Cumhuriyet Üniversitesi Haberleri
Giriş Tarihi : 08-02-2015 21:40

KOCACIK: “ANADOLU'NUN İLK GÖZDESİ”

Sivas tarihi, kültürü, sanatı ile taninmiş ve Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyeti içinde barındıran ve bu arada önemli bir coğrafi konuma sahip bir ilimizdir

KOCACIK: “ANADOLU'NUN İLK GÖZDESİ”

Sivas tarihi, kültürü, sanatı ile taninmiş ve Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyeti içinde barındıran ve bu arada önemli bir coğrafi konuma sahip bir ilimizdir. Cumhuriyet Üniversitesi 42 yıldan beri Sivas'a ve ülkemize önemli katma değer sağlıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık Ankara'dan bir araştırma için iki sene niyetiyle gelmiş ancak 32 yıldan beri üniversitede görev yapıyor. Rektör Kocacık, Sivas'ı ve Sivaslıları çok sevmiş ve ayrılamamış. Sempatik, renkli ve iyi bir yönetici profili çizen rektör Faruk Kocacık, rektör yardımcıları Ali Erkul, Sami Hizmetli ve Hüseyin Yılmaz'dan oluşan uyumlu ekibiyle üniversitenin performansını kısa zamanda artırmış. Rektör Kocacık'la yaptığım sohbet ile baş başa bırakmadan önce Sivaslı ortaokul öğretmenim Hülya Güneş'e ve liseden edebiyat öğretmenim ve aynı üniversitede görev yapan Yrd. Doç. Dr. Doğan Kaya'ya teşekkür ediyorum. 

Sayın hocam, rektör olarak üniversite için ilk olarak ne yaparak başladınız?

Üniversite de 28 aydır görev yapıyorum. Bu müddet içerisinde üniversitemizde huzurlu bir ortam sağladık ve ötekileştirmenin meydana gelmediği, liyakate önem verilen ve farklılıkların zenginlik sayılacağı bir zihniyeti başta senato içinde, sonra da üniversite içinde yerleştirdik. Böylece insanlar henüz verimli ve rahat çalışabiliyorlar. Kadro kaygıları yaşamıyorlar.

Üniversiteniz Türkiye için ne ifade ediyor?

Sivas bir medreseler şehri yani 1200'lü senelerden beri Sivas'ta üniversiteler mevcut. Cumhuriyet Üniversitesi, bu üniversitelerin devamı niteliğindedir. Aynı zamanda gerek mezunlarımızın gerek akademik personelimizin ürettikleri projeler, yaptıkları ilmi çalışmalarla bilim dünyasına, ülke ekonomisine katkılar sağlamaktadır.

Sizce üniversitelerin temel ivedi sorunları ve çözüm yolları neler olabilir?

Genelde üniversitelerin temel ve ivedi sorunları ilk olarak öğretim personeli kadrosunun eksikliği ve öğretim personellerinin fiyatlarının yetersizliği. Diğer bir sorun da gerek araştırma gerekse alt yapı çalışmaları için ayrılan bütçelerin yetersizliği. Üniversitelerin ilmi araştırmalarda başarılı olabilmeleri için, gerek araştırma faaliyetlerine gerekse alt yapı çalışmalarına yeterince bütçe bölünmesi gerekmektedir.

Üniversitelerin sanayi, bilim ve teknik iş birliğini yeterli buluyor musunuz?

Hayır, bilhassa Anadolu'da tam anlamıyla yeterli bulmuyorum. Geçmişten beri üniversite-sanayi arasında istenilen bağ olmamakla beraber, son zamanlarda bu iş birliği eskiye nispeten artmış olup, yeniden de istenilen seviyede değildir. Sanayi kuruluşları sektörde edindiği tecrübe ile üniversitelere alt yapı ve maddi destekle katkı sağlamalı, üniversitelerde sanayicinin ihtiyaç duyduğu AR-GE faaliyetlerini yürütecek ve teknolojik gelişmeyi sağlayacak ilmi bilgi üretmelidir.

Üniversitenizin yakın ve uzak hedef olarak Türk bilimindeki vizyonunu ve yerini nerede görmek istiyorsunuz bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Üniversitemizin Türkiye'deki üniversiteler içerisinde ilk 20'de, Dünya üniversiteleri içinde ilk 1000 içinde yer almasını amaçlıyoruz. Bunun için akademisyenlerimizi teşvik edecek, çalışmalarında kolaylık sağlayacak kimi destekler sağlıyoruz. Bu çerçevede üniversite vakfı kanalıyla teşvikler veriyoruz. 2012'de öğretim personellerine 253 bin TL yayın teşviki ödemesi yapılmış olup 2013'de senede 300 bin TL ilmi yayın teşviki ödenecektir. Ayrıca CÜBAP kanalıyla henüz önce de belirttiğim gibi bugün 147 proje uygulanmakta olup 9 milyon dayanak sağlanmaktadır. Ilmi araştırmaların, çalışmaları yürütülmesinde liderlik etmesi bakımında önemli olduğunu düşündüğümüz Proje Koordinasyon Araştırma ve Uygulama Merkezi kurduk. Yeniden Teknoloji Transfer Bürosu ile öğretim elemanlarımızın proje yazılımlarında proje koordinatörleri tarafından proje yazımı desteği sağlanmaktadır. Teknokent firmaları arasında iş birliği ile projelere yönelik destekler de sağlanmaktadır.

Yükseköğretim müesseselerinde görmek istediğiniz öğrenci profili sizce nasıl olmalıdır?

Özgüveni olan, öğrenmeye ve kendisini geliştirmeye açık, araştıran, sorgulayan, bilgisini yeteneğini doğru kullanabilen, bilimden teknolojiye, ekonomiden siyasete dünyadaki her türlü gelişmeyi takip eden, ülkesini seven gençlere ihtiyacımız var.

Türkiye'deki üniversitelerin bilim, teknik ve üretimi katkı itibariyle dünya üniversiteleri ile rekabet edebilecek düzeye gelmeleri için neler yapılmalıdır? 

Öncelikli olarak yabancı dil eğitimine önemsenmek, lisansüstü eğitim için ülke dışındaki üniversitelerde eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulunmak gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca öğretim azalarının de yurtdışı üniversitelere giderek tecrübe kazanmalarını sağlamak, uluslararası gelişmeleri takip etmek gerekir. Talebelerin ders ve müfredat içeriğini, eğitim faaliyetlerinde teknoloji kullanımına imkan verecek şekilde tasarlamak, üniversitelerde yürütülen lisansüstü programlarının bilime somut katkı sağlayacak ve teknoloji üretimine bilgi aktaracak şekilde yürütülmesine imkan oluşturmak gerekmektedir.

Üniversite Rektörü olmak nasıl bir duygu, hissiyatınızı paylaşır mısınız?

Hem hoş hem de ağır sorumlulukları üstlenmeyi gerektiren karışık bir duygu. Bir yandan yapılanlarla mutlu oluyorsunuz, bir yandan da bir takım zorluklar ve engeller nedeniyle yapamadıklarınıza üzülüyorsunuz. Fakat ne olursa olsun insanın yararlı olduğu duygusu hoş bir duygu. Bu arada zaman ayıramadığım işlerle ilgili de üzüntü olabiliyor. İnsan kendisini yetiştiren devletine hizmetle borcunu ödedikçe henüz mutlu oluyor.

Rektörlüğünüz sırasında unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız?

Anı çok. Göreve başladığım ilk günlerde kutlamaya gelenler arasında bir kurumda müdür olduğunu söyleyerek randevu isteyip, birtakım şeylerin satışını yapmak isteyenler olmuştu. Her gün yeni bir şey çıkıyor. Fakat göreve başladığımızda henüz önce kadro alamayan bir takım insanların kadro duyuruları çıktığında bana olan teşekkürlerini, duyguları, gözlerindeki mutluluğu unutamam. Oysa yaptığım, inşa edilmesi gerekendi. Hak edene hak ettiğini vermek. Şu anda da kadro yönünden oldukça huzurlu bir üniversite olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Ayrıca Ar-Ge binamızın 9 ay süren bir mücadeleden sonra probleminin çözülmesi ve şu anda da bitmiş olması beni çok mutlu etti. Çünkü araştırma üniversitesi olmak için, kalite için bu çok gerekiyor.

Öğrenciler neden Cumhuriyet üniversitesini tercih etsin, diğer üniversitelerden farkınız nedir?

Öncelikle üniversitemiz Anadolu'nun asırlar boyu süren tarihine tanıklık etmiş, Selçuklulardan Cumhuriyete kadar uzanan yolda önemli merkezlerden biri olmanın avantajına sahiptir. Sivas ekonomik, ulaşımı rahat, yaşaması kolay bir şehirdir. Ayrıca hem şehrimiz hem kampüsümüzde güvenlik problemi bulunmamaktadır. Yerleşke içerisinde son bir senede yapılmış olan yurtlarımızla yurt sorununu büyük ölçüde çözmüş bir üniversiteyiz. Kısaca kültür şehri, tarih şehri, güvenli, hayat kolay ve ucuz, huzurlu, kampüs hayatı içinde tüm birimlerin bir arada olması avantajı ile üniversitemiz tercih edilmeli.
 

Üniversite rektörleri inşaat ve parasal durumdan azade tutulmalı mı, yani üniversite idarenine mi sadece katılmalı bu konuda ne dersiniz?

Hayır bence tutulmamalı. Tabi kimi zorlukları var. Fakat mevcut durumda hepsini beraber yürütmek zorundayız. Stratejik tasarılama yaparken ihtiyaçların belirleyerek takibinin inşa edilmesi açısından da ihtiyaç duyulan olduğunu düşünüyorum. İdari Mali İşler, Strateji, Yapı İşleri Daireleri var. Onlarla koordineli çalışarak, işlerin bütünlük içinde ve plan dahilinde yürütülmesi henüz yararlı.

Akademisyenlerin performansa dayalı ücret almasını doğru buluyor musunuz, özel üniversite ile devlet üniversitesi arasındaki ücret dengesizliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet, doğru buluyorum. Vakıf üniversiteleri elbette ki henüz avantajlı çünkü maddi imkânları çok fazla. Öğretim personeli tutabilmek için henüz iyi ücretler veriyorlar. Tabi bu o üniversitelerin gelirleriyle alakalı bir durum. Sayın Başbakanımız bir akademisyen olarak durumumuzu yakından biliyor ve yakın zamanda maaşlarda iyileştirme yapıldı. Kendisine, devletimize teşekkür ediyorum. Zaman içinde bilhassa rekabet edebilmede devlet üniversitelerinde görev yapanlar için devlet tarafından fiyatların henüz iyi seviyelere çekilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yeni Türkiye'nin yeni rektörü nasıl olmalıdır?

Ülkenin kalkınma hedeflerine uygun meslekleri ve projeleri tespit edilen stratejik tasarıları gerçekleştirilebilen, dünyadaki tüm gelişmeleri takip edebilen, yeniliklere açık, huzuru ön tasarıda tutan, ötekileştirmeye meydan vermeyen bir yapıda olmalı. Uluslararasılaşmaya önem veren, kendi markasını oluşturan, kaliteyi artıran ve tercih edilen üniversite olmak için çalışmalar yapan niteliklere sahip olmalıdır. Yeni Türkiye hedeflerine uygun taktikler ile hareket etmelidir. Ayrıca öğretim personeli, öğrenci, idari personel üçgenini dikkate alarak hareket etmelidir.


CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ KİMLİK KARTI

50 bin öğrenci

Kuruluş: 1974

Fakülte Sayısı: 16

Yüksekokulu Sayısı: 5

Meslek yüksekokul sayısı: 14

Enstitü Sayısı: 4

Konservatuvar sayısı: 1

Araştırma merkezi sayı: 22

Öğrenci sayısı: 50 bin

Akademik personel: 1683

İdari personel: 1773

Sloganı: Cumhuriyeti Seviyorum

Misyon: Ilmi araştırma, yayın ve danışmanlık, yüksek eğitim ve öğretim faaliyetleriyle çağın gerektirdiği mesleki ve teknik bilgi donanımına sahip bireyler yetiştirerek ülkemizin insan gücü potansiyelinin iyileştirilmesi ve bilgi toplumunun oluşmasına katkı sağlamaktır.

Vizyon: Ulusal ve uluslararası seviyede eğitim-öğretim, araştırma ve mesleki alanda tanınırlık ve saygınlık, örgütsel bağları güçlü, kurumsal kültürü ve kimliği gelişmiş üretken, toplumsal ve ek ihtiyaçlara yanit veren bölgesinde lider üniversite olmaktır.

AdminAdmin