Bölgesel
Giriş Tarihi : 21-03-2013 12:53

DAĞ RESMEN FARE DOĞURDU

........

DAĞ RESMEN FARE DOĞURDU

Türkiye, belki bir daha hiç yaşayamayacağı ya da yamayacağı bir sürecin en ilginç günlerinden birini yaşadı. Eline on binlerce mehmetçiğin kanı bulaşmı bi tderör örgütünün liderinin mesajı, resmi başram kutlaması edası ile tüm Türkiye'ye karşı okundu.
Metnin okunduğu bölgede bir tek ayıldızlı Türk bayrağı ble yoktu. Diyarbakır'daki Nevruz kutlamasında Öcalan'ın beş sayfalık mesajını BDP'li Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan Türkçe ve Kürtçe okudu.

Önce Kürtçe okunan mesajında Öcalan'ın, resmen tam propaganda yaptığı skandal mektubunda, terör örgütüne yönelik olarak, 'Silahların susma zamanı gelmiştir' ifadesini gönderme yaptı ama kesin bir dille 'Silahları bırakın' demediği dikkatlerden kaçmadı. Öcalan'ın dikkat çeken mesajlarından biri de ''Tıpkı yakın tarihte Misak-ı Milli çerçevesinde, Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen Kurtuluş Savaşı’nın derinleşmiş bir türevini yaşıyoruz'' sözleri oldu. Ancak mesajda genel olarak zafer kazanmışlık edası hakimdi.

İşte o sözde barışçıl skandal mektup:

Mazlumların özgürlük ve Nevroz’u kutlu olsun. Selam olsun bu uyanış canlanış ve diriliş günü olan Nevroz’u en geniş katılım ve ittifakla kutlayan Ortadoğu ve Ortaasya halklarına selam olsun. Selam olsun yeni bir dönemin miladı olan Nevroz’u büyük bir coşkuyla ve demokratik bir hoşgörüyle kutlayan bütün kardeş halklara. Selam olsun demokratik hakları özgürlüğü ve eşitliği rehber edinen bu büyük yolun bütün yolcularına. Fırat ve Dicle nehir vadilerine, kutsal Mezopotamya ve Anadolu topraklarından şehir uygarlıklarına analık eden halkların en eskilerinden olan Kürtler sizlere selam olsun.

YENİ BİR TÜRKİYE, YENİ BİR ORTADOĞU
Bugün artık yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Ortadoğu’ya uyanıyoruz. Çağrımı bağrına basan gençler, yüce kadınlar, söylemlerimi baş göz üstüne diyerek kabul eden dostlar, sesime kulak kesilen insanlar, bugün yeni bir dönem başlıyor.
SİLAHLI DİRENİŞTEN DEMOKRATİK SİYASİ SÜRECE KAPI AÇILIYOR
Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyasi sürece kapı açılıyor. Siyasi sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor. Demokratik hakları özgürlüğü eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor.
BÜYÜK BEDELLER ÖDEDİK, HELAL OLSUN
Biz onlarca yılımızı bu halk için feda ettik, büyük bedeller ödedik, helal olsun. Bu fedakarlıkların bu mücadelelerin hiç biri boşa gitmedi. Kürtler öz benliğini, aslını ve kimliğini yeniden kazandı kutlu olsun.
ARTIK SİLAHLAR SUSSUN, FİKİRLER KONUŞSUN
Artık silahlar sussun fikirler konuşsun noktasına geldik. Yoksayan inkar eden dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu. Akan kan Kürdüne, Türk'üne, Laz'ına, Çerkez'ine bakmadan bu coğrafyanın ta bağrına akıyor. Ben bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğine diyorum ki, artık yeni bir dönem başlıyor. Silah değil, siyaset öne çıkıyor.
SİLAHLI UNSURLARIN SINIR DIŞINA ÇEKİLMESİ AŞAMASINA GELİNDİ
Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir. Yüreğini bana açan bu davaya inanan herkesin sürecin hassasiyetlerini sonuna kadar gözeteceğine inanıyorum. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu mücadeleyi bırakmak değil daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır.
Kürt halkı ve Anadolu'ya yaraşır şekilde tüm halkların eşit ülkesinin oluşması için herkese hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bu nevroz münasebetiyle en az Kürtler kadar Ermenileri, Araplar ve diğer halk topluluklarına da özgürlük ve eşitlik ışıklarını, kendi ışıkları olarak görmeye ve yaşamaya çağırıyorum.
DEMOKRATİK MODERNİMİZİ İNŞA ETMEYE ÇAĞIRIYORUM
Saygıdeğer Türkiye halkı, bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki, Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları, kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Gerçek anlamında bu kardeşlik hukukunda, fetih inkar red ve imha yoktur, olmamalıdır. Kapitalist moderniteye dayalı son yüzyılın baskı imha ve asimilasyon politikaları halkı bağlamayan iktidar elitinin tüm tarihi ve kardeşlik hukukunu reddeden çabaları reddetmektedir. Bu zulüm cenderesinden ortaklaşa çıkış yapmak için hepimizin ortadoğunun temel iki stratejik gücü olarak, kendi öz kültür ve uygarlıklarına uygun şekilde demokratik modernimizi inşa etmeye çağırıyorum. Bu çağrıma bir cevap yok mu?
ZAMAN HELALLEŞME ZAMANIDIR
Zaman çatışmanın, birbirlerini horlamanın değil, ittifakın, birlikteliğin ve helalleşmenin zamanıdır. Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler, 1920 Meclis’ini birlikte açmışlardır. Ortak geçmişimizin ortaya koyduğu gerçek, ortak geleceğimizi de birlikte kurmamız gerektiğidir. TBMM’nin kuruluşundaki ruh bugün de yeni dönemi aydınlatmaktadır.

MİSAK-I MİLLİ VURGUSU
Tıpkı yakın tarihte Misak-ı Milli çerçevesinde, Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen Kurtuluş Savaşı’nın derinleşmiş bir türevini yaşıyoruz. Tüm bu kesimleri eşitlikçi özgür ve demokratik ifade tarzının örgütlenmesini gerçekleştirmeye çağırıyorum.


YENİ BİR ARAYIŞ EKMEK KADAR İHTİYAÇ
Bütün ezilen halkları, ezilen sınıf olan kadınları, ezilen mezhepleri, tarikatlarını, işçi sınıfın temsilcilerini ve sistemden dışlanan yoksayılan herkesi demokratik modernite sisteminde yer tutmaya, zihniyet ve formunu kazanmaya çağırıyorum. Ortadoğu ve Ortaasya kendine uygun bir demokratik bir düzen aramaktadır. Yeni bir arayış ekmek kadar su kadar ihtiyaç hale gelmiştir. Bu modele, yine Anadolu ve Mezopotamya’nın onu inşa etmesi kaçınılmazdır.

ZAMANIN RUHUNU OKUYAMAYAN TARİHİN ÇÖP SEPETİNE GİDER
Zamanın ruhunu okuyamayanlar tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler uçuruma sürüklenirler. Ortadoğu halkları kökleri üzerinden yeniden doğmak ve ayağa kalkmak istiyorlar. Bu Nevroz hepimize yeni bir müjdedir. Hz Musa, Hz İsa ve Hz Muhammed’in mesajlarındaki hakikatler bugün yeni müjdelerle harekete geçiyor. İnsanoğlu kaybettiklerini geri kazanmaya çalışıyor.


AYRIŞTIRMAK İSTEYENLERE İNAT BİRLEŞECEĞİZ
Bu toprakların tarihselliğinde önemli bir yer tutan, biz kavramının genişliği ve kapsayıcılığı, dar iktidar elitleri eliyle teke indirilmiştir. Biz kavramına, eski ruhunu vermenin zamanıdır. Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere karşı inat birleşeceğiz.

ECE KUMRUCAN / İSMAİL DUYGUCAN / KERİMAN HALİS SIRMAKEŞ / BALKAN HABER AJANSI
 

AdminAdmin