Gündem
Giriş Tarihi : 02-05-2017 12:27

"FETÖ ile mücadelede acırsak acınacak hale geliriz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikinci döneminde ilk kez AK Parti grubuna hitap etti.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

AK Partimizin saygıdeğer mensupları, kurucular kurulumuzun MKYK'nın, merkez disiplin kurulumuzun kıymetli üyeleri, çok değerli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle muhabbetle selamlıyorum.

27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından Cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum. Tam 979 gün sonra bu hasret sona eriyor. Bugün burada bir kez daha selamun aleyküm diyerek heyetinizin içine tekrar dahil oluyorum.

"BU AYRILIK SADECE RESMİ BİR AYRILIKTI"

Anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının parti üyesi yasağının kaldırılmasını, böyle bir imkanı en güzel şekilde şu anda değerlendiriyor ve partime yeniden üye oluyorum. Bu ayrılık aslında sadece bir resmi ayrılıktı. Aramızdaki mesafe mevzuat gereği olan bir mesafeydi. Gönlümüz hep beraber oldu, hep beraber. Gönüllere sınır çizmek mümkün değildir. Biz hep "Bu hududu kimler çizmiş gönlüme, dar geliyor gardaşım" dedik ve bugüne geldik.

"BİZ YOLA MİLLETİMİZLE BİRLİKTE ÇIKMIŞTIK"

AK Parti asırlar öncesinden başlamış kutlu bir davanın mirasını omuzlarında taşıyan bir partidir demiştim o gün. Ayrılığımızın sona eriyor olması beni asıl bu bakımdan heyecanlandırıyor. Bu kutlu yürüyüşü önümüzdeki dönemde hep birlikte daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Buna inancım tam. Biz yola milletimizle birlikte çıkmıştık. Bugüne kadar hangi sorunun üstesinden gelebilmişsek milletimizin duası sayesinde gelebilmişizdir.

Yeri geldi biz gövdemizi siper ettik, yeri geldi milletimiz bizim için gövdesini sipet ettik. 15 Temmuz bunun çok açık net bir ispatıydı. Bazıları sanıyor ki mesele şahsımızdır, partimizdir. Halbuki mesele milletimizdir, devletimizin ta kendisidir. Mesele bağımsızlığımızdır. Biz de milletimiz de bu gerçeği çok iyi biliyor. Bu anlayışla gecemizi gündüzümüze katarak her alanda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz.

"ELBETTE BİZİM BİR DEĞERLER DÜNYAMIZ VAR"

Elbette bizim bir değerler dünyamız var ama hizmetlerimizde asla bir ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Sözümün muhatabı, bize kulak verenlerdir ama icraatlarımız herkes içindir. Bu ülkede ikinci sınıf vatandaş yoktur. Teröre, ihanete, bozgunculuğa sapmayan her insanımızın başımızın üzerinde yeri var.

Ben değerli kardeşlerime bundan sonra yükümüzün daha da ağır olduğunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Milletmizle aramızda varolan muhabbete baksalar, geçtiğimiz 15 yılın sırrını da çözecekler. Literatürümüze, 'AK Parti tarz-ı siyaseti' diye bir kavramı kazandırdığımıza inanıyorum.

"GELMEM DİYEN KİM VARSA, BEŞTEPE'NİN YOLUNU ÖĞRENDİ"

Davetlerimize iştirak etmemekten, Meclis'te ayağa kalkmamaya kadar akıllara gelen her türlü direnişi sergilediler. Beştepe'deki Külliyemiz üzerinden şahsımızı ve partimizi yıpratmaya yönelik ahlaksızlıkları sergilediler. Milletimizin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne sahip çıkması karşısında bu tavırları sergileyenler de kendilerine çeki düzen vermek zorunda kaldılar. Gelmem diyen kim varsa, sonunda birgün Beştepe'nin yolunu öğrendi.

Kürt kardeşlerimizi sokağa çağıran siyaseti partinin ihanet derecesindeki sorumsuzluğu çok sayıda kardeşimizin canına maloldu. Yasin Börü'nün de aralarında olduğu 50'ye yakın vatandaşımız sokaklarda alçakça katledildi. Bunun bedelini de milletimiz onlara ödetti.

"TÜRKİYE AK PARTİ İKTİDARLARININ GÜVEN İKLİMİNE YENİDEN KAVUŞTU"

Bir yandan ana muhalefetin iddiaları, diğer yandan terör eylemleri gölgesinde 7 Haziran seçimlerini yaşadık. 2002'den bu yana ilk defa istikrarı kaybetme tehlikesini yaşadık. Birlikte oluşturamamaları ülkemizi yıkıcı bir eşiğe getirdi. Ülkemizi bu siyasi krizden sağ salim çıkarıp 1 Kasım seçimlerine ulaştırdık. Ceylanpınar'da 2 polisimizin uyurken şehit edilmeleri bizim için bardağı taşıran son damla olmuştur. Çukur eylemleri de bu dönemde ortaya çıkmıştır. Hamdolsun bu imtihanların hepsinden de alnımzın akıyla çıktık. Türkiye AK Parti iktidarlarının istikrar ve güven iklimine yeniden kavuştu.

Bölücü terör örgütünü açtığı çukurlara gömdük. Suriye'den sınırlarımıza yönelen tehdidi de ortadan kaldırmak için operasyonların sn aşamısına geldik. FETÖ'nün tasfiyesi konusunda ciddi ilerlemeler kaydettik. Bu aşamada Türkiye tariginin en büyük ihanet teşebbüsü ile karşı karşıya kaldı.

"BAŞIMIZA NELER GELEBİLECEĞİNİ 15 TEMMUZ'DA HEP BİRLİKTE GÖRDÜK"

15 Temmuz darbe girişimi Türk milletine karşı yapılmış en büyük saldırılardan bir tanesidir. O gece nasıl bir ihanetle başlamışsa ertesi gün de büyük bir kahramanlık ile nihayete ermiştir. 29 gün sabahlara kadar bu millet 81 vilayette uyumadı. Başarısızlığa uğrattığımız bu darbe girişimi hepimiz için başka hiçbir şekilde elde edemeyeceğimiz dersler içermektedir. Başımıza neler gelecebileceğini 15 Temmuz'da hep birlikte gördük.

Öyle veya böyle bir gerçeği bilelim ki takiyyenin bu kadar başarılı yapıldığı bir başka örgüt yoktur. Bizim burada artık, şu ne dedi, bu ne dedi, buna bakamayız. Yargı, hukuk çalışmaktadır. Önünüze gelip gözyaşı dökenler de olabilir. Acırsak acınacak hale gelebiliriz. Uygulamaları gördük, yaşananları gördük. Bu millete karşı böyle bir darbe girişiminin dünyada emsali yok. Pensilvanya'daki terörist başı oradan 170 ülkeyi yönettiğini ifade ediyor. Sadece Amerika'daki okullarda şu an itibariyle 75 bine yakın öğrencinin eğitimi ve bir kaynak var. Bu kaynak Amerika'daki devlet ödemesinden geliyor. Bütün bu soru işaretlerinin cevabını bulmamız gerekiyor.

"BUGÜNE KADAR AÇMADIĞINIZ FASILLARI AÇMAKTAN BAŞKA ÇARENİZ YOK"

Almanya'daki gelişmeler felaket, orada her türlü destek onlara veriliyor. Bir de PKK'ya veriliyor. Bunlar güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Benim bir bakanım uçuş izini alıp Avrupa'ya gidemiyorsa benim bu sorunun cevbını almam lazım. Bundan sonra bugüne kadar açmadığınız fasılları açmaktan başka çareniz yok. Açmazsanız güle güle.

İlk adımı Türkiye'nin atması gerekir, OHAL kalkması gerekir, geçin bunları geçin. Sen önce git Fransa'daki OHAL'i kaldır. Biz bu terörle mücadeleyi neyle vereceğiz.

"SÖZÜNÜZÜ TUTACAKSINIZ, AKSİ TAKDİRDE..."

Bizde darbe teşebbüsü var, 249 şehidimiz var biz OHAL ilan edemeyeceğiz, beyefendilerden izin alacağız. Böyle bir şey olabilir mi? Önce fasılları halledeceksiniz, sözünüzü tutacaksınız. Aksi takdirde sizinle görüşecek bir şeyimiz kalmadı.

Fırat Kalkanı Harekatı, TSK'nın başarılarla dolu, istihbarat teşkilatımızın başarılarla dolu bir sürecidir. DEAŞ oradan defedilmiştir. Ardından Rai, Bab, Dabık'tan DEAŞ atılmıştır ve sırada Münbiç ve Rakka var. Burada hedef başta Amerika olmak üzere koalisyon ile, ne yaparız? Temenni ederim ki oradan hayırlı bir netice ile döneriz. 16'sında da Amerika ziyaretim var. Buralardan yeni bir süreci başlatabilirsek inşallah Suriye'de yeni bir dönemin adımları atılmış olur. Bir de FETÖ'nün, PKK, DEAŞ'ın ortak amaçlarına karşı biz ulusal ve uluslararası bazda ne yapacağız. Amaç bu ülkeyi bölmektir. Buna karşı biz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz. Bu 4 temel ilke bizim için çok önemli.

"SEVGİLİLER SEVGİLİSİNİN DAVETİNE HERKES İCABET ETTİ Mİ?"

Biz milletimizi parçalamak isteyenlere karşı milletimizin birliğini ne yapıp yapıp sağlamamız lazım. 16 Nisan'da çok çalıştınız. 81 vilayette bu çalışmayı tek millet ile taçlandırmak lazım. Bunu başarmak bizim görevimizdir. Kucaklıyoruz, kucaklayacağız.

Sevgililer sevgilisinin davetine herkes icabet etti mi? Etmedi. Biz kimiz ki. Gelen gelir, gelmeyene söyleyecek bir şeyimiz yok.

"KİMSE AK PARTİ'Yİ BÖLÜCÜ OLARAK DEĞERLENDİREMEZ"

Kimse AK Parti'yi bölücü olarak değerlendiremez. Batının uşakları Diyarbakır'ı dolaşıp Türkiye'de bölücülük var diyebilirler. Asıl bölücülük ayrımcılık onlarda. İsvire'de parlamentonun önüne dev bir pankart asmışlardır, şakağıma silah dayamışlardı. Şimdi Zürih Başkonsolosluğumuza saldırdılar. Biz müsaade eder miyiz? Asla. Bugüne kadar da etmedik. Biz onların hepsini emanet olarak gördük, karşılığını ne yazık ki aynı şekilde göremedik.

Tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devlet anlayışımız yok. 15 Temmuz gecesi milyonlarca insan, bayrağın indirilemeyeceğini, ezanın söndürülemeyeceğini söylerken bizim üzerimizdeki sorumluluğu da artırmıştır.

Darbeler, muhtıralar, kaoslar içinde geçen uzun dönemi kimsenin dikensiz gül bahçesi gibi göstermeye hakkı yoktur. 367 garabeti amaçlananın tam tersi bir sürecin başlamasına neden olmuştur. Bu kararın verildiği gün Türkiye'de yönetim sisteminin fiilen değiştiği gündür aslında. Dünyanın hiçbir yerinde her ikisi de halk tarafından seçilen iki yönetici yoktur.

Halk oylaması kampanyası boyunca dilimizin döndüğünce bu sistemin ne olduğunu milletimize anlatmaya çalıştık. 16 Nisan'da demokratik haklarını kullanan 50 milyon vatandaşımıza teşekkür ediyorum. Dünyada bu işin benzeri yok. Yüzde 85'in üzerinde katılım. Hayır diyenlere de demokratik haklarını kullanma yolunda gayret sarfettikleri için onlara da teşekkür ediyorum. Bizim onlara şükranımız en azından onların da Evet diyenlere şükranının gerektirir.

"YÜZDE 51,4 AK PARTİ, YÜZDE 48,8 CHP OYU DEĞİLDİR"

Yüzde 51.4 bir AK Parti oyu değildir. Yüzde 48.6 da bir CHP oyu değildir. Kimse kimseyi aldatmasın. Önümüzde yerel seçimler var. Parlamento ve başkanlık seçimi var. Orada her şey daha net ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla Türkiye'de başvurulması gereken her yere başvuranlar, YSK biz biliriz ki nihai merciidir. Sen AYM diyorsun, oradan da umudunu kesiyorsun şimdi de AİHM'e gidiyorsun. AİMH'in böyle bir görevi yok, bu ülkenin seçimle ilgili iç işlerine karışma yetkisi yok. Sabırlı ol, milletin gönlüne gir.

Artık 16 Nisan geride kalmıştır. Bundan sonra planlarımızı 2019 seçimlerine göre yapmak zorundayız. Bizim hiçbir terör örgütüne karşı müsamaha gösterme hakkımız yoktur. Bu ülkenin tek bir kuruşunu dahi çarçur etme hakkımız yoktur.

 

"BU FAKİR MAHCUP OLMAK İSTEMİYOR"

"Artık 16 Nisan geride kalmıştır. Bundan sonra planlarımızı 2019 seçimlerine göre yapmak zorundayız. Bizim hiçbir terör örgütüne karşı müsamaha gösterme hakkımız yoktur. Bu ülkenin tek bir kuruşunu dahi çarçur etme hakkımız yoktur. Burada belediye başkanlarımız yok ama bizim hizmetimizde şuna dikkat etmemiz gerekir, hizmet gereklidir ama hizmet yeterli değildir. Aslolan yeterli olanı yapmaktır. Yeterli olan halkımızın gönlüne girmek, gönlünü kazanmaktır. Aksi takdirde şehitlerimize, gazilerimize, evlatlarımıza mahcup oluruz. Bu fakir mahcup olmak istemiyor. Öyleyse çalışacağız. Daha çok insana çalışacağız. Bizi tanımamış olana kendimizi tanıtacağız."

"BİZİ GÖRÜNCE EV SAHİBESİ ŞAŞIRDILAR"

"Bir gece geç kaldık, Ani Harebeleri'ni dolaştık, Recep Akdağ Bey ile beraberdik. Çat kapı yaptık, bizi görünce ev sahibesi şaşırdılar. Evin beyi yok mu dedik, bey sürülerle beraber dedi. Bize ikram edebileceğin bir şeyin var mı? Tandır hazır, peynir, petek bal, hemen onlar geldi, çay geldi. Bu arada da beyini arıyor. Bey bey diyor, başbakanım bizde diyor. O da iyi bakın ha diyor. Verdi telefonu bize, dedim yakın uzak neredesin. Uzaktayım dedi. Sen dedim hiç yorulma, bize hanımefendi burada gerekli ikramı yapıyor. Oradan çıktı. Muhabbet güzeldi. Şehre gelmeden bir kapıyı daha çalalım dedimk. Bir çat kapı daha yaptık ve hemen kahve ikramı için evin gelinine ev sahibesi talimat verdi, kızımız da kahveyi getiriken düşürdü ve eli kesildi. Ben de Recep dedim, al hastaneye götür. O zaman da hastane yeni yaptığımız hastanelerden bir tanesi. İkramlarını yine bize yaptılar. Bu insanlar bizim insanlarımız. Ben onlar, Kürt müdür, Zaza mıdır, bilmiyorum. Çat kapı yaptık. Bizim bu anlayışı yaygınlaştırmamız lazım. Durmayacağız, çat kapı yapacağız. Parası pulu olanın zaten her şeyi var. Buradaki samimiyet orada yok. Onun için de biz çat kapı yapalım gidelim. Bu bambaşka bir heyecan ve zevk. Bizi yanlış bilene de doğrusunu anlatalım. Gençlere ve kadınlara özel önem vereceğiz. Ben de hanımlarımıza teşekkür ediyorum, Binali Bey'den geri kalmayalım. Bizim kardeşliğimiz rüzgara göre yön değiştirmez, bizim kardeşliğimiz ahiret kardeşliğidir. Dava adamlığı da kolay değildir. Üstad ne diyor; "Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük"

"BU PARTİYE SIRTINI ÇEVİREN KİMSE İFLAH OLMADI"

"Hiçbir şey hesap etmeden çıktığımız yol bizi buraya getirdi. Elbette bu ağır yolu çekemeyenleri ademe bırakıyoruz. Elbette bu partiye sırtını çeviren kimse iflah da olmadı. Bundan sonraki çalışmalarımızda saflarımızı daha da sıklaştırarak yolumuza devam edeceğiz. Olağanüstü kongre sürecini fırsat bilerek güçlenmeyi kararlı bir şekilde sürdürmeliriz. Yolumuz uzun, vazifemiz ağırdır. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin. Mevlam bize güç, kuvvet versin. Rabbim yol arkadaşlığımızı daim etsin."


AdminAdmin