Saatçı olmak kolay değil, sanatçı doğmak ve sanatçı ölmek...
Müşfik Kenter ustayı, hocamızı, üstadımızı; şiirlerimizin sesini; sesimizi kaybettik...
Her nefsi bekleyen son; Müşfik Kenter'in de kapısını çaldı...
Biliyor musunuz?
Emin olun, cenette bir tiyatro kurulacak olursa, ya da varsa hali hazırda; O'nun başrolü hazır...
Bir konservatuvar varsa, O akademik kadroda hemen işini buldu bile...
Kimbilir, Nazım, Orhan, Nefi oralarda hala şiir yazıyorlarsa, düyada yazdıklarını en iyi seslendiren adama yeni yazdıklarını vereceklerdir, cennet bülbülleri gibi şakısın diye...
Biz, O'nun sesini, nefesini, öğrettiklerini nesillere aktarmakla yükümlüyüz...
Asıl görev şimdi başllıyor...
Başımız sağolsun...
Sanatçı bir sülaleden geliyordu...
Diplomat Ahmet Naci Kenter ve Olga Cynthia'nın oğlu olarak 1932 yılında İstanbul'da dünyaya gelddiğinde, birkaç saat önce tiyatrodayılar ebeeynleri; Harbiye'de meşhur bir temsili izlemişleri, Olga Hanım karnı burnuna; en sevdiği sanatı izlemişti...
1947'de Ankara Devlet Tiyatrosu Çocuk bölümünde tiyatroya başladı. Sesi ile o zaman bile herkesi büyülemişti...
Hemen keşfettiler O'nu...
Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde eğitim gördü; okulu 1955 yılında yüksek derece ile bitirdi ve devlet tiyatrosuna girdi.
İlk maaşı, bir garson maaşından azdı, azmetti, kaaat etti ve asla yılmadı...
Sanat yaşamı, devlet tiyatrosunda oynadığı Oğuz Ata oyunu ile başladı.
Müşfik Kenter, 1959 yılında Devlet Tiyatrosu'ndan ayrıldı ve İstanbul'a giderek kardeşi Yıldız Kenter ile beraber Muhsin Ertuğrul ile çalıştı. Sahanda yumurta en lüks kahaltısı olsa bile, tiyatro yapakta kararlıydılar...
Birlikte Küçük Sahne'de oyunlar sergilediler. Şükran Güngör ve Kamuran Yüce ile bu dönemde biraraya geldiler ve dörtlü olarak birlikte uzun yıllar tiyatro yaptılar.
1960-1961 yılları arasında Site Tiyatrosu'nu kurdular. 1962'de adını Kent Oyuncuları olarak değiştirdiler. İki kardeş ve Şükran Güngör, 1968'de İstanbul'da Kenter Tiyatrosu'nun binasının inşaatını tamamladılar. Tiyatroyu yapmaları için tüm paralarını ortaya koymaları, büyük bir turne ile Anadolu'yu gezmeleri ve bir koltuk satma kampanyası ile destek toplamaları gerekmişti. Seyircilerin pek anlamayacağı düşünülen oyunları sahnelemekten çekinmediler.
İngiliz Kültür Heyeti ve Rockefeller'den burslar alarak Amerika ve İngiltere'de tiyatro araştırmaları yapan ve incelemelerde bulunan Kenter, İngiltere, Amerika, Fransa, Almanya, Yugoslavya, Kıbrıs gibi bir çok ülkede oyunlar sergiledi.
Murathan Mungan'ın Orhan Veli şiirlerinden düzenlediği Bir Garip Orhan Veli isimli tiyatro oyunu 25 seneden fazla süredir sergilendi...
Bu oyun aynı oyuncuyla Türkiye'de en uzun süreli sergilenen eserlerden biri oldu, birçok kişi Orhan Veli'yi O'nula tanıdı ve öyle hatırlayacaktır emin olun...
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı`ndan emekli olduktan sonra, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Başkanlığı ve Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği görevlerinde bulundu.
Sanatçı, tiyatro oyunculuğunun yanı sıra sinema oyunculuğu da yaptı. 1966 Antalya Film Festivali'nde, Bozuk Düzen filmiyle "en iyi yardımcı erkek oyuncu" ödülünü kazandı. Yerli, yabancı TV filmlerinde, belgesel ve reklamlarda seslendirme yaptı. Mehlika Kenter ve Gülsüm Kamu ile evlenip ayrıldı. Son evliliğini Kadriye Kenter'le yaptı.
Seslendirmede bir ekoldü...
İlerleyen yaşına rağmen ses vermeyi sürdürdü metinlere ve...
SERHAT BALABAN/EGEMEN GAZETESİ
