Gündem
Giriş Tarihi : 30-05-2020 10:01

Muharrem İnce canlı yayını terk etti...

Muharrem İnce, Haber Global'de katıldığı canlı yayını terk etti. Konuşması kesilip Erdoğan'ın konuşmasının verilmesi ile İnce, "Onun karşısında 2 sene önce rakip olmuş birisiyim ben. Ben gururumla kimseyi oynatmam" diyerek yayını terk etti.

Muharrem İnce canlı yayını terk etti...

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnceHaber Global'de katıldığı programda konuşmasının kesilip ekrana AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının verilmesi sonrası canlı yayını terk etti.

Muharrem İnce'nin "Ben gururumla kimseyi oynatmam. Kendi kendinize devam edin arkadaşlar" diyerek canlı yayını terk etmeden önce Haber Global yönetimine tepki gösterdiği konuşması şöyle:

"Birincisinde "Okçular Vakfı'ndaki konuşmasını vermeyeceğiz" dediniz, verdiniz. İkincisinde, ben konuşuyorum burada. Otuz beş televizyon onu veriyor zaten. Üçüncüsünde benden habersiz tekrar acilen beni kesip ona bağlanıyorsunuz. Ben bir daha sizin yayınlarınıza katılmayacağım.

Türkiye bu faşist düzenden kurtulacak. Otuz beş televizyonda Erdoğan konuşuyor, onun karşısında 2 yıl önce rakip olmuş birisiyim ben. Ben gururumla kimseyi oynatmam. Kendi kendinize devam edin arkadaşlar.

İşte o konuşma:

Bu saygısızlıktır, Türkiye bunu hak etmiyor. Erdoğan'ın babasının malı değildir Türkiye Cumhuriyeti. Ben Erdoğan'dan korkmuyorum. Sözlerimi söyleyeceğim arenalar vardır, sokaklar vardır. Konuşsun otuz beş televizyonda, bir tanesinde de ben konuşayım. Niye kesiyorsunuz? Böyle olmaz.

Erdoğan bu memleketin kurucusu değil, sahibi değil. Çağırıyorsanız buraya birisini konuşturacaksınız. Size söylemiyorum, patronlarınıza söylüyorum. Çağırmayın o zaman kardeşim, ben kimseye yalakalık yapamam.

Ben sadece AK Parti'ye karşı değil, Cumhuriyet Halk Partisi'nde de demokrasi mücadelesi vermiş bir insanım. Türkiye'nin demokrasi mücadelesine ihtiyacı vardır. 16 milyon insan oy vermiş bana, bu insanlara saygısızlık olarak görüyorum.

Arkadaşlar bu saygısızlık, bu faşizm... Türkiye Cumhuriyeti Erdoğan'ın tapulu mülkü değildir. Korkmayın bu kadar... 100 TV Erdoğan'ı gösteriyor, bırakın da 2 kelime laf edelim. Korkmayın onun çok fazla bir ömrü kalmadı zaten, siyasi ömründen bahsediyorum"

İşte İnce'nin konuşmasının o bölümü:

İnce'nin stüdyoyu terk etmesinin ardından program reklam arası verdi. 

MUHARREM İNCE'DEN İLK AÇIKLAMA

Muharrem İnce Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:

Haber Global yayınında gösterdiğim tavır birlikte program yapmaya çalıştığımız Senem Toluay Ilgaz’a, Nihal Bengisu Karaca’ya, Tuba Atav’a, Özlem Gürses’e değil, tüm ekranlarda sadece kendisi olmak isteyen zihniyete ve konuklarına nezaketsizlik yapan tek sesli medya düzeninedir.

GLOBAL'DEN AÇIKLAMA

Haber Global'in sosyal medya hesabından yapılan açıklama şöyle:

"Kamuoyunun Bilgisine

Sayın Muharrem İnce’ye bu akşamki yayın öncesi Sayın Cumhurbaşkanı’nın Fetih kutlamaları nedeniyle yapacağı konuşmaya bağlanacağımızı söyledik. Kendisi de bize “Ama böyle yaparsanız ben sizi eleştiririm” dedi.

Biz de kendisine bu eleştirisini saygıyla karşılayacağımızı ifade ettik. Ancak Sayın İnce, Sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının ardından stüdyoya dönüldüğünde sözlü olarak tepkisini göstermek yerine yayını terketti.

Böyle olmasını arzu etmezdik ama biz yine de yayınımıza katılmasından dolayı Sayın Muharrem İnce’ye teşekkür ediyoruz. Kendilerine her zaman ekranımızın açık olduğunu yineleriz"

CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 2018 seçimerinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce'nin canlı yayını terk etmesi hakkında açıklama yaptı.

Fahrettin Altun'un sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:

"Sayın Muharrem İnce'nin, bu akşam bir televizyon kanalında katıldığı programın Sayın Cumhurbaşkanımızın Fetih programında konuşma yaptığı dakikalara denk gelmesi üzerine yarıda kesilmesiyle ilgili sarf ettiği sözlere üzüntüyle şahit olduk.

Sayın İnce'nin, özel bir televizyon kanalının tamamen kendi hür iradesiyle belirlediği yayın tercihleri üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında haksız, mesnetsiz ve ağır ithamlarda bulunarak takındığı suçlayıcı tavır kabul edilemez.

Türkiye Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren her bir medya kuruluşu özgürce görüşlerini ve yayın tercihlerini yansıtmakta, yasal çerçeve içerisinde faaliyetlerine bir kısıtlama olmaksızın devam edebilmektedir. Sayın İnce'nin bu tavrı medya camiamıza da iftira mahiyeti taşımaktadır.

Her hadiseyi fırsat bilip hasmane bir tutumla Cumhurbaşkanımızın şahsına yönelik bir hakaret, iftira ve karalama furyası başlatmaya çalışan bu zihniyetin iflah olmaz saldırılarının son bulmasını temenni ediyoruz."

Gazeteci Zafer Arapkirli sosyal medya hesabından, "Muharrem İnce ve Haber Global'deki rezalet..." başlığı ile şu analizi yayınladı:

Bu akşam Haber Global'in özel yayınına davet edilen Sayın Muharrem İnce'nin sözleri, AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan'ın katılımı ile yapılan "İstanbul'un Fetih Yıldönümü" törenlerinin canlı yayınlarına bağlanma gerekçesi ile defalarca kesilmiş ve bunun üzerine İnce, yayını terketmiş.

1. Medyada sadece bugün değil, 18 yıldır aşama aşama yerleştirilen korku iklimi ve iktidara kayıtsız şartsız biat düzeni, öyle bir hale geldi ki, iktidar partisinin başı ya da herhangi bir önemli şahsiyeti konuştuğunda ya da "görünmesi" gerektiğinde, mutlaka tüm yandaş ve "Korkudan titreyen" kanallar oraya dönmek zorundadır.

2. Kamerasını oraya çevirmeyen, hatta o özel yayından bir iki dakika (saniye) bile erken çıkan (ya da geç giren) direkt iktidarın medya odağından ağır bir fırça yemekte ve yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu, medyanın artık çok iyi bilinen bir gerçeğidir. O kanalların bazılarında 2003 yılından beri (çok şükür yönetici seviyesinde değil) çalışmış bir gazeteci-yayıncı olarak buna şahadet ederim.

3. Program yapımcılarının (prodüktör) ve sunucularının bu konularda bir inisiyatifi söz konusu değildir. Dolayısıyla, Haber Global kanalında yayını sunan meslektaşım Sinem Toluay Ilgaz (başarılı ve düzgün bir yayıncıdır - tanırım) ile o düzeydeki hiçbir çalışanın bu olayda olumsuz bir etkisi ve kabahati yoktur. Zaten Muharrem İnce de hem yayını terkederken, hem de sonradan yaptığı açıklamalarda, sunucuyu ve "yetkili olmayan" kadroları tenzih etmiştir.

4. Kanalın buradaki hatası ve ve suçu sadece "Saray'ın korkusu ile" yayını Muharrem Bey'in sözünü kesip Erdoğan'a bağlanmakla sınırlı değildir. Böyle bir günde, (kendilerince önemli ve tek başına konuşmak üzere bir programa çağrılan) böyle bir konuğu ağırlama kararı da hatalıdır. Muharrem İnce sıradan bir kişi değilse (ki sunucu artı 3 stüdyo konuğu ile tek başına konuk alıyorsan, İnce'yi 'hatırlı bir konuk' sayıyorsun demektir) programı o saate yani Fetih Törenleri'ne denk getirmeyeceksiniz.

5. Aynı şey Muharrem Bey'in kendi programını yapan (basın danışmanı? kendisi?) her kimse onun için de söz konusudur. Bu işi önceden bilemiyor ve kestiremiyor olmak ve belki de yayın öncesi bu işin "pazarlığını" yapmamış olmak da bu çapta bir siyasetçi ve kadrosu (varsa) için ciddi bir iletişim hatasıdır.

Her halukarda bir demokrasi ayıbı işlenmiş, ana muhalefet partisi üyesi önde gelen bir siyasetçiye küstahlık edilmiş, bir kere daha medyanın "Saray Buyruğu ve korkusu ile" yayın yaptığı tescillenmiştir.

Bu hale getirenlerin kına yakması ve bundan herkesin dersler çıkarmasını diliyorum. Bu arada, bugünlere gelinmesinde payı olan (ama bugün car car car muhalif ekranlarda eleştiri numaraları yapan) herkesi kınıyorum.

Bu yollara bu taşları döşeyenleri tek tek bildiğim için alayının suratlarına buradan gıyaplarında tükürmek istiyorum. Herkes kendini iyi bilir bizim piyasada. 40 kişiyiz hepimiz birbirimizi biliriz.

AdminAdmin