Sivas Valisi Ayhan mesajında; "Bugün 4 Eylül, ulusal bağımsızlık fikrinin benimsendiği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’nin bir asrı geride bırakarak 101.yıla erişmesinin yıl dönümü…
Mustafa Kemal ATATÜRK başkanlığında bir araya gelen vatanseverler, Sultan Şehirde Cumhuriyetimizin temellerini atmışlardır. Vatanın dört bir yandan kuşatıldığı, milletin bağımsızlığının tehlikeye düştüğü bir dönemde Ulu Önder Atatürk tarafından 'Ya İstiklal Ya Ölüm' anlayışıyla tutuşturulan bağımsızlık meşalesi, Sivas'ta güç bulmuştur. Amasya Genelgesi'nde 'Anadolu'nun En Güvenli İli' olarak nitelendirdiği Sivas'a ve Sivaslılara inanan Mustafa Kemal, burada ulusal bir kongre gerçekleştirmiş ve Cumhuriyet’e uzanan yolun seyrini belirlemiştir. Sivaslılar da Ata'larının güvenine her zaman layık olmuş, her türlü iç ve dış tehdide rağmen Ulu Önder ve silah arkadaşlarını 108 gün ağırlamıştır.
Sivas Kongresi, Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolda en önemli kilometre taşıdır. Sivas Kongresi’nin ehemmiyeti; Mustafa Kemal Atatürk’ün “Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi.” sözüyle vücut bulmuştur.
Bu kongrede Atatürk'ün önderliğinde kahramanlarımız, tüm dünyaya şu gerçekleri haykırmışlardır; 'Milli sınırlar içerisinde vatan bölünmez bir bütündür, asla parçalanamaz. Her türlü yabancı işgal ve müdahaleye karşı, millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir. Milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır. Manda ve himaye asla kabul edilemez'. İşte yüce Meclisimiz açıldığında, onun temellerinin altında Sivas'ta toplanan o kahramanların bağımsızlık inancı ve tarihe mühür vuran bir milletin kararlılığı vardır.
Cumhuriyetimiz, milletimizin umudu göz bebeği olmuştur. Milletimiz kendi çabasıyla, mücadelesiyle 20. yüzyılın ilk çeyreğinde o çağ yangınından kendi devletini çıkarmış, Cumhuriyet’ini kurmuştur. Cumhuriyet’in temelinde şehitlerimizin kanı, analarımızın, bacılarımızın duaları ve gözyaşları vardır.
Sivas Kongresi'nde hâkim olan millî birlik ve beraberlik ruhu; günümüzde de devletimize, milletimize, bayrağımıza ve vatanımıza yönelen tehditler karşısında en büyük gücümüzdür.
Yüzyıllar boyu yeryüzünü döşek, gökyüzünü yorgan bilen ve özgürlük hayalleri kuran değil, hürriyeti atasından öğrenen Türk Milleti, hiçbir zaman esaret altında bulunmamıştır. Yaşama hürriyetine sahip olduğu kadar ölme hürriyetine de sahip olmuştur. Yaşamaktan aldığı lezzeti ölümden de almasını bilmiştir. Nitekim Kurtuluş Savaşı bunun en güzel örneğidir. Ölümü bir son olarak görmeyen yüce gönüllü Türk halkı, kendi kanından bir halı gibi dokuduğu bu topraklara Türkiye Cumhuriyeti damgasını vurmuştur.
Bu topraklar, yüzyıllar boyu her daim, Türk'ün milli şuurla yeniden ayağa kalktığı kutsal mekânlar olmuştur. Bu topraklar, tüm fitne tohumlarına rağmen kopmaz bir kardeşliğin olduğu sulh diyarıdır. Bu topraklar, necip Türk milletinin vatan olduğu topraklardır. Kadim şehir Sivas nasıl ki: Cumhuriyetimizin kuruluşuna ev sahipliği yaptıysa bugün de Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişimine ve yükselmesine katkı sağlayan iller arasındadır. Aziz Sivaslılar, bu sorumluluğu geçmişte olduğu gibi bugün de gururla taşımakta, taşımaya da devam etmektedir.
Atatürk'ün 101 yıl önce Sivas Kongresi'nde temellerini attığı Türkiye Cumhuriyeti bugünlere ulaştı. O gün Sivas'ta hocasıyla, öğretmeniyle, doktoruyla, mühendisiyle, çiftçisiyle, esnafıyla, askeriyle bir ulus nasıl Mustafa Kemal'in arkasında durduysa, bundan böyle de her vatan evladı, iradesine sahip çıkacak, önderinin izinden gidecek ve Türkiye Cumhuriyeti'ni ebediyete taşımak için köprü olacaktır.
Atalarımızın işaret ettiği hedeflere durmadan, yılmadan emin adımlarla yürüyoruz. İnanıyoruz ki, her geçen gün güçlenerek ve büyüyerek yolumuza devam edeceğiz. Savunma sanayiinden, uzay teknolojilerine; enerjiden eğitime her konuda milli ve yerli bir anlayış ile geleceğin Türkiye’sini hep birlikte inşa ediyoruz.
Kadim şehir Sivas, nasıl ki Cumhuriyetimizin kuruluşuna ev sahipliği yaptıysa bugün de eğitimden spora, tarımdan sanayiye, turizmden savunmaya bütüncül bir bakış ile şehrin tüm dinamiklerini bir araya getiren bir yönetim anlayışıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin gelişimine ve yükselmesine katkı sağlamaktadır. İnşallah Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümü olan 2023'te de hedeflerimize ulaşarak, ecdada layık bir millet olduğumuzu göstereceğiz.
Unutmayalım ki bu toprakların üstünde ne varsa altında yatanların eseridir. Bin yıldır bu topraklarda kök salan kardeşlik, muhabbet ve dayanışma hukuku tüm kışkırtmalara ve karanlık oyunlara rağmen sökülemedi, bundan böyle de sökülemeyecektir. Hepimizin de idrak ettiği üzere bu topraklarda bin yıldır karşılaştığımız bütün badirelerden Malazgirt ruhuyla kurtulduk. Kosova’da da, Niğbolu’da da, Haçova’da da aynı ruhla mücadele ettik, Çanakkale’yi geçilmez yapan da bu ruhtu…
İstiklal Harbi’nde yedi düvele karşı bu ruhla galip geldik. 15 Temmuz Destanını da işte bu ruhla yazdık. Bin yıldır Anadolu’daki her kesimden insanımızın kalplerinde kurulan o güçlü köprü sonsuza kadar ayakta kalacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle; bu toprakları vatanımız kılmak için canlarını ortaya koyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, kahramanlarımızı, kongre delegeleri ve milli iradeye kucak açan tüm Sivas halkını bir kez daha minnet ve şükranla anıyorum.
4 Eylül Sivas Kongresi’nin 101. Yılı Kutlu Olsun" ifadelerine yer verdi.
