BAKARKÖR MÜYÜZ YOKSA NANKÖR MÜ?

               Kışın karın Sivas için önemine dikkat çeken tek Sivaslı benim dersem bencillik etmemiş saymaktayım kendimi artık. Erzurum kış olimpiyatlarını görünce bu etkinliğin kent tanıtımında ve gelişmesinde ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görmekteyiz.

Kışın ve Karın önemini en azından 55 yıllık yaşımın 30 yılında her zeminde ve birçok yazımda dile getirmiş olmama rağmen ne yazık ki bugün Erzurum’a imrenen zavallı bir kentin insanı olarak bu yazıyı yazmaktayım.   

               Sivas’ın kalkınmasında 4K diye formüle ettiğim (kış-koyun-Kızılırmak-Kaplıca)konulara Sivas yönelmediği takdirde Allah’ın kendisine vermiş olduğu nimetlerin bakarkörü hatta nankörü olarak daha çok çekecek küçülecek ve göçe maruz kalarak bu durumu hak ediyoruz.

                1996 yılında Sivas belediye başkanlığı seçiminde CHP adayı olarak hizmet vaatlerini içeren broşüre Kışın ve Karın Sivas için önemi ve getirisini belirten konu başlığı bırakmıştım.

               Sivas denimce Sivas yararına her konuda mendilsiz oynayan, farklı düşünceden olsa da Sivas için çalışanlara katkı koyan birisi olarak, STOS için hazırladığım 2023 vizyonu adlı çalışmaya hedef olarak Sivas’ta bir kış olimpiyatlarının yapılacağı başlığını yazarak bu konuda bir zeminin hazırlanacağını ummuştum.

                Bu konuda ne yapıldı dersem kocaman bir hayal kırıklığı. Oda başkanı Yıldırım ne yazık ki bu hedefleri sadece odayı misafir edilen Siyasi ve ticari vasıflı konuklara yaptığı sunumlarda sıralamaktan öte gidemedi. Anladım ki taşıma su ile değirmen dönmüyor. Sivas ticaretinin başlarını bu konuda inandıramamışız. İnanmayanlarla ne yol alınabilir ki? Erzurumlu bu konuda çok inanmıştı. Başkalarını da inandırdı.

                 Bir diğer fırsat elime belediye başkanı Sayın Aydın’ın belediye başkanı adayı olduğunda seçim broşürünü hazırlarken geçmişti. Bu belgeye de, kış ile ilgili önemi vurgulayan bölümler eklemiştim. Bu konunun halkın gündeminde yer almasına katkı koyacağını düşünmüştüm.

                  Aydın seçildi.2006 kışında Sivas’ta Türkiye’de bir ilki organize ettik. Bir kış festivali hazırladık. Türkiye ve Dünya genelinde büyük yankılar uyandırmıştı. İlk yıl olmasına karşın kısa sürede çok yüklü bir etkinlik yaşanırken karın geç yağması sonucu bazı etkinlikler için meydana karın taşınması alay konusu olmuştu. Oysaki gördük ki bugün Erzurum’da dahi kar geç yağdığından etkinlik alanlarına kar taşınarak ya da yapay kar makineleri ile taşınmıştı.

Bu konuyu alaya alan yazılar yazan gazeteci arkadaşları hiç affetmeyeceğim. Çünkü onlar bu yazıları ile birkaç haber için para alırken yeni başlanılmış bu işte birçok insanın umutlarını kırdılar. O nedenle benim nazarımda nankördürler.

                 Sivas bu etkinliği ilk başlayan kent olmasına rağmen arkasını getirmedi. Belediye bu etkinlikte yükü başka kurumlarla paylaşmak yerine ertesi yıl ve sonrasında yapmadı. Birçok güzel çalışmada imzası olan Sayın aydın da ne yazık ki başta en yakınındaki Şaban efendisinin etkisi ve telkinleri nankörler değil ama bakarkörler arasına katılmak durumunda kaldı.

                Bir bilge sözünde okumuştum. Garip kimdir sorusuna verilen şu cevap sanırım birçok konuda benim konumumu belirtmekte. Evet! Garip, memleketinden uzakta kalan ya da kimsesiz olan değilmiş. Aslında garip, bilmeyenler arasında kalan bilen kişi imiş. Yani ben. Bu nedenle de Sivas’tan ayrılmayı düşünmekle artık kentime hak vermekteyim.

                 Rahmetli Anayasa profesörümüz Tunaya’nın belirttiği “az gelişmiş memleketi az gelişmiş kafaların büyütemez” özdeyişinin güzel örneği olan Sivas için yinede geçmişte bu konuda yazdığım bir yazımı yeniden yayına sunuyorum. Kim bilir Belki bir tane beni anlayan birisi çıkar. Onun yüreğinde belki bir kıvılcım çakar. Evet, kalkınmanın 4K’sından kış başlıklı yazım aynen şöyle:

                       “  Sivas bulunduğu konumu itibari ile karasal iklim kuşağında bir yerleşim alanı. Yükselti düzeyine bakınca da ortalama yükseklik 1000 metrenin altında değil.

       Birde denizlerden uzak oluşu bu özelliğine eklenince doğal olarak kışı karlı geçiren yerlerden olmayı hak ediyor.

       Kış denince hepimize, soğuk, zahmet, zorluk akla geliyor. Ama bazı yerler için de zenginlik eğence yeri olarak bekleniyor.

              Sivas, kış turizmi ve kış sporları için talihli bir yer. Ama bu talihimizi zenginliğe dönüştürecek yapılanmamız olmadığından kış, bizler için zahmetten öte bir anlam ifade etmiyor.

              Şöyle bir Sivas coğrafyasına baktığımızda,20 den fazla dağımız kış sporları için gereken standartları taşıyan nitelikte. Ancak bu özeliğimizin her hangi bir tesis ya da yapılanma olmadığından bir önemi olmadığından ekonomik gelişmeye katkısı olmamaktadır.

               Bu konuda Erzurum, Kayseri illeri işin önemini kavramış yerler olarak, hızlı bir şekilde tesisleşmeye gitmektedirler.

             Aslında Sivas’ta da çalışmalar var. Ancak yavaş. Bu nedenle başkası epey yol alıyor. Belki bir gün uyandığımızda da çabalarımız yetersiz kalacaktır.

             Yıldız dağının ele alınması güzel bir girişim. Ama Sivas ta başka dağlarımız da var. Diğer kurumlarımızda bu işi üstlenmelidir. Valilikten sonra belediyenin de bu işe el atması gerekir. Kayseri Belediyesi Erciyes’le ilgileniyor da; Sivas belediyesi neden dağ zenginliğimize seyirci Kalsın ki?

             İlgilenmesi gereken bir diğer kuruluşumuz üniversitedir. Spor eğitimi veren bir üniversite olarak bu konuda öğrencilerin ve üniversite mensuplarının yararlanacağı bir kış sporları merkezi edinebilir.

             Sivasspor bu işe el atmalıdır. Kışın kış sporları için yazında kamp yeri olarak kullanabileceği bir yer edinmelidir. Başka yerlere kamp parası ödeniyor. Yapıldığında Gerede ‘den aşağı kalmaz her halde birçok dağımız.

             STSO bir dağı kendisine seçmelidir. Çünkü 2023 hedeflerinde Sivas ta kış turizmini geliştirmek ve kış olimpiyatlarının yapılmasını sağlamak vardır.

            Kış sporları ile ilgilenen birisinin yaptığı harcamalar başka bir gezginin yaptığı harcamaların on iki katıdır.

            Sivas dağlarında, çığ tehlikesi yoktur. Tesis yapılacak diye çevre bozulmasını gerektirecek, ağaç kesilmesine neden olacak bir durum yoktur. Sporcular için tehlike yaratacak uçurumlar yoktur. Spor yapılmasını engelleyecek aşırı soğuklar yoktur. Kışın, kış sporları için kullanılacak yerler yazın da dağ turizmi ve spor kamp alanı olarak kullanılabilir. Aralık, Ocak Şubat aylarında kış sporları için, haziran, temmuz, ağustos aylarında da dağ sporları ve kamp alanı olarak kullanılabilecek dağlarımız şimdi bomboş bir şekilde bizleri seyretmekte.

           Kış olimpiyatları yapılırken sanılıyor ki, bir dağda yapılıyor her şey. Oysaki her dağ farklı özelliklerde spor yapma özelliğine sahip. Bütün tesisleri bir dağa yapmak mümkünde değil. Saraybosna, İnsburg, Callgry ve daha birçok kış olimpiyatı yapılan şehre baktığımızda görüyoruz ki, yedi ile on iki arasında değişen dağlarda, yapılan tesislerde bu iş kotarılmış.

       Sivas eğer böyle bir hedef belirleyecekse, en uygun dağ kümesi; Yıldız, Çeltek, Sakar ve Meraküm zinciridir. Bu zincir. Kışın kış turizmi yazında spor kamp alanları olarak kullanılabilir.

             İsviçre, Avusturya, Kanada dağlarını ve kışını en iyi kullanan ve en iyi yararlanan ülkelerdir. Davos, Dünya liderlerinin her kış toplandığı bir kış kasabası. 125 oteli var. Sivas’ta Dünyanın olmasa da, ön Asya’nın Davos’u konumunu yakalayabilir.

           Neden dağlarımızı ve kışımızı kullanmıyoruz kalkınmamızda.Neden karlarımız kara dönüşmüyor da her yıl eriyip akıp gidiyor umutlarımızla..

             Şimdi soralım kendi kendimize. Suç kışta mı? Yoksa kışı paraya ve güzelliğe dönüştürmeyi bilmeyen bizlerde mi?”