Cumhuriyet Üniversitesi Haberleri
Giriş Tarihi : 23-03-2017 00:50

HIRSIZI, DİNOZOR HIRSIZ-LAR MI AK-LAYACAK?

Bugün bir hikâye denemesi yapalım, göle bir maya çalalım belki tutar!

HIRSIZI, DİNOZOR HIRSIZ-LAR MI AK-LAYACAK?

Narkotik Mimar ortalığa düşmüş “köye bir köprü yapacağım” diye “sizi bu çileden kurtaracağım” demiş ve kolları sıvamış.

Bu mimarın kafası o kadar çalışıyormuş ki, nazar değmesin zehir zemberek! Ama hiç bir zaman iyiye değil tam tersine sadece kötüye, ib. çalışıyormuş. İyi köprü kurarmış bu uyuşuk gezen mimar! Uzaktan uzağa erişim konusunda büyük ustalığı varmış! geçmişte yaptığı işler bunun en büyük kanıtıymış.

Bir gün, günlük çektiği narkotik maddeler kendini o kadar sarhoş etmiş ki, evaneleri ile düşmüş köyün yollarına, bu çaba, fedakârlık o kadar devasa hale gelmiş ki! üstünü başını yırtmaya kadar varmış, kendini paralıyormuş, inanılır gibi değil g.,başını dahi yırtıyormuş.

Anlayacağınız, kendini o kadar iyi pazarlıyormuş ki, beceriksiz bir çarelere, çare olmuş onların kafalarını g.veren etmiş onlara öyle bir ayarı vermiş ki, uyuşmuşlar apışıp kalmış çarıklılar. 

Mimar kafasının çalışması için Narkotiklerin yanı sıra meze olarak yeşil erik’i severek tüketiyormuş.

Mimar yeşil can eriği o kadar çok seviyormuş ki, gebe hanımlar gibi duydukça aşeriyormuş.

Bu nedenden ötürü bahçesine, damına a. yeşil can eriği fidanı dikmiş.

Hekiminden yaşlılığa karşı mor meyveleri yeme tavsiyesi alan mimar moraracağından, yiyeceklerinin midesine oturacağından korkmuş olacak ki, tavsiyeye uymamış yiyememiş.

Bildiğimizden şaşmayalım diyen mimar mevsimi olmadığı halde elinin altında kalan pörsümüş, yakında çöpe atılacak içi geçmiş CAN ERİ’Kİ yeme kararı almış.

Her zaman haplanarak uyuşuk gezen hayat tecrübesi ve bazı organları gelişmemiş olan zavallı mimar geçmişten örnek almadığı gibi "acı acı yemenin acı acı s. olurmuş". bu durumda hiç bir zaman s. tatlı tatlı olmadığını şimdiye kadar tespit edememiş.

Kendini uyanık sanan geçmişte büyük hırsızlıklara imza atmış mimarın oğlu iğneci lal adam ile birlikte köyde binmedikleri, yonca yedirmedikleri, (kendilerine) uydurmadıkları eşek kalmadı gibi büyük hırsızlıklara imza atmışlardır.

Şimdi köyün geçmişte bu güne hırsızlıklarla nam salmış, köylünün arazısını, traktörüne kadar satırmış olan yılmaz azası, hacamatçı kendilerinden töremiş hırsızı aklama görevini bu hırsızlara vermiş... Köyün ağasının ve muhtarının bu işin neresinde olduğu şimdilik belirsizliğini korurken, şehir halkı b. kokusunun köyden şehre doğru yayıldığını konuşuyor. 

 

Bu hikâye denemesi sürecek…

AdminAdmin