Pandemi süreciyle birlikte üniversitelere ihdas edilen sözleşmeli sağlık personeli kadrolarının yükseköğretim kurumları tarafından ilan süreçleri devam etmektedir.
Daha önceki yazılarımızda bu ilanların kurumsal bir mekanizma tarafından merkezi olarak yapılmasının kadroların yanmaması açısından son derece faydalı olacağını ifade etmemize rağmen, bu konuda başta Yükseköğretim Kurulu olmak üzere diğer ilgili kurumlar bu talebimize sessiz kaldılar.
Diğer taraftan, üniversitelerin sözleşmeli sağlık personeli alımlarında hukuki, objektif ve denetlenebilir şartların aksine, belirli bir adayı tarif etmeye yönelik özel şartlardan dolayı KPSS puanı çok düşük adayların kadrolara yerleştiğini farklı yükseköğretim kurumları özelinde gündeme getirmiştik.
Selçuk Üniversitesine 53 KPSS puanıyla yerleşen adaya dair habere ulaşmak için TIKLAYINIZ.
Mersin Üniversitesine 65 KPSS puanıyla yerleşen adaya dair habere ulaşmak için TIKLAYINIZ.
Pamukkale Üniversitesine 63 KPSS puanıyla yerleşen adaya dair habere ulaşmak için TIKLAYINIZ.
Bu kapsamda, benzer şekilde pandemiyle mücadele kapsamında ihdas edilen 400 sözleşmeli sağlık personeli kadroları Sivas Cumhuriyet Üniversitesi tarafından, 02 Haziran 2020 tarihli ve 31143 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Öncelikle şunu belirtmemiz gerekirse, diğer yükseköğretim kurumlarına nazaran Sivas Cumhuriyet Üniversitesi tarafından ilan edilen kadroların doğrudan belirli bir adaya yönelik ilan edilmediğini değerlendiriyoruz.
Ancak, gerek bazı şartlardan dolayı başvuramayan adayların isteklerini, gerekse hukuki açıdan kendilerine sorun yaratabilecek diğer şartları dikkatlerine sunmamızın faydalı olacağını düşünüyoruz.
1- Diyetisyen alımında, "Belgelendirmek kaydıyla "Obezite ve/veya Diyabet Tedavisi" üzerine eğitim almış olmak" şeklinde bir şart aranmıştır. Bu kadroya başvuracak adaylar zaten Beslenme ve Diyetetik mezunudur. Dolayısıyla, bu kişiler lisans öğrenimlerinde zaten obezite ve diyabet tedavisi üzerine yeterince ders almaktadır. Bu kişilerden bir de ilave olarak bu konuda eğitim almış olduğuna dair belge istenmesinin mantıklı olmadığını düşünüyoruz. Adayların lisans diploması ve gerekirse transkriptlerinin üniversitece kabul edilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz.
KPSS tercih kılavuzlarında yılladır "Tercih edilecek kadroların başvuru şartları arasında mesleki öğrenim görmüş olmak şartına ilave olarak ustalık-kalfalık belgesi veya sertifika sahibi olmak şartı yer alması halinde, mesleki öğrenimi olanların ayrıca bu mesleklerle ilgili ustalık-kalfalık belgesi veya sertifika sahibi olmaları şart değildir." maddesi bulunmaktadır. Artık yerleşik hale gelmiş bu kural gereğince, sertifika şartlarının mesleki öğrenim gören adayarda aranmaması gerekmektedir. Sadece KPSS tercih kılavuzları emsal gösterilerek açılarak bir davada ilan iptal olabilecektir. Bu şarttan dolayı mağdur olan adayların durumu KDK'ya bildirmeleri uygun olacaktır.
2- Fizyoterapi alımında ise, "Ürojinekolojik Rehabilitasyon ve Kinezyolojik Bantlama eğitimi almış olmak" ile "Osteopati ve Skolyoz Manuel Terapisi sertifikalarına sahip olmak" şeklinde özel belge/sertifika şartı aranmaktadır. KPSS'den oldukça yüksek puan alan adaylar için bu sertifika şartları artık korkulu rüya haline gelmiştir. Üniversite, belge şartlarını iptal ederek daha rekabetçi bir alıma imkan vermelidir.
3- Tıbbi dokümantasyon ve sekreterlik alımında da benzer bir durum yaşanmaktadır. "Hasta Kabul Sekreterliği" ile "Resmi Yazışma Teknikleri" sertifika şartları toplam 38 kadroda ayrı ayrı özel nitelik olarak konulmuştur. Kadro çıksın diye dört gözle bekleyen ve KPSS puanını yükseltmeye gayret eden adayların önlerine bir de böyle bir sertifika şartı gelince büyük bir hayal kırıklığı yaşamışlardır. Resmi Yazışma Teknikleri gibi konular kadroya kazanacak adaylara basit bir hizmet içi/oryantasyon eğitimi programıyla öğretilebilir.
4- Son olarak, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi tarafından Hemşire, Ebe, Röntgen Teknisyeni, Sağlık Teknikeri ve Diğer Sağlık Personeli gibi kadroların bir kısmında "adayların başvuru bitim tarihi itibariyle 30 yaşını doldurmamış olması" şartını aradığı görülmektedir. Üniversite her ne kadar genç nüfusun istihdamına imkan vermek amacıyla bu şartı koyduğunu düşünsek bile; "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar"da kamu idarelerinin genel bir koşul olan yaş şartında bu şekilde bir sınırlandırmaya gitmesinin fırsat eşitliği ilkesine aykırı olduğunu düşünüyoruz.
Kaynak: Memurlar
