Türk Eğitim- Sen Şube Başkanı Nuri Eryıldız sendika binasında bir basın toplantısı düzenledi. Eryıldız’ın gündeminde bakanlığın eğitim politikaları vardı. Eğitimin günü birlik uygulamalarla yönetilmeye devam ettiğini ifade eden Eryıldız, “Ortaya konulan eğitim uygulamaları sonucu öğretmen, öğrenci ve velilerimiz huzursuzdur. Öğretmen, öğrenci ve velilerimizin huzursuzlukları, gelecekle ilgili kaygıları giderilmelidir” dedi.
Eğitimcilerin ‘öğretmene il dışı rotasyon ve sözleşmeli öğretmenlik atamaları’ konularında rahatsızlık yaşadığını iddia eden Başkan Eryıldız, “Eğitimcileri huzursuz etmekte oldukça maharetli olan bakanlık, öğretmene rotasyon uygulamasını yine gündeme taşımıştır. Bu defa dillendirilen öğretmene il dışı rotasyon uygulamasıdır. Türk Eğitim - Sen olarak öğretmene rotasyonu kabul etmemiz mümkün değildir. Öğretmen açığı artarak devam etmektedir. Bizler öğretmen açığının kapatılması ve atanamayan öğretmen sorununa çözüm bulunmasını beklerken sayın bakanımızın yaptığı açıklama kabul edilebilecek bir durum değildir. Sayın Bakan bir kez daha Ağustos ataması yapılmayacağını açıkladı. Bundan sonra atanacak öğretmenlerin 5 yıl süre ile “çakılı sözleşmeli” olarak atanacaklarını, 5 yılın sonunda ancak kadroya geçebileceklerini ve 8 yılın sonunda tayin hakkını elde edebileceklerini belirtti” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a seslenen Eryıldız, “Rotasyon ve sözleşmeli öğretmenlik gibi eğitimcileri tamamen huzursuzluğa itecek bu uygulama ve söylemlerden vazgeçmeleri konusunda buradan bir kez daha uyarıyorum. Sayın bakan ülkenin belirli bölgelerinde öğretmen açığının kapatılması gibi bir amacınız varsa bunun yolu ne rotasyon ne de sözleşmeli çakılı öğretmenlik uygulaması değildir. Yurdun belirli bölgelerinde teşvik uygulaması ile bu çok rahat çözülebilir” ifadelerini kullandı.
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Eryıldız, Milli Eğitim Bakanlığının yıllardır hukuk tanımayan bir tavırla yönetilmekte ve hiçbir mahkeme kararını uygulamadığını savunarak şunları söyledi:
“Sayın Bakan yaptığı bir açıklamada bundan sonra hukuk kararlarının uygulanacağını belirtmiştir. Ümit ediyoruz ki bugünden sonra Milli Eğitim Bakanlığı mahkeme kararlarının uygulandığı bir bakanlık olur. 12 yıllık 4+4+4 sistemi Türk Eğitim - Sen olarak yaptığımız bütün uyarılara rağmen adeta bir inat uğruna uygulamaya konuldu. Biz bu uygulama sonucu çok sayıda öğretmenimizin norm fazlası olacağını söylerken ısrarla böyle bir durum olmayacağı belirtildi. Gelinen süreçte bu yıl il merkezleri de dahil çok sayıda sınıf öğretmenimiz norm fazlası olma durumundadır. Milli eğitim müdürlüğümüz uyarılarımızı dikkate almalı, okul dönüştürme ve birleştirme gibi uygulamalarla bu sayının artmasına meydan vermemelidir. Özellikle ilçelerimizdeki uygulamalar iyi takip edilmelidir. İlçelerimizde birçok keyfi uygulamanın olduğu Milli Eğitim Müdürlüğünün bilmesi gereken bir husustur.”
“Siyasi kadrolaşma eğitimin her kademesinde pervasızca uygulanmış ve uygulanmaya devam etmektedir” diyen Eryıldız, şöyle devam etti:
“Okul idareciliklerine kadar indirgenen siyasi kadrolaşmada aranan tek özellik yandaş sendika üyesi olmaktır. İlimizde yapılan müdürlük mülakat sonuçları bunun en açık göstergesidir. Bu yıl bir ilk olan stajyer öğretmenlik uygulaması ilimizde de devam etmiştir. İlimizde göreve yeni başlamış öğretmenlerimize mesleğin tanıtılması ve onların öğretmenliğe hazırlanmaları gerekirken bu genç arkadaşlarımızın yandaş sendikaya üye olmaları konusunda milli eğitim yetkilileri dahil adeta bir yarışa girilmiştir. Mesleğe yeni başlayan bu arkadaşlarımız ‘bu sendikaya üye olmazsanız stajyerliğiniz kalkmaz, sınavı geçemezsiniz’ gibi akıldan, izandan ve ahlaktan yoksun söylemlerle yandaş sendikaya üye yapılmışlardır. Birçok okul idarecisi ve sözde yetkilide bu duruma göz yummuş hatta utanmadan alet olmuşlardır. Sürekli inancını ön plana çıkaran bu kişiler mesleğe yeni başlayan genç arkadaşlarımıza böyle bir tehdidi yaparken değer ve inançlarını nereye koymuşlardır.”
Son olarak Eryıldız, Selçuk Anadolu Lisesi girişinde Atatürk’ün ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ve ‘Hürriyet ve İstiklal benim karakterimdir’ sözlerinin yer aldığı ve yenileme gerekçesiyle kaldırıldığı belirtilen tabelaların neden uzun süredir yerine konmadığını aktararak, “Burada tahammülsüzlük mü vardır yoksa gerçekten tabelaların yenilenmesi mi söz konusudur. Ama şunu kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Bir tabelanın yazılması ve yerine asılması 6 ay ya da daha uzun bir süre almayacaktır. ‘Türk’ adına tahammül edilmemesi, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ sözünün birçok yerden kaldırılmasının devamı mıdır” dedi.
