Gündem
Giriş Tarihi : 25-02-2012 19:46

ÖĞRETİM BİRLİĞİ YASASI YOK SAYILIYOR!

Eğitim-İş Sivas İl Temsilcisi Öğr.Gör.Dr.Haydar Gölbaşı bir yazılı açıklama yaparak şunları kayıt etti:

ÖĞRETİM BİRLİĞİ YASASI YOK SAYILIYOR!

“Zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifi, Milli Eğitim Bakanlığı da devre dışı bırakılarak AKP milletvekillerince hazırlanıp TBMM Başkanlığı’na sunulmuştur. Önümüzdeki günlerde ilgili komisyonlarda görüşülecek olan yasa teklifi ile 1997’den bu yana uygulanan 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemi kaldırılacak ve yerine 4+4+4’ten oluşan kademeli geçiş sistemi getirilecektir. Uygulanacak olan bu yeni düzenleme ile ilköğretim kesintili olacak, 4 yıl birinci kademe, 4 yıl ikinci kademe olacak şekilde ikiye ayrılacaktır. Öğrenci, ilk 4 yıllık eğitimden sonra bağımsız okullar halinde kurulması esas olan ilköğretim ikinci kademe okullarına devam edecektir.

 

 Eğitim-İş olarak daha önce belirtmiş olduğumuz gibi zorunlu eğitim süresinin uzatılmasını doğru bulmakla birlikte, ilköğretimin 4+4 şeklinde kesintili olarak düzenlemesinin  gizli amaçlar taşıdığına inanıyoruz. AKP tarafından hazırlanan bu düzenleme 8 yıllık zorunlu eğitim nedeniyle kapanan imam hatip okullarının orta kısmını yeniden hayata geçirme planının bir parçasıdır. Siyasal iktidar, yönetime geldiği 2002 yılından bu yana eğitim sistemimiz üzerinde sürekli değişiklikler yaparak kendi politikasına uygun bir eğitim sistemi oluşturma gayreti içinde olmuştur. Yapılacak bu yeni düzenlemeyle Sayın Başbakanın hayalini kurduğu “dindar neslin” yetişmesine yardımcı olacak imam hatip okullarına, 4. sınıftan itibaren devam etme olanağı sağlanacaktır. Ayrıca yasal düzenlemenin ilköğretimin birinci kademesinden sonra öğrencilerin açık öğretim sistemi ile kalan kademeleri tamamlamasına olanak sağlaması, temel eğitim çağındaki çocukların eğitim sürecinden koparak okuldan uzaklaşmalarına neden olacaktır. Bu durum, kanayan yaramız olan, okula devamlarını sağlamakta zorlandığımız hatta bu amaçla onlarca kampanya düzenlendiğimiz kız öğrencilerimizi olumsuz yönde etkileyecektir. Özellikle kırsal kesimde eğitim gören kız çocuklarımız, ilköğretimin birinci kademesinden sonra eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalacaklardır.

 

AKP grubunun dayattığı bu kanun teklifi ile birlikte ilk 4 yıldan sonra henüz 10 yaşında olan çocuklar çıraklık eğitim merkezlerine yönlendirilerek, ülkemizde oldukça yaygın olan, çocukların psikolojik, fiziksel, sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen ve çocuk istismarını kamçılayan “çocuk işçiliği” daha da yoğun bir şekilde yaşanacaktır. Bu uygulama hem ulusal yasalarımıza, hem de evrensel çocuk hakları sözleşmelerine aykırıdır.

 

Bu uygulama ile birlikte Seviye Belirleme ve Yönlendirme Sınavları birinci kademe 4. sınıfa kadar inecek, çocukların kişisel gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen, yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini körelten sınav odaklı eğitim sistemimiz daha da çekilmez bir hal alacaktır. Buna bağlı olarak özel dershane sayıları çığ gibi artacak, veliler üzerindeki eğitim maliyeti de yükselecektir.

 

Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmek; Türk Milli Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer almaktadır.  Ancak hazırlanan bu yasa teklifiyle amaçlanan, öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaktır. Uygulama ile Atatürk’ün liderliğinde kurulan cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılarak, tekrar ikili eğitim sistemine dönülmesi hedeflenmektedir.

 

Yasa tekfine gerekçe olarak sunulan 18. Milli Eğitim Şurası’nda iktidar yanlısı sendika ve bürokratların birlikte hareket etmesi ile “tavsiye kararı olarak alınan” ve 1+4+4+4 şeklinde ifade edilen 13 yıllık zorunlu eğitimden okul öncesi eğitimi içeren bir yıllık sürenin kaldırılması, yıllarca okul öncesi eğitimi özendiren ve okul öncesi eğitimin yaygınlaşması için yoğun çalışmalar yürüten Milli Eğitim Bakanlığı’nın hedefleri ile de çelişmektedir.

 

Siyasal iktidar, kesintili 12 yıllık zorunlu eğitim ile öğrencileri daha erken yaşlarda yetenekleri doğrultusunda eğitim almaya yönlendireceğini iddia etmektedir. Ancak 12 yıllık kesintili eğitim sistemine geçilmesi kararı alınırken, 9-10 yaşlarındaki öğrencilerin bilgi ve becerilerini tespit edecek formasyona sahip kadro planlaması yapılmış mıdır? 4. sınıftaki çocuklar 9-10 yaşlarındadır; bu yaştaki çocukların yetenekleri, becerileri tam olarak ortaya çıkmamışken mesleki eğitime yönlendirmek, pedagojik olarak mümkün müdür? Böylesi erken yaşlarda yapılacak mesleki yönlendirmenin, ileriki yaşlarda şekillenecek ilgi ve becerilerin değişmesi neticesinde, istemediği işlerde çalışan mutsuz bireylerin çoğalması gibi sakıncalar yaratmayacak mıdır?

 

Ülkemizin bugününü ve geleceğini etkileyecek toplumsal, siyasal ve ekonomik pek çok boyutu bulunan milli eğitim politikalarının planlanmasının günü-birlik siyasi amaç ve hedefler doğrultusunda, deneme tahtasına dönüştürülmesini sakıncalı buluyoruz. Milli Eğitim planlaması, ülkenin geleceğinin de planlanması demektir. Dolayısıyla toplumun tamamını ilgilendirmektedir.

 

Eğitim-İş olarak; AKP grubu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifinin geri çekilmesini, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili sendikalar, demokratik kitle örgütleri, üniversiteler, bilim insanları, öğrenci ve velilerin temsilcilerinden oluşan, konunun tüm taraflarını kapsayıcı, eşit ve demokratik katılımla gerçekleşecek şekilde bir çalıştay düzenlenmesini, gerekli yasal düzenlemelerin de bu çalıştayın çıktıları doğrultusunda, zorunlu eğitimin okul öncesi eğitimi de kapsayacak biçimde kesintisiz 13 yıl olmasını talep ediyoruz” dedi.

 

 

AdminAdmin