Bakanlık ölen Gürcan’a Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunurken, şu açıklamayı yaptı:
"Haberlerde adı önceki 4 yaşındaki hastamız D.G, 30 Temmuz 2014 tarihinde menenjit tanısıyla Iğdır Devlet Hastanesinden Konya Başkent Üniversitesi Hastanesine kara ambulansı ile sevk edilmiştir. Ambulans seyir halinde iken hasta çocuğumuzda kardiyak arrest (kalp durması) gelişmesi üzerine en yakın hastane olan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesine acil giriş yapılmıştır.
Burada lazım gelen müdahale yapıldıktan akabinde sevk işleminin gerçekleşmesi için hava ambulansı talep edilmiştir.
Şayet hasta çocukta tekrarlayan arrestler gerekçesiyle durumu riskli bulunarak sevk işleminden vazgeçilmiştir.
Hastanın, Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesinde çocuk yoğun bakım ünitesinde takibi yapılmıştır.
Solunum yetmezliği ve hayati tehlikesi olan çocuğumuz gercekleşen tüm müdahalelere karşın 1 Ağustos 2014 tarihinde maalesef yaşamını kaybetmiştir.
İlgili hastanede hastaya defin ruhsatı düzenlenmiş ve lazım gelen cenaze hazırlıkları yapılmıştır. Ailenin cenaze nakli için Bakanlığımıza bağlı kurumlardan hiç bir ambulans talebi olmamıştır. Ayrıca 7 Aralık 2006 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliğine göre; Olağandışı durumlar istisna olmak kaydıyla hiçbir ambulans ve acil sıhhat taşıtı cenaze nakli amacıyla kullanılamaz. Şayet ambulansta ölüm konuyu gerçekleştiğinde, trafik kazası, afet vb. kaza mahallinden ölülerin hastane ya da alakalı morga nakilleri, adli mercilerin de onayı alındıktan akabinde yapılabilmektedir. Buradaki amaç ise, olay yerindeki cenazenin bir an evvel alakalı kuruma nakledilmesi ve toplumsal duyarlılığın yerine getirilmesidir. 112 ambulansları, bunun dışında hastaneden eve, hastaneler arasında ve şehirlerarasında cenaze nakil taşıtı gibi kullanılmamaktadır."
Bakanlık cenazelerin il içi ve dışında nakli için lazım gelen cenaze nakil taşıtı, tabut ve benzeri donanımın temin görevinin belediyelere ilişkin olduğunu ekledi.
