“Dünyada eşi benzeri olmayan Çanakkale, kahramanlığı ile göğsümüz kabarıyor. Ne zaman hatırlasak kendimize olan öz güvenimiz biraz daha artıyor. Aynı zamanda onlara olan şükran duygumuz da bir o kadar katlanarak içimizde büyüyor.
Bir milletin inandığında neler yapabileceğinin dünyaya gösterildiği yerdi Çanakkale. 101 yıl önce yedi düvel Anadolu’yu düşürmek için Çanakkale’den yüklendi. Çanakkale geçilmemeliydi, zira Çanakkale geçilirse Anadolu düşecekti.
O yıl, Sivas Lisesi’nin de içinde bulunduğu birçok okul mezun vermedi, gençler düğün dernek kuramadı, tarlalarda hasat dahi yapılamadı. O yıl, dillerde kelime-i şehadet, yüreklerde şehit olmak duygusu vardı. Anaların kınalı kuzuları Çanakkale topraklarını kanları ile suladı. Gemiler, bombalar, toplar iman dolu göğüslerde eridi. Atalarımız şehit düştü ama Çanakkale’den geçit vermedi.
O gün onlar, vatan için gözlerini kırpmadan ölüme gitti. Biz Çanakkale ruhunu değil yüz yıl, dünya var olduğu sürece gelecek kuşaklara anlatmalı ve bu inançla gençlerimizi yetiştirmeliyiz. O gün olduğu gibi bugün de vatan savunması devam etmektedir. Bugün belki silahları ve yöntemleri farklı olabilir. Anadolu topraklarında yaşamanın hiçbir zaman rahat olmayacağını bilmemiz ve bu saflarda aynı inançla yerimizi almamız kaçınılmazdır.
Biz Çanakkale şehitlerinin torunları olarak onların emanetinin arkasındayız. Peygamberimizin kucağını açarak beklediği ve Bedir’in aslanları kadar şanlı olan ecdadımıza layık olmak için bu vatanın bekçileriyiz.
Vatanı için canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.”
