Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de çiftçilere seslendi. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Burada Mart ayında yapılacak desteklerin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum.Tarım ve hayvancılığın ülkemiz bakımından taşıdığı önemi çok iyi bilen bir yönetimiz. Türkiye 2002 yılında tarımsal milli gelir bakımından 37 milyar lirayı bulmayan bir büyüklüğe sahipti. Tarımsal destek 1,8 milyar lirayı ancak buluyordu. Bugün artık ülkemiz tarımsal hasıla bakımından Avrupa’da ilk sırada yer alıyor.
Alan bazlı desteklerde 2 milyar lira, buzağı desteklerinde 730 milyon lira, diğer hayvancılık desteklerinde 198 milyon lira, yem bitkileri desteklerinde 80 milyon lira olmak üzere toplam 3 milyar 716 milyon liralık destekleme ödemesi yapacağız.
Tarım yapılan alanlarımızı koruma altına almak için sit alanı olarak ilan ediyoruz Aksi halde yazık olur. bu topraklar rastgele kullanılsın için değil. Tarım ise tarım için kullanmamız gerekiyor. Aksi takdirde bu millete ihanet ederiz.
“MAALESEF İSTEDİĞİMİZ FİYATTAN ET SUNAMIYORUZ”
Ülkemizde en çok tartışılan hususlardan birisi hayvancılıktır. Maalesef vatandaşlarımıza istediğimiz fiyat seviyelerinden et sunamadığımızı itiraf etmemiz gerekiyor. Üretimdeki artışlar sayesinde kişibaşı süt tüketimi 122 litreden 258 litreye yükseldi. Kırmızı et tüketimi 6,1 kilodan 15 kiloya çıktı. Yapmamız gereken girdi maliyetlerini düşürerek, üretimi teşvik etmektir. Planlı üretime geçerek ithalatı azaltmayı, ihracatı artırmayı amaçlıyoruz.
Geçtiğimiz 17 yılda ülkemizi 3,5 kat büyüttük. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmemiz için 2 kat daha büyümemiz gerekiyor. Kim ne hizmet verdi, ne hizmet veriyor, siyaset gözlüğünün ötesinden bir sağduyu ile değerlendirmenizi istiyorum. Bugün oynanan oyunları daha iyi anlama imkanı bulacağınıza inanıyorum.
2013 yılını hatırlayın, IMF’e borcu mayısta kapattık. O defteri kapattık. Şimdi biz kendi imkanlarımızla yola devam ediyoruz. Şu anda Merkez Bankamızın döviz rezervi 100 milyar dolara çıkmış durumda. Daha da güçleneceğiz, daha da yükseleceğiz. Dünyanın hayranlıkla izlediği projeleri hayata geçiriyoruz. Mazlumların, mağdurların elinden tutuyoruz. Bir anda Gezi olaylarını karşımızda bulduk. AK Parti gibi Türkiye’nin orman varlığını artırmış bir partiye yapılabilecek en son suçlamayla ortalığı birbirine kattılar. Bu ülke yeşilleniyorsa bizimle yeşillendi. Bu oyunun gerçek yüzü ortaya çıkınca o güruh sessizce çekip gitti. Sonra 17/25 Aralık, sonraki seçimlerde çevirmedik dolap kalmadı. 2015 Haziran seçimlerinde hiçbir parti hükümet kurumayınca o şımarıklıkları hatırlıyorsunuz değil mi? Erken seçime gittik ve milletimiz tekrar bizi iktidara getirdi. O çukur eylemlerinde açılan kanallarla ülkemizin Güneydoğu Anadolusu mahvedildi, rezil edildi. Biz kayyum olayını hukuk çerçevesinde devreye soktuk. Baktılar böyle olmuyor FETÖ vasıtasıyla darbe girişimi oldu. Milletimiz bu darbe girişimini akamete uğrattı.
CHP, Türkiye Uzay Ajansının kuruluşu ile ilgili kararnamesinin iptalini Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Uzay Ajansı’nın Türkiye’nin uzay yarışından yerini almasından bu CHP niye rahatsız oluyor.
