Özellikle son bir yıldır kuruyemişçilerde sıklıkla satışı yapılan, ‘Kokteyl Yaş Yemiş’in, sağlığa son derece zararlı olduğu ifade edildi. Uzmanlardan edinilen bilgile göre, ‘Kuru Bağdat Hurması’, ‘Kuru Trabzon Hurması’, ‘Kuru Kayısı’, ‘Kuru İncir’, ‘Yaş Badem’ ve ‘Yaş Fındık’ karışmı ile elde edilen kokteylde, özellikle incir, hurma ve kayısılarda kesilerek satıştan kaynaklı bakteri üreme tehlikesinin hat safhada olduğu vurgulandı.
Buna göre, yumuşak kısmı açıkta kalan incir, kayısı ve hurmalrda; bir saat sonra bakteri üremeye başlıyor ve bu bakterilerin ölümcül ya da metabolizmada tamir edilemeyecek hasarlara yol açacak bakteriler olabileceği ifade edildi.
Çocuklarda kuruymeiş için yaş sınırı dört
Öte yandan, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Öztürk, çocukların en az 4–5 yaşına kadar kuruyemiş tüketmemeleri gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Adnan Öztürk, anne ve babaların çocuklarıyla ilgili belli yaş dönemine kadar dikkat etmeleri gereken bazı kurallar olduğunu hatırlattı.
Ana-babaları; minik yaştaki çocukların beslenmesi konusunda bazı noktalara dikkat etmeleri konusunda uyaran Prof. Dr. Öztürk, "Çocuklar bu yaşta dişleri tamamen çıkmadığı için büyük yiyecek parçalarını küçük parçalara ayıramazlar. Sert ve kabuklu olan kuruyemişlerde durum daha farklıdır ve bunları dişler aracılıyla öğütmek, küçük parçalara ayırmak çok zordur. Bu nedenle kolaylıkla solunum yollarına kaçabilecek yiyecek türü olan kuruyemiş üzücü istenmeyen olayların yaşanmasına neden olabilir. Boğulmaya bağlı ölümler gerçekleşebilir. Dikkatli olunmalıdır." Yorumunda bulundu.
Kış aylarında zamanın büyük bir bölümünü evde geçirmek zorunda kalan çocukları bekleyen bazı kazalara karşı da dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Öztürk, "Evde kayan halılar, tehlikeli cisimler, parçaları çabuk kopan oyuncaklar, kül tablalarında unutulan çöp ve sigara izmaritler çocuklar için en büyük tehlikeler arasında. Evdeki tehlikeli cisimlerden olan bıçak, makas, iğne, kibrit gibi eşyaların ortada bırakılmamalı, bu tür cisimlerin her yaştaki çocuklar için tehlike oluşturabilir. Kül tablalarında bırakılan çöp, sigara izmariti gibi atıkları çocuklar ağızlarına alabilir. Bu da zehirlenme tehlikesi oluşturabilir."
Evdeki kayan halıların tehlikesine işaret eden Öztürk, bu halıların tamamen kaldırılmasını ya da kaymalarını önleyecek tedbirlerin uygulanması gerektiğini belirtti.
Sivri köşeli eşyalardan özellikle sehpa ve masa köşelerine karşı önlem alınmasının yarar olacağına dikkat çeken Öztürk, aileleri özellikle yanık vakalarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Yeni ocaktan alınmış çay ve çorba gibi sıvıların çocukların kolaylıkla örtüsünü çekebileceği masaya koyulmaması gerektiğini kaydeden Öztürk, anne babalara şu uyarıları yaptı: "Emekleyen bebekler kolaylıkla tutunarak kalkabilecekleri için bu önemli bir tedbir olacaktır. Mutfakta ise mümkün olduğunda ocağın ön kısmındaki gözleri kullanmayın. Daha büyük çocukların bile banyoda iken sıcak su musluğunu açabileceklerini dikkate alarak, olası bir sıcak su yanığına karşı tedbirli olmak gerekir. Yanık olayında ise, yanan kısmı akan soğuk su altında tutulmalı, hemen kısa zamanda sağlık kuruluşuna gidilmeli. Kesinlikle yanık kısma diş macunu gibi şeyler sürülmemelidir."
Çocuklara mutlaka oturarak yemek yeme alışkanlığı kazandırılmasını isteyen Öztürk, yiyeceklerle ilgili dikkat edilmesi gereken hususları ise şöyle sıraladı: "Arabada şeker, lolipop yemesine ve sakız çiğnemesine izin verilmemeli. Eline yiyecek herhangi bir şey vermeyin. 4 yaş altı çocuklarda soluk borusunu tıkayabilecek, sert besinler olan her türlü kuruyemiş, ay çekirdeği, çekirdekli karpuz, çekirdekli vişne, çiğ olarak havuç, kereviz, bezelye, patlamış mısır, sert şeker, çiğ parça olarak elma, armut çocuğu kesinlikle verilmemeli. Sert besinleri rendeleyip ya da püre haline getirip verilmelidir. Bazı yumuşak besinlerde, küp şeklinde kesilmiş peynir, sosis, üzüm boğulma tehlikesi oluşturabileceği için ince ince dilimlenerek, varsa kabuğu çıkarılarak verilmeli. Büyük ağabey ve abla, kardeşine sert bisküvi veya şeker vermemesi konusunda eğitilmeli. Çocuk yetiştirmek bir sanat, ama bu sanatın farkı; iyi bir blinçle herkesin sanatçı olabilmesi…’
SEMA SEZEN / BALKAN HABER AJANSI
