KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN

Bütün kent ya da büyükşehir yasası denilen yasa çıktı. Bu yasa en çok Sivas’a zarar verdi. Çünkü birçok beldesi önümüzdeki seçimde kapanacak. Oysa bakıyoruz, birçok yerde beldeler yakınlarındaki belde ya da köylerle birleşerek, yasanın resmi gazetede yayınlanmasından önce birleşerek kendilerini kurtardılar. Sivas bu yasa ile büyük şehir değil, küçücük(Sivas ağzı ile küçük)şehir olma yolunda hızla ilerleyecektir. Zaten bütün şehir yasasının arkasından önümüzdeki dönemde gelecek bir yasa ile bazı şehirler birleştirilecektir. Görünen o ki Sivas zorunlu olarak Tokat ile birleştirilerek büyütülmüş olacaktır. Ne diyelim yavaş yavaş eskiye döneceğiz. Eyalet-i Rum yeniden kurulacak. Artık adımız Çamlıbel olur. Zaten Tedaş ile bunun başlangıcı yapılmış oldu.

Aslında Sivas birleşmeyi bilmediği sürece küçülmekten kurtulamayacaktır. Şarkışla’nın etrafında birçok belediye var. Onlar aslında Şarkışla’nın birer mahallesi. Kızılcakışla, Gürçayır, Cemel belediyesi ile Sağır, Maksutlu, Çatalyol, Elmalı, Hüyük, Döllük, Kayapınar Gümüştepe köyleri Şarkışla ile birleştirilmelidir. Böylelikle potansiyel bir güç edinilmiş olunacaktır. O zaman Şarkışla ilçesi şehir girişinde nüfusu en azından 40 binlerde olan bir ilçe konumunda olacaktır. Bu da bir potansiyel güç yaratmış olacaktır.

Aynı durum Gemerek ve Yeniçubuk belediyelerinin birleşmesi ile sağlanacaktır. Kaymakamlık bir yer de belediye hizmet binası bir yere konularak isimlerin birleşmesi ile Yenierek isimli bir ilçe belediyesi oluşturulabilir. Bu şekilde ilçe belediyesi nüfusu 15 binleri geçen bir ilçe görüntüsüne kavuşulabilir. Zaten iki belde fiilen birleşmiş durumdalar. Bu yapılanmayı idari anlamda da yapmak gerekir.

Kalın beldesi Mumcuçiftliği köyü ile birleştirilebilirdi. Her ikisi eskiden bu bölgede olan bir handan ismini alan bir belde şeklinde birleşebilirlerdi. Yıldızhan ismi birleşmeyi kolaylaştırabilirdi.

Gürün yakınındaki Suçatı artık zorunlu olarak birleşmiş olacaktır. Yıldızeli Kavak ile birleşmek durumunda kalacaktır. Bu tür birleşmelerin sayısı çoğaltılabilir. Aslında ilçe yöneticileri bu işi halkın gönlüne bırakmadan idari açıdan bulunacak yöntemler ile bu tür ilçe merkezlerinin yakınındaki köylerin birleşmelerini sağlayabilirler. Siyasilerde bu işe kolaylaştırıcı çözümler getirebilirler.

Kurtlapa ile Gümüşdere zamanında birleşebilselerdi ikisi de birden köy konumuna düşmemiş olacaklardı. Kurtdere ya da gümüşlapa şeklinde bir isimde birleştirilmeleri sağlanabilirdi. Yine birleşmiş beldenin iki mahallesi olarak isimlerini sürdürebilirlerdi.

Sivas birlikten güç doğacağı bilincine ermedikçe küçülmeye devam edecektir. Sivas tarihinde hep devlet tarafından kollanan bir şehir olmuştur. Selçuklu dönemi ve Cumhuriyetin 1950 yıl öncesi anlayışı ile devletin desteğini hep arkasında bulmuştur. Artık devletin gücünün azaltıldığı sermaye gücünün artırıldığı dönemde Sivas’ın büyüyebileceğini beklemek hayal olsa gerek. Her yıl bir ilçesi büyüklüğünde 15.000 kişisini kaybeden bir yer ne derecede büyüyebilir ki? Yapılacak olan potansiyelleri birleştirmekten geçmektedir. Bu da öncelikle idari yapılanmada olmalıdır.

Küçük olsun benim olsun zihniyeti ile bir yere varılamaz. Sivas, Karamollaoğlu’nun belediye başkanı olduğu yıllarda büyükşehir olma şansını bilinçli bir şekilde kaybetmiştir. Kentin nüfusu küçük gösterilerek büyükşehir olması engellenmiştir. Bu oyunu bizzat Karamollaoğlu’na sorduğumda neden böyle yaptınız dediğimde cevabı yetki bölünmesin istedik olmuştur. Evet, belki o zaman yetki bölünmedi ama bugün Sivas küçüldü. Demek ki bu gerçek bize şunu gösteriyor.Sivas siyasal tercihlerinde doğru seçimler yapamıyor.