Turizmin 12 aya ve ülke geneline yayılması hedefine, her geçen yıl bir adım daha yaklaşılıyor. Bunun en güzel örneklerinden birini, kültür turizmi ve eko-turizm cenneti olan Kastamonu sergiliyor.
Son birkaç yıldır, ABD, Almanya, Azerbaycan, Avusturya, İsviçre, Fransa, Japonya gibi dünyanın dört bir yanından turistleri ağırlayan Kastamonu, yerli ve yabancı misafirlerini doğal güzellikleri ve tarihi değerleriyle büyülüyor.
Bu yılı hedeflerinin üzerinde geçirdiklerini kaydeden Kastamonu Konak İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Gülsen Kırbaş, “Yılın ilk 8 ayında %70 doluluk yakaladık ve muhtemelen yılsonunu %70’in üzerinde doluluk ile kapatacağız. Yerli turist ve iş dünyasının yanı sıra, son birkaç yıldır yurtdışından da misafirlerimizi ağırlıyoruz. Kentimize gelenler, hakikaten büyüleniyor ve sahip olduğumuz doğal güzellikler kulaktan kulağa yayılıyor. Şuan, 2012 yılına ilişkin rezervasyonları almaya başladık ve özellikle Eylül-Ekim aylarına yurtdışından yoğun ilgi gözleniyor” dedi.
Tarihin gizemli şehri Kastamonu’da, doğayla iç içe olma fırsatı sunuluyor
Kastamonu’nun tarihi-kültürel dokusu ve doğal güzellikleriyle muhakkak görülmesi gerektiğini ifade eden Gülsen Kırbaş, “Tarih ve kültür birikimi çok yoğun olan Kastamonu’nun, turizm alanında pek çok artısı bulunuyor. Şehrin sokaklarını, saatlerce bıkmadan gezebilir ve her köşede karşınıza çıkan eserlerin ihtişamına hayran kalabilirsiniz. Bunun yanı sıra, il sınırlarının kapsadığı bölge, Türkiye’nin en zengin doğal rezervlerini, flora faunasını, çok sayıda endemik bitki türünü, kanyon, mağara, şelale, yayla gibi eşsiz doğal kaynakları kapsıyor. Özetle, yeşilden kırmızıya, turuncudan sarıya, ağaçların ve doğanın tüm renklerini keşfetme fırsatı sunuluyor. Ilgaz Dağı gibi benzersiz toz kara sahip bir kayak merkezi ile Karadeniz’de 140 kilometrelik sahil şeridi olan Kastamonu, herkesin en azından bir kez görmesi gereken bir şehirdir” diye konuştu.
Çam kokusuyla uyanıp, güne merhaba deyin
Tarihi 200 yıl geriye giden çam kokulu konakları anlatan Gülsen Kırbaş, kentte yapılabilecekler hakkında şunları söyledi:
“Kastamonu’da, tarihi Uğurlu Konakları’nın mis gibi çam kokusuyla uyanıp, meyve ağaçları ve mevsim çiçekleri içindeki bahçesinde köy kahvaltısıyla (köy yumurtası, süt, organik reçeller) güne başlayabilirsiniz. Bir Türk konağında yaşama fırsatı yakalayarak, geniş sofalarında aileniz ve dostlarınız ile sohbet ederken; akşam yemeğinde yörenin etli ekmeğini ve mantısını, cevizli çöreğini, ev baklavasını, çekme helvasını, meşhur simit tiridini tadabilirsiniz. Kastamonu’daki tarihi ve kültürel yerlerin yanı sıra, eğer vaktiniz var ise, çevresindeki Ilgaz Dağları, Küre Dağları, Cide, Pınarbaşı ilçelerine uğramanızı tavsiye ediyorum. Kastamonu’dan ayrılmadan önce de, sarımsak, el dokumaları, çekme helva, bal ve pekmez alınabilir” şeklinde konuştu.
BOĞAÇ YÜZGÜL / EGEMEN GAZETESİ
