Hani bazı kararlar vardır, size sorulmadan alınan kararlar...
Mesela doğmak gibi...
Kimse size doğarken sormadı, birileri yarı duygusal, yarı cinsel bir birliktelik yaşadı ve ben oldum, biz olduk; siz oldunuz...
Bazı kararlar da vardır ki yine size hiç sorulmadan alınan kararlardır... Etik olarak ya da içeriksel olarak katılım sürecinde olsanız da...
Çırağan Sarayı yönetimi; namı diyar Çırağan Kempinski De Luxe yöneticileri; nedeni bilinmez ani bir kararla; İstanbul'un nadide sanat mekanı Çırağan Sanat Galerisi'ni kapattılar...
Geçen sene, 'Okuma Günleri' gibi İstanbul'un yine nadide kültürel etkinliklerinden biri olan faaliyetlerini de durdurmuşlardı...
Çırağan yönetimi, kapılarını kültür-sanata o kadar kapadı ki; dünyanın ilk ve tek turizm kültür ateşesi Ayşe Sıpahioğlu ile de yollarını ayırdı...
Ayşe Sıpahioğlu'nun, mütevazi kişiliğini, kültürel birikimini, sanat aşkını, dost canlılığını, insan sevgisini; meslek tutkusunu yazmaya kalksak, ne ciltler, ne kitaplık rafları ne de kütüphaneler yetmez...
Keza Çiler İlhan...
O sanat galeresinin kapısında didinmesini, yediden yetmişe ve küçük-büyük yayın organı ayırt etmeden tüm basın mensupları ile diyaloğunu, etkinlikleri paylaşmasını, güler yüzünü; kararlılığını yazmak da zor elbette...
Ben iki yıldır tanıyorum her ikisini de...
Ve inanın ben de bir bayan olduğum için değil; başarılı insanlara aç kaldığımız için yazıyorum bu satırları...
Çırağan Kempinski De Luxe yönetimi, binlerce sanatsevere sordu mu bu kararı alırken?
Hayır...
Kapitalist düzene, kapitalist felsefeye uygun olarak, sorması gerekmiyor, işletme onların, kaarları alırlar, uygularlar...
Ama, etik olarak, insani olarak, sanatsal olarak, kültürel olarak, sosyal olarak, kitlsel olarak, toplumsal olarak; böyle bir karar alınamaz, alınmamalıdır, alınmamalıydı...
Ayşe Sıpahioğlu'nun ve Çiler İlhan'ın emekleri bir yönetim kurulu toplantısı sonrası heba edilmemeliydi...
Çırağan Sanat Galerisi'nin, Çırağan'ın kültür-sanat faaliyetlerine başlaması; beş küsur yıl önce şaşalı birk basın toplantısı ve kalabalık bir katılım ile duyurulurken, bu ulvi görevin sonlandırılması nasıl oluyordu da, bir halkla ilişkiler yetkilisinin, 'Misyonumuz bitti, yönetim böyle bir karar aldı' demesi ile yetiniiyordu...
Hayır hayır...
Çrağan Sarayı yönetimi büyük bir ayıbın altına imza atmıştır...
Çrağan Sarayı yönetimi çok büyük bir ayıbın altına imza atmıştır...
Çrağan Sarayı yönetimi çok, çok büyük bir ayıbın altına imza atmıştır...
Çrağan Sarayı yönetimi çok, çok, çok, çok, çok büyük bir ayıbın altına imza atmıştır...
Sanatseverlerin yüreği dağlanmıştır...
Ben Tuana Ayumla Safirkaptanoğlu; hem bir gazeteci, hem de Türk Sanatseverler ve Sanatçılar Platformu Yönetim Kurulu Üyesi olarak; Çırağan yönetiminin bu yanlış karardan bir an önce döneceğine; çok ama çok kısa bir zamanda sanat galerisini yeniden faaliyete sokacağına, Çiler İlhan ve Ayşe Sıpahioğlu'nun emelerinin gözdten kaçırılmayarak yeniden anlamlandırılacağına, Ayşe Sıpahioğılu'nun, hak ettiği itibarının yeniden verileceğine gönülden inanıyorum...
İnnamak istiyorum...
İnanmak istiyoruz...
Tekrarlamayı uygun görüyorum...
Kapitalist düzene, kapitalist felsefeye uygun olarak, sorması gerekmiyor, işletme onların, kaarları alırlar, uygularlar...
Ama, etik olarak, insani olarak, sanatsal olarak, kültürel olarak, sosyal olarak, kitlsel olarak, toplumsal olarak; böyle bir karar alınamaz, alınmamalıdır, alınmamalıydı...
Çırağan yönetiminin, sanatsal faaliyetleri durdurması ayıbı ile ilgili haberi; 'Yanlış anlaşıldı, yok böyle bir şey' başlıkları ile düzeltme arzumuzu da saklı tutuyoruz...
TUANA SAFİRKAPTANOĞLU / TÜSASP TÜRK SANATSEVERLER VE SANATÇILAR PLATFORMU
