TEKRAR ARANIZDAYIM

Değerli Egemen Gazetesi ve İnternet Gazeteciler Derneği sevdalıları, bilindiği üzere yaklaşık 6 aydır resmi olarak Egemen Gazetesinin Genel Yayın Koordinatörlüğü görevini yürütmekteyim.

Platformumuz haber ve bilgi verme amacı başta olmak üzere, memleket ve ülke mesellerini yakından takip etmiş, yerel ve yaygın anlamda önemli haberlere imza atmış, hiçbir ticari ve şahsı beklenti içerisine girmemiştir.

Egemen Gazetesi ve İnternet Gazeteciler Derneği; kültürel, ekonomik, eğitim, siyaset, haber ve gündem özel gibi birçok kamusal görevi yerine getirerek toplumda önemli ve aranan bir güç unsuru haline gelmiştir.

Bunu yapmaktaki tek amacımız daha geniş kitlelere ulaşmak, daha şeffaf ve demokrat Türkiye hayalimizi hep beraber gerçekleştirmektir.

Bu yolda belirli bir okuyucu kitlesine ulaşan, gönüllerde taht kurmuş, büyük bir hayran kitlesine sahip olmuş İnternet Gazeteciler Derneğimize bağlı yayın organlarımız oldukça önemli mesafeler kaydetmiştir.

Kitle iletişim araçlarının amacı; düşünce, fikir ve haberleri çok kısa zamanda geniş kitlelere ulaştırabilmektir. Eskiden olduğu gibi basılı olarakta çıkartmaya başlayacağımız ve sizlerinde yoğun ilgisinin olacağını düşündüğümüz haber bültenimizin amacı, İnternet ile tanışma imkânı yakalayamamış, yayınlarımızı okuyamamış daha geniş kitlelere, gruplara ve sosyal çevrelere ulaşmaktır.

Egemen Gazetesi ve İnternet Gazeteciler Derneği; İşlevi açısından ülke genelinde vazgeçilmez bir konuma gelirken, Sivas'ta bazı önyargılar içerisinde olan siyasi kesimler tarafından adeta yok sayılmış ancak gerçek Atatürkçü, Milliyetçi, Vatansever, Aydın, Demokrat ve İlerici çevreler tarafından önemli bir kitle iletişim aracı, etkin, çağdaş bir organizasyon olarak hafızalara kazınmıştır. Halkın, emekçinin, işçinin, mağdurun, yoksulun gerçek sesi haline gelmiş, toplumları ve kültürleri, kamu kurum ve kuruluşlarını doğru yola sevk etmekte, yeri doldurulamaz bir konuma ulaşmıştır.

Bazı kesimler tarafından, korkulu bir rüya olarak ta görülen İnternet Gazeteciler Derneği ve bağlı basın yayın organları, üniter devlet yapısı, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünün ve iç huzurunun sağlanması söz konusu olduğunda en ufak bir taviz vermeyi düşünmemiştir.

Yayınlarının toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı olmamasına azami özeni göstermiştir.

Tüm bunlara rağmen, eleştiriye tahammülü olmayan bazı kamu kurum ve kuruluşların yöneticileri, bunların başında da Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Yönetimi gelmektedir; İnternet Gazeteciler Derneğinin ve bağlı basın yayın organlarının yaptığı haklı haberlerden dolayı anlamsız bir düşman, düşmanlık içerisine girmişler, kin ve nefret duygularının esiri olmaktan kendilerini alıkoyamamışlardır.

Şuanda iş başında bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Yönetimi yaklaşık iki yıldır, güzele, doğruya ve daha yükseğe nasıl ulaşabiliriz sorularını ve beklentilerini adeta görmezden gelmişler,  eksik kalan yönlerini güçlendirmiş olarak halkın karşısına çıkmaları gerekirken, olumsuzlukları bütün ayrıntılarına kadar tartışarak çözüm üretmeleri gerekirken, her geçen gün daha da dibe vurarak, toparlanması mümkün olmayan bir hale gelmişlerdir.

Hiçbir beklentiye cevap veremeyen, Sivas'a ve çevresine heyecan katamayan ve Ulusal (Yaygın) basının dilinden düşmeyen nerdeyse her gün habere konu olan üniversite yönetimi, yaklaşık iki yıldır, her birisi kendi alanında birer otorite olmuş 100'e yakın bilim insanını ve yaklaşık o kadar idari personele çeşitli oyunlar ve yıldırma politikaları, mobbingler uygulanmış adeta göçe, emekliğe zorlanmış ve nihayetinde Sivas'tan ayrılmalarına zemin hazırlayarak, çok sayıda insanın ekmeği ile oynamışlardır. Bunların içerisinde yaşadıklarımız var bildiklerimiz var duyduklarımız var. Bu yıldırma, kaçırma, ötekileştirme çabaları biliyoruz ve görüyoruz ki hız kesmeden devam ediyor. 

Hz Mevlana şöyle der: "Sorun cahil olanda değil, Sorun kendini âlim sananda" bu veciz sözden de anlaşılacağı gibi eleştiriye açık olmak öz güven gerektirir. Olgunluk gerektirir.

Eleştirilmeyi sevmeyenler hoşgörüsüz diktatör ve kibirli insanlardır. Makam ve mevki sahibi olanların eleştiriye açık olması hem kendilerinin hem de toplumun menfaatinedir. Bu nedenle hakaret edilmediği sürece bütün eleştirilere açık olmamız en doğrusudur.

Şeyh Sadi Şirazi ise eleştiri hakkında şöyle der: "Olgun bir adamı dost isterseniz tenkit edin,

Basit bir adamı dost edinmek için ise methedin" Bir kimsenin yüzünüze karşı övmeye hakkı olduğu gibi, Yüzünüze karşı eleştirmeye de hakkı olmalıdır.

Ve Napolyon'un sözü ile noktayı koyalım; "Yapıcı bir eleştiri akılları güçlendirir, Ahmakları öfkelendirir"

Umarım eleştirilerimiz hep birlikte daha güzel günler yaşamamıza vesile olur.

Yerel ve Ulusal anlamda sesiniz olmamızı isterseniz, hayırlı haberlerinizi bekleriz.

Geçmişte yaptıklarımız gelecekte yapacaklarımızın teminatı olsun...

Uzm.Ling.Gzt. Oğuz DEMİRKAYA