DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Giriş Tarihi : 26-04-2022 01:49

AŞKIN EDEBİ

…Artık ‘Hamuş’ olmuştur Rumi tamamen.Kapkaranlıktır Konya ona, o kendisine ve yüreğine.21.yüzyılın yobazları. 13.yüzyılda da vardır o fesatlar… Ve Rumi’nin Ruhdaşını ondan esirgemişlerdir, pervasız ruhdaş ansızın söz söylemeden Konya’dan gidivermiştir, hem de hiç konuşmadan….
 
“İnsanoğlu’da bu dünyada misafirdir de,bunu bilmemekte ya da çoğu zamanlar bunu unutarak büyük kargaşa ve kavga yaşar, hem kendisiyle hem çevresiyle. Oysaki söylemiştir, büyük halk ozanı ‘Aşık Vevsel’ o çok aydınlık dünyasından, karanlıkta olan aydınlıktaki insanlara demiştir Veysel, “benim sadık yarim kara topraktır” hiç anlamı yokmudur bu dizelerin kavgaya tutuşmuş fesat gönüller için.
 
…Pervasızdır ‘O’ kimse onu ilgilendirmiyordur ‘O’ çıkarmıştır tüm yaratılmışları aradan, kalmıştır sadece Onda Yaradan… O yedi kapının ardını gören bir gönül gözüne sahiptir çünkü. O postsuz Abdal’dır. Kaygısı yoktur onun, tahtan düşen Padişah değildir olmayacaktırda…Aslında ne yobaz gruplar onu ilgilendirmiştir, ne zamanın beyleri paşaları… Onunda amacı Rumi’ye tam hamuşluk yaptırmaktır aslında.
 
“bazen bencildir insan kendisi acı çektiği için yüzleşmek istemez tüm yaşanılacaklardan. Oysaki bilse acı onu olgunlaştıracak ve ölümsüz yapacak, işte o vakit razı gelir her ayrılığa aslında, ama sabırsızdır insan ne de olsa insandır insan….
…Yaradan bile koca kainatı, altı günde yavaş yavaş yaratmıştır halbuki, çünkü sabır ve sukünette hikmet ve bereket vardır. Kolay kazanılan para çabuk biter ve çabasız işler sonuçsuz kalır…
 
…,Rumi acı çekiyordu ve kendisini, hem yüreğine hem de bedenine kapatmıştı. Dört duvar arasında günlerini kapkaranlık geçiriyordu. Konya ona dardı artık.Bilmiyordu aslında bu ayrılık ona çağlar boyu bir şöhret verecekti, onu yaşatacaktı aslında, bilmiyordu nerden bilsinki, çünkü o ‘Mevlana’ değildi tam o vakitler!...
 
“Dünya da yaşarken çok erdemli ve bilgin kişiler vardır. Onlar hem kainatı anlarlar hem etraflarında olup bitenleri. Deyim yerindeyse aşmışlardır o insanlar. Dostlarını gerektiği vakit ziyaret etmişlerdir, arayı çok soğutmadan, düşmanlarını affetmişlerdir çok uzatmadan. Kin-öfke-kibir üçlüsü onlardan uzaktır. Erdemlidir o gruptakiler ve öyle ölmek istemişlerdir, ölüm vakitleri gelip çattığında ise; istemişlerdir Yaradan’dan ebedi hayatlarını, çünkü vakit bu dünyadan gitme vaktidir onlara, öyleyse edeplice göçmek gerekir şimdi…
 
“bilir aslında ‘O’ taa Tebriz’den yola çıkıp da Konya’ya Ruhdaşını bulmaya giderken; bilir başına gelecekleri… fitnecilerin çıkaracağı kargaşayı, onu rahatsız edecek yobaz yüzleri ve ebedi hayatının Konya’da ruhdaşı yolunda bir insan eliyle olacağını bilerek gitmiştir Konya’ya ve Rumi’sine…
 
Ancak ulu insanlar, ulu çınarlar gibidirler. Zordur ölümleri, tıpkı yaşamları gibi, fırtınalıdır yaşamlarının her zamanları, onlar buna alışıktırda üstelik… Ancak bu ulu insanlar göçerken son evlerine yaşadıkları dünyaya  armağan bırakmak isterler de, çünkü onlar edep sahibidirler. Barındıkları,  doydukları, güldükleri ve ağladıkları dünya ya borçlu kalmak istemezler.
 
“ŞEMS”…bir isimki baş harfi ‘Ş’ ile başlasın ve ‘S’ ile bitsin arada bir ünlü ve bir ünsüz harf olsun. Başındaki harf ile sonundaki harf tek başlarına söylenemesin…İsmi gibidir Şems, pervasız, korkusuz, sıradışı, ezberbozan ve erdemlidir Şems, insandır insan…büyük bir armağan bırakacaktır Şems, post giymeden elinde asa, ayağında çarık ve bir tas su ile katıksız bir ekmekle hayat bulduğu bu dünya ya…Benzemez o tahttan inmeyen göbekli hiçbir kula ve pul sahibine…bilerek hamuş yapacaktır Rumi’yi, çok konuşmasınki yazsın diye. Bilir Şems çok konuşanın gönlü kararır, sözlerinin çoğu boşa gider, bilir şems aslında sözün gümüş, sükütun altın olduğunu o…
 
…’ŞEMS’, gitmelidir dostunu bıktırmadan ve arayı çok uzatmadan da, döneceğini bilerek, ansızın pervasızca çekip giderken; aslında çağlara çağlayacak bir yürek ve bilgin bırakacaktır. Rumi ‘Mevlana’ olacaktır, ışık olacaktır Rumi, kararan çok konuşan gönüllere, yol gösterecektir, kaleminden dökülen tüm kelimeler ‘gel diyecektir gel ne olusan ol yine gel tövbeni bin kere bozmuş olsan da gel’ demek bir hatip işi değil, bir yürek işidir, ancak ve sadece…
 
‘Ve sabrı öğrenir Rumi ve susmayı, Hamuş olmayı, affetmeyi öğrenir hem de ruhdaşını öldüren ellerin sahiplerini, post giyme gereği bile duymadan bir Abdal olmayı öğrenir Rumi, hem de kısa zamanda, büyük zamanlara hüküm verecek hale gelir Rumi…
 
 
İnsanlığa ışık tutan sözlerin ve gönüllerin efendisi ‘Mevlana’yı anlatmak elbette güçtür, ancak Şems-i Tebriz-i’yi anlatmak daha da güç… bilirizki ulu insanlar kolay yaşamazlar ve zor ölürler; onları anlatmak kolay olmaz çok güçtür. Anlamak içinde okumak gerek, yaşamak gerek ve edeplice susup düşünmek gerek. Sıra bizde şimdi edepli olmaya karar verdik çünkü
 

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA