BİR ÖRGÜT YAZISI

Hatırlıyorum, ablamın nişanı için babam abimden karakola gidip toplantı izni için gerek var mı, yok mu diye sormasını istemişti. Şaşırmştım ‘’Niye böyle bir şeye ihtiyaç duyulsun ki ?’’diye. Sonra iş aydınlanmıştı, ee ne de olsa rahmetli hayatı boyunca ne darbeler, muhtıralar görmüştü, 12 Eylül'ün hemen sonrasındaki ilk zamanlarda bilumum toplantı, protesto yürüyüşü yapmak, dernek kurma vs durumları sınırlandırılmış ya da yasaklanmıştı. Rahmetli de neredeyse bitirmekte olduğumuz 80'lerin sonunda bile hala bu endişeyi yaşıyor ve işi sağlama almak istiyordu. Neyse böyle bir şeye gerek olmadığı anlaşıldı da gönül rahatlığı ile nişanımızı, düğünümüzü yapabildik.

Her türlü dönemin kendine ait olumlu olumsuz özellikleri vardır, şu zamanın ruhu dediklerinden.

Bugün bir 12 Eylül yazısı yazmayacağım ya da o günlerden bize miras kalan bir tabuyu aşana kadar nelere sessiz kalınıp nelerden olduğumuz ve dahası o günlerin ilk zamanlarından sonraki dönemden pek çok açıdan daha karışık ve daha baskıcı, müdaheleci bir durumda olduğumuzdan da bahsetmeyeceğim. Bugün artık halk tepkisini meydanlara çıkıp toplanıp yürüyerek istediği kadar söyleyebiliyor, yeter ki bitki olduğunu kabullenip sulanmayı göze alsın yada yaptığı yanlşla ağzına biber sürüleceğini bilsin.

Tabi bu işlerin daha pasif, ama son yıllarda, çokçasınca ve kimi zaman haklı olarak da tiye alınan bir sosyal medya ayağı da varki bu sefer gerçekten iyi bir iş çıkardı.

1 ) Malum Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere bazı kamu kuruluşlarının tabelalarından çıkan T.C ile başta bakanlık ve hükümet büyük tepki almıştı, bugün o tepkileri daha da artıran Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun ‘’Bakanlığın altındaki kurumlarda T.C kullanılmasına gerek yok.‘’ ifadesi hem bakanlığın internet sitesinden kaldırıldı hemde resmi internet sitesinde bakanlığın adının başına T.C ibaresi geri döndü.

2 )Bir başka gelişme ise bu gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğın’ın Moğolistan‘da  yaptığı konuşmadaki dikkatlerden kaçmayan vurgusu idi. Erdoğan ‘’TSK ve diğer güvenlik güçlerimiz Cumhuriyet hükümetinin vereceği kararlarla hareket eder’’ derken her ne kadar tarafımca ‘’Cumhuriyet ‘’ yerine ‘’Türkiye Cumhuriyeti ‘’ifadesini kullamasını tercih etsemde Türk ve Cumhuriyet ibarelerini aynı cümle içerisinde kullanarak halktan gelen mesajı en azından şimdilik dikkate aldığını gösterdi.

Bu da sosyal medyada isimlerinin başına T.C yazanlara ‘’Ne oluyor vatan mı kurtuluyor?‘’diyenlere, kendini karınca kadar görenlere, örgütlü hareketin, karıncanın saffının değerini bir kez daha gösterdi .