ÇOK YAZIK

                 Yazılan yazıların, üretilen haberlerin bizlere anlattığı çok şeyler var artık!

                Eğer bir öğretim yuvasında kızlarımız öpülüyor, edep yerleri terbiyesizce kaşınıyor ve tıp ilminin icra edildiği yerde sağlık hizmetlerini imam kadrolarına aktarabilmek için sorgulanıyorsak vay halimize! 

Vay halimize özellikte vah benim halime, işte bu ve buna benzer yaşanan olumsuzlukları Sivas’ta ilk bizlerin ortaya çıkartması ve kamuoyu ile paylaşması bizleri bazı dar çerçevede bakan ve örümcek kafalı kesimler tarafından istenmeyen kişi ve kişiler olarak ilan etmiş.

O kesimler ailemizin, çocuklarımızın ekmek parasına kast etmiş, gasp etmiş, şâhısımıza kan davası gütmektedir. Özellikle bu kamu hizmetini yürütürken, hayati tehlikemiz söz konusu iken, Yüce Devletimiz seyirci kalmaktadır. Vali seyirci kalmakta, Başbakan seyirci kalmakta Cumhurbaşkanı seyirci kalmakta, özellikle Siyasi olarak bir yerde bu memlekete devletimizi temsil eden Ak Parti İl Başkanlığının ağzını hiç kilit açmaması ise anlaşılır olmadığı gibi çok manidardır. Burada ne olur ne bitiyor diye sorgulayan yok. Umarız bir gün bu konulara el atılır, çözüme kavuşur, merakla o günü bekliyoruz.

                Konumuza devam edelim

               Ne günlere kalmışız çok yazık.

                 Muteber olan ilim acaba namus kavramından uzaklaşınca mı yapılabiliyor?

                Verilmesi gereken ders edep yerlerinin kaşınması ile daha mı verimli oluyor?

                Artık can derdinde olan hastalara çare olarak tıbbın imkânlarının zorlanması yerine bu zihniyette olan kişilerce imam la mı sağlanıyor?

                Yarın de bir hasta çıkar Papaz isterse ne yapacağız? Ya da Haham!

                Ne günlere kalmışız çok yazık

Ya yöneticilerimiz,

(Mezuniyet alanlarına baktığımızda) Yöneticilerimize bir bakmak gerekirse kimi İmam Hatip mezunu kimi ise insan değerleri üzerine araştırma yapan!

Demek ki bu meslek sahipleri bizlerin beklentilerine cevap vermemektedir.

Eğer cevap verebilseydiler mutlaka bir soruşturma açılır ve gençliğimiz bu tür rahatsız edici davranış ve tacizlere maruz kalmazdı.

 kızaY kızaY koç kızaY.

Belki yazdıklarımızı tersinden yazmamız gerekiyor. Kim bilir belki sorunlara çare bulunur?

Şimdi öğrenciler gibi bizlerde yüksekokul yönetiminden, üniversite rektöründen umudu kestik. Galiba bizlerde hani bir gün bizler de bir öğrenci öper gibisinden avuntularla olayların üstüne gitmeyenler gibi mi davransak diyoruz. Ancak korkarım ki; bir gün erkeği de öpmeye kalkışırlarsa ne yaparız diye düşünüyorum. Gerçi görüldüğü ve bilindiği üzere bu özellikler sahip birçok kişi, yanı karanlık bir geçmişe sahip, ahlaksızlarla, yolsuzluklarla anılanlar o kurumda ya müdür olmuş ya amir olmuş, ya da bir yerin sorumluluğuna getirilmiş.

Allah sonumuzu hayır etsin!

Kaynak: İnternet Gazeteciler Derneği Haber Bülteni