Ülkücüleri İslam-Türk medeniyetlerine karşıymış gibi gösterme gayretleri içerisine girdiler.

 Ülkücüler; “Ezan dinmez, Bayrak inmez” diyen ve bu uğurda canından, malından, sağlığından ve evlatlarından vazgeçmiş insanlar olduğu halde, haksızca itham edildiler. Bu ithamların elbette birkaç nedeni vardır. Bu nedenlerin başında ülkenin üniter yapısının değiştirilmesi noktasında en büyük engel olarak algılanmasıdır.

 Ülkücü Harekete yönelen başka bir saldırı gerekçesi de; Terör ile uzun vadeli bir stratejiye dayalı, birlik bütünlük içerisinde yürütülecek bir mücadeleden, kısa vadeli, kayıpların da olduğu, ayrışmayı körükleyici bir çözüm modeline yönelenlerin karşısında yalnız ve yegâne kale olarak görülmesidir.

 Ülkücüleri bölme, zayıflatma çalışmalarının başka bir nedeni ise, Ülkücülerin Mecliste temsil edilmesinden dolayı, “Tek başına iktidar” a dayalı saltanatın her an sonlanabileceği korkusudur.

 Yaygın medya gücü ile Ülkücü harekete ve onun Lider kadrosuna yapılan saldırıların ardı arkası kesilmemektedir. Psikolojik ve asimetrik saldırılar neticesinde, taban ile yönetim kadrosunun arası açılmaya, maalesef yapılan çok önemli faaliyetler bile önemsiz, gereksiz ve etkisizmiş imajı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Hareketin dokusuna; gevşeklik, heyecansızlık ve yılgınlık yerleştirilmek istenmektedir.

 Mazisi destanlarla dolu bu Hareketi ve Liderini, başkalarıyla kıyaslama metodu üzerinden yapılan saldırılara da kimsenin itibar etmemesi gerekmektedir. Hangi siyasi Lider, Ülkenin birliğini ve bütünlüğünü “Önce ülkem, sonra partim, sonra ben” diyen ve bu uğurda en büyük siyasi bedeli ödeyen Devlet bahçeli kadar arzu edebilir? Bunun aksini iddia edenin aklıyla arasına bir hayli mesafe girmiş demektir. Artık herkesin beklentilerini askıya alıp ülkesi için çalışma vaktidir.

 Anadolu’nun her karış toprağı ve her ferdi, Ülkücülerin gözünde aynı kutsaliyete sahiptir. Marjinal ifadelerle, etnik kimlikler üzerinden yapılan değerlendirmelerle Ülkücü Hareketin uzaktan yakından bir alakası olamaz. Ülkücü hareketi oluşturan bireylerin örnekleri Çanakkale’de koyun koyuna yatmaktadır. Türklük, Ülkücülerin vazgeçilmez sevdası ve aynı zamanda Anadolu’da oturan herkesin ortak adıdır. Bu nedenle Ziya Gökalp; Atatürk’ün olduğu gibi, Ülkücülerinde fikir önderlerinden birisidir ve Diyarbakırlı olmaktan gurur duyan bir büyük Türkçüdür. Bunun içindir ki “ Kürtler ne kadar Türk ise biz de o kadar Türk’üz” diyen bir Başbuğun yetiştirdiği nesildir Ülkücüler. Bu nedenle Ülkücüleri belli bazı bölgelere hapsetme siyasetinin sonlanması için çalışmak bu kirli oyuna son vermek gerekmektedir. Bu nedenle Büyük Ülkü Bayrağı’nı; Şırnak’ta, Hakkâri’de ve diğer Doğu ve Güneydoğu illerinde, Ay Yıldızlı Bayrağımızla birlikte, şerefle, şanla dalgalandırmak zorundayız.

 Bu coğrafyada ki asıl kardeşlik projesinin Ülkücülük olduğu, Emperyalizmin karşısında ve ona kul olmadan ayakta durabilen tek direniş öyküsünün Ülkücülük olduğu, komşusu açken tok yatamamanın Ülkücülük olduğu ve “yazılmış tarihi yazanlar” ile “yazılacak tarihi yazacak olanların” Ülkücülerden başkasının olamayacağı gerçeği herkese en iyi şekilde anlatılmalıdır.

 Aklı başında “Ülkü Devleri” artık taşın altına elini koymalıdır. Anadolu karış karış gezilerek, Ülkücü Hareketin kutsal hedefleri teker teker, bıkmadan usanmadan, yeniden, anlatılmalıdır. “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır”  demeli, Devlet Bahçeli’nin bu Kutlu çağrısına kayıtsız kalınmamalıdır. Cumhuriyetimizin 100. yılında yani 2023 yılında Lider ülke Türkiye hedefi mutlaka yakalanmalıdır. Aksi takdirde Devlet Bahçeli’nin çağrısına kayıtsız kalanları tarih affetmeyecek, Cümle Şehitlerin eli, her iki cihanda yakalarında olacaktır.

NELER SÖYLENDİ?
@
Kürsat TECEL

Kürsat TECEL

DİĞER YAZILARI Hata bizim, günah bizim, suç bizim.. Korona virüs en çok cahilleri öldürüyor? MÜMTAZER TÜRKÖNE’YE GÜLELİM Mİ AĞLAYALIM MI? Kılıçdaroğlu'nu yakalım! MERAL AKŞENER VE “İYİ PARTİ ÇÖKÜŞ DESTANI” NIN SEBEPLERİ! MERAL AKŞENER'İN PARTİSİ BAŞARILI OLABİLİR Mİ? CUMHURBAŞKANI ÖLDÜRÜLSEYDİ ÜLKEYİ DEVLET BAHÇELİ YÖNETECEKTİ! EGEMEN GAZETESİ VE PARALELCİLİK! BİZE NE BİRİLERİNİN VEKİLLİK HAYALLERİNDEN-2! ORTADOĞU’NUN ÇIRAK AKTÖRÜ;TÜRKİYE! TÜRK SORUNU VE TÜRK MİLLETİNİN KÜRT MİLLİYETİNDEN ÜSTÜNLÜĞÜ! ŞİVANPERVERİN MEVLANA OLDUĞU YERDE APO PEYGAMBER OLUR! 19.00 - GAZZE: ON DAKİKA- 19.12- BEŞ ŞEHİT: BİR DAKİKA! GÖZÜN AYDIN EY MİLLET! BÖLÜNÜYORUZ… ABDULLAH ÖCALAN’DA MI GİZLİ TANIK? VUR PENÇE-İ ÂLÎ'DEKİ ŞEMŞÎR AŞKINA! (CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN!) İKİ ŞEHİT BİR ADEM YAVUZ! KARA GÜNÜN ARDINDAN! BENİ ANLAYAN ŞEMDİN SAKIK'A BENDEN SELAM OLSUN DEVLET BABA DUY BİZİ! ÖTÜKEN OPERASYONU MUHSİN YAZICIOĞLU SUİKASTİ İLE BAŞLADI FETHULLAH GÜLEN CEMAATİ NEYİ BAŞARDI? TASVİYE EDİLMEK İSTENEN MHP DEĞİL TÜRKİYE’DİR… SİVAS’IN SEÇİMİ-YETENEKSİZ VEKİLE KIRMIZI KART! ÜLKÜCÜLÜK VATANSEVERLERİN ORTAK ADIDIR Ülkücülüğün Adresi Neresidir? ALEVİ Mİ SİN, SÜNNİ Mİ? BU KİMİN DEĞİRMENİNE SU TAŞIR YUSUFİYELİ KARDEŞİM? İYİ MÜSLÜMAN OLMAK VE HANEFİ AVCI OLAYI! TERÖRLE MÜCADELEDEN MÜZAKEREYE GEÇİŞ… HALK OYLAMASININ KISA BİR DEĞERLENDİRMESİ OY DEĞİL SOY ÖNEMLİ SOY!
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA