DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Metin BOSNAK
Metin BOSNAK
Giriş Tarihi : 26-04-2022 01:49

AYNAYI ARAMAK...

 

Aynayı Aramak

 

Varsayalım ki yok!

Yok sandığımız çoğu zaman bulamadığımızdır.

Bazen bulamadığımızı da yok sayarız.

Bazen yok saydıklarımız yüzleşmede sıkıntı çektiğimizdir.

Zaman veya mekânda onunla senkronize olamamak var olanı yok kılmaz.

"Kendimi bildim bileli" deyince, cidden büyük bir iddia var demektir…

Kendini anlama çabası hem felsefede hem mitolojide hem de metalürjide önemli açılımlara yol açtı.

Kendini bilme çabası "ben neyim?” sorusu olduğu kadar “ben nereden geldim?”  ve “neden buradayım?” ile de bağlantılı.

Kendini bilmek, ayna işlevi gören varlık ya da malzeme ile felsefi düşünce ile olan bir muhasebe eylemidir.

Kendini önceden bilirken, kendini bilmezlerden olan ilk defa iblistir.

İblis için insanın varlığı ayna olacak ve hasedinin farkına varacaktır...

Âdem için ayna olan kendini bilmesini sağlayan ise Havva'dır.

Bu süreci tetikleyen de İblis olur.

“Ben neyim?” sorusu var olduğumuzu ikrar ile başlar bizde.

Var olmayanları anlamaya çalışır.

Ama “ben ne değilim?” sorusunda aynı ton yoktur.

Kendini bilmenin asıl yolu kendine bakmaktır.

Aynalar bunun için vardır.

Aynanın ilk kullanımı MÖ 6000 senelerine dayanıyor.

Ancak arkası metal ön kısmı aynaya benzer malzemelerin ortaya çıkışı çok daha geç.

Yani ayna aslında çok sonradan insanlık tarihine girdi.

Peki, insanlar daha önce nasıl bakardı kendine?

Aynanın icadı ile insanın başka insan ve doğayla iletişiminde azalma oldu aslında.

Nedeni ihtiyaçsızlık.

Ayna kelimesi de zaten “ayn(=göz)” kökünden geldiğine göre, ayna aslında kendimize bakmamızı sağlayan bir göz işlevi görür.

Ayna tarihte bir yerlerde ciddi bir devrim yapmış olmalı!

Felsefe tarihinde bile insanın kendini bilme anlama çabası geç başlamıştır...

Mesela Sokrat'a kadar felsefelerde evreni ve unsurlarını anlama çabası vardı.

İnsan onları anlama çabasındaydı, ama odaktan bakıyordu...

Sokrat'la insan kendine dair sorular sormaya başladı.

Başlangıç o olmadı, ama o sistemik olarak insana dair aynalara daldı.

Narcissus hikâyesi de mitolojide aynaya olan ilk eğilimle, suda kendini, kendi yansımasını arayan insanı anlatır.

Kendi güzelliğine vurulan güzelliğin hikâyesi…

Narcissus hikâyesi çok açıdan önemli.

İnsanın kendini bir yansımasında görmesi kadar, kendiyle buluşma çabasını da anlatıyor.

Ayna bir anlamda insanın parçalanan bilinci de.

Narcissus'un erkek olmasının anlamı da var tabii.

Eros'un mitolojide erkek olması da...

Eros yani aşkın varlığı, ancak Psyche (=ruh) ile olacaktır.

Öte yandan, Delphi'de, Parnas Dağı’nın hemen karşısında Apollo’ya vakfedilen yerde anlatılanlar var 2400 sene önce.

Onun mekânına yaklaşana derinden bir ses, "kendini bil!" dermiş.

Ve dini sistemler kadar felsefi sistemler de arayışın özünde "kendini bil!" bir düstur olacaktır.

Hint felsefesi de buna dâhildir.

 

Kendini bilme, her zaman birinin ya da bir şeyin sizi size anlatmasıyla da olmuyor.

Bazen ciddi "imtihan"lar kendimizi bilmek için vesile olur.

Yaşadıklarımız ayna olur bizlere; o nedenle tecrübe pek aktarılamaz.

Bir yıl, bir ay, bir gün öncesi bugüne ayna olur.

Eyüp'ün kendini bilmesi, Yusuf'un kendini bilmesi, Yunus'un kendini bilmesi ciddi engel atlamalarla olur.

Mesela Eyüp anlar ki, sıkıntı çekmek için ille de kötü insan olmanız gerekmez.

Acılar ille de kötü olmamızla ilgili değildir...

Eşi, çocukları kendini terk eden Eyüp'ün hastalığı, kardeşlerinden zulüm gören Yusuf, emaneti alan ama ona muhatap bulamayıp kızan Yunus...

Hz. Peygamber'in haline bakınca da benzer şeyleri görürüz.

Hz. Peygamber, peygamber olmadan önce insan olarak, sonrasında resul olarak kemale erdi.

Önce yetim, sonra öksüz kalır, ama inandıkları öksüz kalmasın diye ömrünü harcar.

Kendisi "ümmidir.

Yani anadan doğduğu gibi saf ve masum bakar dünyaya.

Giderek bir amcanın şehit edilmesi, diğerinin inanmadan vefat etmesi gelir.

Sonra koca Peygamberin içine düştüğü “hüzün yılı” gelir.

Kendini insan olarak bilme süreci tamamdır.

Ancak Resul olarak aynı derece hazır da değildir.

Onu da kendini bilerek üstlenir. "Ey örtülere bürünen!”

Artık örtüleri bir yana bırakacak ve “uyarmaya” başlayacaktır.

Kendini bilmesinin doruk noktasını Hz. Peygamber Veda Hutbesinde yaşar.

"Şahit ol, şahit ol! Şahit ol!" dediği andır o.

Kendini bilmesine insanlar da vesile olur olaylar da.

Abese Suresi’nde olan mesela…

“Nereden bilebilirsin [ey Muhammed!] belki de o arınacaktı! Yahut [hakikat] hatırlatılacak ve bu hatırlatma kendisine fayda verecekti. Ama kendini her şeye yeterli görene gelince, sen bütün ilgiyi ona gösterdin, hâlbuki onun arınmaktan geri kalmasının sorumlusu sen değilsin!”

Allah kendi Peygamberini bir ama insana yüzünü ekşitti diye âdeta azarlar...

Bilir ki kendi güzel niyeti, kendini yormaktadır...

Bilmek kelimesinin de farklı fiillerle ifadesi, çağrışımları var.

Bilim adına "bilmek!" En zavallı olan bu olsa gerek.  (Bilim insanlarından özür dilerim.)

Ve Kur'an-ı Kerim  "arefe" fiili hem insanların hem toplulukların birbirine ayna olduğunu anlatır...

"Sizi farklı, kabile ve toplumlar olarak yarattık ki, birbirinizi bilesiniz (tanıyasınız.)"

Yani birbirinize maruf olasınız...

Hâsılı, aslında Kuran da evren kitabına bir ayna tutar.

Birini okurken diğerini anlamak, bir kitabın anlamını diğerinde görmek gibi...

Yani kastımız ne tarihi ne hali Batı'daki gibi, çatışan unsurlar olarak değil, birbirine ayna olarak bütüncül görmekte yarar var.

Kendimizi küçük görmenin anlamı yok.

Kendini bilmekten öte yol da yok...

Kendini bilmek gücünü ve zayıflıklarını bilmekten ibarettir.

Ve acizliğini anlamakla başlar her biliş…

Sır dersek saklanır her şey!

Ayna!

 

 

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Metin BOSNAK

Metin BOSNAK

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ AİKİDO VE "KÜRDİSTAN" DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ DİPLOMASİMİZ NEREYE? İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim? Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Keşif... Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Din duble “yol” mu demekti? Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA