ABD'de faaliyet gösteren Türk Mimar, Mühendis ve İlim Adamları Derneği Kurucu Başkanı ve Rüzgar Enerjisi Uzmanı Yüksel Oktay, Türkiye'nin rüzgar enerjisi açısından çok önemli bir potansiyeli bulunduğunu ve bu potansiyelin tam randımanıl olarak değerlendirilmesi konusunda somut adımalrın bir an önce tamamlanması lazım geldiğini ifade etti.
İstanbul'da düzenlenen ve yabancı fotoğrafçıların eserlerinden oluşan bir karma sergiye katılan Oktay, genel yaın yönetmenimiz Boğaç Yüzgül ve editör Şebnem Araboğlu'nun rüzgar enerjisi ile ilgili sorularını yanıtladı...
Oktay, Türkiye'de rüzgar enerjisinin, halen tam anlamıyla; 'Geleceğin Enerji Kaynağı' olarak görülemediğine dikkat çekerek, 'Oysa tam bir rüzgar cenneti. Özellikle de, batı bölgelerimizde, müthiş bir potansiyel var. Bunların iyi değerlendirilmesi şart. Birçok ülkenin arayıp bulamadığı kaynak bize, ama hala net bir adım atılmış değil' diye konuştu.
Yerli bir teşebbüs olan Zorlu Grubu'nun bu konudaki çalışmalarını çok olumlu bir çalışma olaak da nitelendiren Türk Mimar, Mühendis ve İlim Adamları Derneği Kurucu Başkanı ve Rüzgar Enerjisi Uzmanı Yüksel Oktay, şunları söyledi:
'İlk santral Alaçatı'ya kurulmuştu. Potansiyel olarak Trakya-Balıkesir-Çanakkale-İzmir-Antalya-Hatay doğrltusunda çok önemli bir rüzgar enerjisi potansiyeli bulunuyor. Hali hazırda 20 rüzgar enerjisi santrali faaliyette. Ama bu sayı, çok yetersiz. Zira rakamın, ükü hatta üç yüzlerle ifade edilmesi lazım. Bu konuda tüm enerji sektörü yatırımcılarının, arık bu yöne yönelmesi gerekiyor. Bu Türkiye'nin gelecek elli sene için büyük bir kazanımı olacaktır. Milyonlarca kilowatt elektrik enerjisinin, dışa bağımlılığı sıfıra indirgeyecek bir çalışma ile, üstelik doğayı hiç ama hiç kirletmeden elde edilemsinin kazançtan başka anlamı olamaz. Unutulmamalıdır k, Enerjisi temizdir. Rüzgâr türbinlerinden herhangi bir çevre kirliliği olmaz. Modern
bir 600 kW gücündeki rüzgâr türbini ortalama bir yerde, bir
yılda genellikle kömürle iletilen diğer elektrik santrallarının 1.200 ton karbondioksidinin
yerine geçecektir. 20 yıllık bir işletme süresi içinde bir rüzgâr türbini tarafından üretilen enerji imâlatı, bakımı, faaliyeti,
demontajı ve parçalanması için gerekli olan enerjinin sekiz misli fazladır. Yani esasen, genellikle bir rüzgâr türbinini imâl etmek ve
çalıştırmak için gerekli olan enerjiyi geri kazanmak için sadece iki
ya da üç ay yeterli olacaktır.Rüzgâr enerjisi, aynı zamanda yoğun bir enerji türüdür. Rüzgârdaki enerji gerçekten de sürdürülebilir bir kaynaktır. Rüzgâr hiç bitmeyen
bir şeydir. Avrupayı çevreleyen sığ denizlerin üzerindeki rüzgâr kaynakları, teori olarak Avrupa’nın
kullandığı tüm elektriği birçok misli ile karşılar niteliktedir. Rüzgâr
Enerjisi farklı bir enerji türüdür. Rüzgâr türbinleri boyutlar ve üretim kapasiteleri açısından çok
büyümüşlerdir. Avrupa’da 1997 itibariyle, 3.000 MW’dan fazla rüzgâr enerjisi, beş milyon
kadar kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak şekilde devrededir...'
